bugün

Sensiz ilk babalar günü be dedem mekanın cennet olsun.
annemin babasına seslenecek olursam: tam bir hayvansın, yaşattıklarının aynısını yaşadığın için çok mutluyum. Pislik herif
Her bayram beraberdik dede ya, olmadı bu bayram. Hayırlısı olsun bakalım, sesini duyuyorum iyisin ya o da yeter bana. Bayramımız mübarek olsun.
biliyorum dede. anneannemin gidişinden sonra hiç mi hiç toparlayamadın kendini. kolay değildir elbet hayat arkadaşını kaybetmek. hayatın boyu düşmek istemediğin duruma düştün o titrek ellerinle "muhtaç olmak". biz elimizden geleni yaptık, evlatların baktılar sana çok şükür. boşuna dememişler kız evladı öz evladı diye. annem çok söylerdi, sen 5 kız evladın olmasına rağmen hiç üzülmemişsin. sen bile böyle hoşgörülüyken şimdiki insanların kimisinde bu yok. neyse. her yaz seni görmeye geldiğimizde mutlu olurdun elbet. anneannem öldüğünden beri hüzünlü oluyorsun. bize belli etmemeye çalışsan da ben biliyorum. gençliğinde bıraktığın sigaraya bile o öldükten sonra tekrar başlamışsın. her bayram gününde, kalabalıktan uzaklaşıp, bahçedeki oturağına oturup hıçkıra hıçkıra ağladığını da gördüm dede. utanma diye göstermedim kendimi. hoş, ağlamak utanılacak en son şey olsa da. biz ne zaman anneannemin mezarına ziyarete gidecek olsan sen bir bahane buluyordun. ben sanki bilmiyor muydum senin camiden sonra gizli gizli gittiğini? bunları hep güçlü görünmek için yapıyorsun elbet. ağlamak insanı güçsüzleştirir mi sanıyorsun dede? yoğun bakımda yatarken doktorlar senin kalbinden ümitlerini kestiklerini, mümkün olan tedavilerin bulunmadığını söylediler. bir insanın kalbi bu kadar acıya ancak dayanabilirdi zaten. bak, ben de senin gibi gizli gizli, hıçkıra hıçkıra ağladım işte! alışkanlık mıdır nedir bu? sanırım ben de utandım ağlamaktan. kendine gelir gelmez evine gitmek istemişsin. tutamamışlar seni hastanede. evde seni son gördüğümde sayıklıyordun. hepimizi tanıdın, isimlerimizi söyledin. her lafının sonuna da anneannemin adını ekledin. onun adını söylerken sesin yine bir kötü oldu. ağlayacak gücün yoktu artık. ve bir sabah uyandım, sana bakmaya geldiğimde seni ölmek için yalvarırken buldum. "al canımı artık" diyerek ağlıyordun. seni öyle görmeseydim ağlamazdım belki. ama ağladım yine. bahçede, tam da senin ağladığın yerde.

şimdi nasılsın, ne durumdasın bilmiyorum. seni öyle görmeye ben dayanamadım. finaller yaklaşıyor diye de eve döndüm. senden gelen haberlerse hep kötü. artık tek duam rabbim tez zamanda acılarını dindirsin. sen bu dünyada yeteri kadar çektin. allah artık çektirmesin.

Edit: bu yazıyı yazdıktan ortalama 1 saat sonra dedemin vefat haberi geldi. Aradıklarında telefonda "1 saat kadar önce vefat etti" dediler. Yani ben bu yazıyı yazarken aslında dedem son nefesini veriyordu sözlük. Beni bu yazıyı yazmaya iten dürtü her neyse artık.
Bize yaptığın salıncakları özledim .
ailemi böldüğün ve hayatımızı zindan ettiğin iÇin senden nefret ediyorum, babamı kaybettim sen hala ölmedin. orospu Çocuğu.
Dedenizin kıymetini bilin, o kadar cok seviyodum ki onu, yokluğu çok zor. 40 yaşimada gelsem dedemi dusununce gozlerim dolacak.
ağır orospu çocuğusun, neden seyfi amca gibi olamadın ki? babamın arkadaşı bana senden daha çok dedelik yapmıştır eminim. senin soyundan geldiğime utanıyorum. kimsenin senin önüne 2 tabak yemek koymasını bile haketmiyorsun. aileme yaptıkların, bana yaptıkların affedilecek şeyler değil. eğer korkağın teki olmasaydım, amaçlarım olmasaydı, seni acı çektire çektire öldürmeyi isterdim. bunu isteyen bir torunun var, dede. babam haklıymış, sen pisliğin hayat bulmuş halisin. babam da girdi şu toprağın altına da sen hala gidemedin. hala anneme cehennem hayatı yaşatıyorsun. senden o kadar çok nefret ediyorum ki, sanki bütün nefretimi sana adamışım. Artık siktir git, öl de kurtulalım.
Hiç kimse adımı senin gibi yanlış telaffuz edeneyecek.

Muhtemelen bundan sonra dünyadaki hiçbir erkek benim için böğürtlen ve çilek yetiştirmeyecek, ya da o çok sevdiğim yeşil elmalardan bir tane daha yemem için ısrar ettiğinde yemeyeceğim.

Bahçeden içeri her girdiğimde gözlerim seni balkonda arıyor ama yoksun, içerideyken senin balkonda olduğunu düşünüyorum bir ama...

Keşke bugün sen de olsaydın, kardeşime çıkışsaydın, ben sana yine kahve yapamasaydım.

Ama yoksun.
Dede canın cehenneme elle tutulur hiçbir iyi yanın yok utan ulan. Her neyse sakinim. Yukarıdaki tipte yazıları görünce hassktr diyorum dedemizin prensesi de olamadık. Tabi bu koymuyo ama asıl koyan sana hala saygı göstermemi beklemeleri???
hayır yapcam diye trilyonlar harciyorsun tamam eyvallah ama şu torununu da bi gör yahu.kredi borcuna bir el at.hem esas olan hayır akrabaya yapılan değil midir.
alzeihmer( nasıl yazılıyor lan bu kelime) olduğun için bana senden adam olmaz demeni anlıyorum. ama eşşek sikse zevk almaz seni ne demek amın feryadı. asker arkadaşın mıyım ben senin piç! neymiş yemek yedirmezsem beni sevmezmiş. kodumun evladı hastaysan adam gibi hastalığını bil. elalemin yatalak dedeleri on numara yatıyor evinde gelene el öptürüyor. sen niye tokat atıyon ibine.

tabi bunlar işin şakası, her ne kadar dev gibi cüssenle bana aksi davranıp seni traş ederken düzgün durmasan da, banyo yaptırırken bazen aklın başina gelip utansan da, yemeğini yerken mızmızlanıp yerlere döksen de seni çok seviyorum koca çınarım. sen bir kaç seneye ölecek ve bizi sensiz çınarsız bırakacaksın. dayanabildiğin kadar dayan keş ahmet'im, koca cüsselim, çınarım.
'' sonuçta en büyük torun olsan da az vakit geçirmişsin gibi gelebiliyor insana. aklım erse de, yeterince büyük de olsam, yetmedi işte. gidene her şey mizah kalana keder olur gibisinden bir söz vardı sanırım. gitmese varlığı bu kadar dramatize edilmez, papatyalar renklerinin bir kısmını soldurmaz, yağmurlar yağdıklarında kokularının yarısını kendilerine saklamazlardı hiç şüphesiz. kocaman bir adam olmakla bir ilgisi de olmazdı kucağına oturmayı istemenin. ama gitti işte. herkes gibi, her şey gibi yitip giden özlem duyduğum bir olgu haline geldi birdenbire gitmekle, o anda hem de. ''

özledim bende dedem.
Merhaba dedeciğim,

Sözlük sayesinde sana yazı da yazıyorum.

Seni erken kaybettim dedeciğim. Ben daha sekiz yaşında bir çocuktum sen gittiğinde. Nereye gittiğini bile anlamayan bir çocuk...

Dedeciğim, seni bana şimdi anlattıklarında anlıyorum, ne beyefendi bir insan olduğunu. O zamanlar bilmiyordum tabi. Çocuktum işte.

"Toruncuk" derdin hep bana. Bunu iyi hatırlıyorum. Pek severdin beni... Ben de seni çok severdim zaten.

Hani sinekler girerdi de odaya, sen "onları yakalayıp tuz basacağız gözlerine" derdin. Ben de ne sevinirdim sen böyle deyince.

Senden öğrenecek çok şeyim vardı be dedeciğim.

Gecenin bir vakti deprem olurken, kravatını bağlamadan dışarı çıkmayan insan. Ne prensipli adammışsın sen.

Bazen yanına geleyim diyorum ama üşençlik işte, mezarına bile saygım yok.

Sen şimdi oradasın diye karaca ahmeti de seviyorum dedeciğim.
Dede varya bana hiç sevgini belli edemedin torununum illaki seviyorsundur diye düşünüyorum ama hep anneannem beli etti. Anneannem iyiki var.
Rüyalarıma girme oldukça korkutucu oluyorsun. iki üç kez deneyimledim ve bu bana yetti.
hey gidi dede hasta halinle sana yardım edememek kolay değil ...
ilk yakın kaybım oldun dedem. O tonton yanaklarını, o güzel gülüşünü özledim. Daha 40 ın bile geçmedi ama özlettin kendini dedem. Maaşını alınca harçlık verecektin ya dedem... Bazen sinirlendirirdin beni, bazen de sıkardın. Allah rahmet eylesin.
Seni tanımıyorum ama şu an senin sayende rahatım.
Yine Özledim.
incecik bi adamdı dedem. Eski çapkınlardan. Muhitte geçti mi fısır fısır olurmuş mahallenin kadınları.
Umursamaz, züppe bir tip.

ispanyol paça pantolonunu, 4-5 düğmesi açık ince gömleklerini ve Kocaman madalyon şeklinde kolyelerini siyah beyaz fotoğraflarda görürdüm.

Sonra yaşadığı hızda öldü birdenbire heybeliada'daki hastanede.

Bir bayram babanemde eski bir sandık açıldı. 18, 19 yaşımda filanım.

- Dedenin eşyaları, Hatıra almak istersen bir bak.
Dedi babaanem.

ince, lacivert, ipek bir gömlek aldım o incecik adamın bedeninin benimle aynı olmasına şaşırarak.

Hala dolabımda o gömlek, arada giyerim, anarım dedemi. Sanki her giydiğimde gittiğim her yere o da benimle gelir.
Bir gün gömleğimi gidip doğancılar'da bizi götürdüğü parka gideceğim. Hem o da benimle gelir.
Keşke sen de olsaydın keşke.

Her bayram yerini arıyorum, görmesem de seni dinliyorum insanlardan.

Keşke olsaydın da ellerini öpmeye gelseydik evin şenlenseydi canım dedem.

insanlar dedelerinden bahsederken aklıma geliyorsun.

Olsaydı bizi nasıl severdi diyorum.

Biliyorum güzel bir yerdesin o kadar eminim ki bundan.

Seni seviyorum.
dede affet.
ama ne güldüm be.
sene olmuş 2019 ama biz kurbanı birlikte kestik.

sen henüz yapılacakları söylerken keçi sana vurup yere düşürünce.
istemsiz bir güldük, affet.

sonra durduk yere babaanneme kızman.
neyse. ama hepimiz güldük, yalnız değilim bak. *
güncel Önemli Başlıklar