bugün

allah ın kati suretle emrettiği başörtüsü kamunun her alanında serbest bırakılmalıdır. inanan kadınların (din hanesinde müslüman yazanları kastetmiyorum) uymakla mükellef olduğu başörtüsü mümin bayanların bayrağıdır. bu bayrağı yaşadığı devletin her kuruluşunda özgürce dalgalandırma hakkına sahip olmalıdır. başörtüsünü sadece üniversitelerde serbest bırakmak inanan yüreklere darbe vurmaktan ibarettir. örneğin ilköğretim ve liseler dahil buralardada başörtüsü serbest bırakılmalıdır. isteyen bayanlar (bakın isteylenler diyorum, zorla herkesi kapatalım demiyorum) devlet dairelerinde başörtülü bir şekilde çalışabilmelidir. özetlemek gerekirse konuya tam ve adil bir çözüm getirmek istiyorsak yapmamız gereken tek şey başörtüsünü bütün kamu kuruluşlarında serbest bırakmaktan geçer. aksi taktirde bu sorun sürüp gider.
21. yüzyılda üstelik kendilerini çagdaş lanse edenlerin tahammül edemedikleri gayet normal bir istektir.
katılmadığım bir durumdur. devlet dairelerinin belli bir kılık kıyafet yönetmeliği olmalıdır ve herkes buna uymalıdır. başörtüsü dini bir simge olduğundan devlet dairelerinde dini bir simgeyle çalışılması yanlıştır. bir hristiyanın devlet dairesinde kocaman hac işareti takarak çalışmasına da karşıyım ben sadece başörtüsü değil sorun. kamusal alanlarda dini ibareler olması yanlıştır.
eninde sonunda 65 milyonluk ülke nüfusunun kabul edeceği istek. başörtüsüne karşı çıkanların samimi olması lazım. siyasi simge diyorlar. siyasi simge olmayanını-olanını nasıl ayırt edecekler? ayrıca siyasi simge olmasa sanki kabul edecekler mi? başı açık resmi olmadığı için hastaneye alınmayan kadınlar can vermedi mi bu ülkede? simgemiydi, neydi o? meseleye insan hakları çerçevesinden bakılmalı. sadece başörtülülerin meselesi değil bu mesele. üniversiteler insanlara kılık kıyafet modeli dayatamaz. kamusal alanlarda herkes kurallara uyarak hizmet verebilmelidir, hizmet alabilmelidir. devlet bu konuda nötr olmak zorundadır. kamusal alan zırvasını çıkaranlar da zaten faşist kafalardır. aynı zihniyete sahip kişiler de bunu kısa sürede benimsedi.
evet doğrudur, bırakılmalıdır. 21. yüzyılda bu yasak çok gülünçtür. herkes daha adil olacaktır. şimdi diyelimki bir dindar doktor var. bu doktor eğer adil değilse başörtüsü takıncada adil olmaz takmasada adil olmaz. yani böyle bahanelere sığınmayın. başörtüsünün hiçbir zararı olamaz.
siyasal-islam simgesi olan türbanın kamusal alanda yeri yoktur. (bkz: bugün türban yarın çarşaf)
kendisini akp sözcüsü zanneden bir sözlük yazarının beyanıdır. ciddiye alınmaması gerekir.

daha ilk sözüyle başörtüsünün allah'ın kat'i emri olduğunu söyleyerek bir kuran cahili olduğunu kanıtlamıştır zaten.
galiba şöyle denmek istenmektedir;
başörtüsü-türban kamu çalışanlarına önce serbest, sonra ihtiyati, en sonunda da zorunlu olsun. elbette başka bir türkiye mümkündür, ama o türkiye tek parça bir türkiye olamayacaktır.
Allah kati surette başka şeyler de emretmiştir.
O yüzden hem başörtülerini takmalı, hem de evlerinden fazla
çıkmamaları daha iyi olur, sorun çözülür.
Kadının çok gezmesi, öyle çalışması falan caiz değildir.
başörtüsünü allah'ın emri olarak gören zihniyetin, sonradan aynı başörtüsünü bayrak olarak nitelendirip, az sonra da başörtüsüne karşı olan yazarlara cihat yapacak olan kamusallaştırılmış yazarın * savunduğu düşüncedir.
bir çocuğum olursa onun öğretmeni başörtülü ya da haçlı insanlar olmayaak, daha ilkokula başlarken örnek alacağı insan onlar olmayacak. birgün yargılanırsam karşımda giyimleriyle ben hristiyanım ya da ben müslümanım diye bağıran insanlar tarafındanda yargılanmayacağım. bu herşeyden önce önyargıyı kırmak içindir. dininden taviz vermemek için başını bile açamayacak bir doktorun bir erkeği nasıl tedavi edeceğini merak ediyorum. dininden taviz vermemek için hacını bile çıkarmayan bir hristiyanın din olarak kabul etmedikleri islama inanan birini nasıl ve neye göre yargılayacağını merak ediyorum. kamusal alanlar ciddi alanlardır, ne dini simgeyle girilebilir ne de uygunsuz bir kıyafetle.
(bkz: yersen)
ürolog doktor hanımefendiler başını örtüp, benim şeyimi eline alıp, "hımm" dediğinde, doktorluğunu mu yoksa başındaki örtüyü neden örttüğünü mü düşünecek?

aa tabi, ürolog olup, kendilerinin (!) özel hastanelerinde sadece kendilerinden olan (!) bayanları muayene edecekler.

erkek ürologlar da kendilerinin (!) özel hastanelerinde sadece kendilerinden olan (!) erkekleri muayene edecekler.

ya da devlet hastanelerinde çalışıp, hastalar arasında tercih yapıp, bayan olanlar bayanları erkek olanlar da erkekleri alacak sadece.

sikilen yine onlardan olmayan halk olacak.

sadece ürologdan yola çıktım bak mesela.

okuldaki erkek öğretmenler, her gün sakalı kesip, kravat takıp takım elbise giymek zorundalar mesela onlar niye hiç bu konuyu gündeme getirmiyorlar. doğru ya, kamusal alan bi tek türban takanları ilgilendiriyor.
Evet gidin devlet dairelerinde başörtüsü takın. Sonra takmayanları rüşvetçi tembel diye fişleyin, hatta yükselmelerini önleyin bundan korkan başı açıklarda zorunlu kapanmaya başlasın. Çoğunuzun Kocanızın, babanızın abinizin zorla taktırdığı ancak bir türlü zorla olduğunu kabullenemediğiniz örtüyü başkalarına da takmak zorunda bırakın.islam dini sana devlet dairesinde çalış ünide oku demiyorki git kocanın irin akan sivilcilerini ağzınla temizle diyor.Hala neye inat ediyosun anlamıyorum.
(bkz: başörtüsü kumsallarda serbest bırakılmalıdır)
ya helal olsun bu kadar yıl sonra tekrar bu ülkeyi başörtüsü sorunlarıyla meşgul edip insanları birbirine düşüyolar.
kamusal alanlarda peruk takmak serbest. saçını mı göstermek istemiyorsun? peruk tak kardeşim hem devletle papaz olmazsın hem yukardakiyle.
ön not: bu da benden bir tekliftir.

başörtülülerin girdiği heryere başı açıklar girilebilmelidir.

var mısınız buna?
(bkz: 2011 chp genel seçip propagandası sloganı)
(bkz: türbanı biz çözeriz)
başrtüsünden kasıt türban mıdır? eğer öyleyse yine desteklenmemesi gereken bir önerme. demokrasinin koşulu olarak görmek çok saçma bunu. çünkü zaten türkiyede demokrasi diye bir kavramdan söz edilemez.edilemez derken elbette edilebilir ama bu kafadaki insanların bahsedeceği bir kavram değildir. ortada demokrasi adına bir şey kalmamıştır artık. ayrıca bu ülkede demokrasi anlamında atılacak adımın türbanla ilgili olması neden? yani türbanlıysan amnenna öyle mi? bir izmirli olarak gavur yaftasını yiyorken bir başbakandan yine aynı başbakanın kurduğu hükümetten demokrasi adına eşitlik adına böyle işlere kalkışılmasını kimin aklı alıyor anlamıyorum ben.
Kimse kimsenin dışarıda ne giydiğine elbetteki karışamaz ama günümüz Türkiye şartlarında başörtüsünün devletin tarafsızlık ilkesini bozacağı açıktır.Bu sebeple devlet dairelerinde ve okullarda başörtüsünün en azından kamu görevlileri bazında kullanılması yasaklanmalıdır.
cevaplanması gereken şudur.anayasa değiştirebilen bir hükümet baş örtüsünemi sorun bulamıyor.yoksa bulmayarak elindeki oy potansiyelini kaybetmekmi istemiyor.

sonrada her önüne gelene ergenekoncu din düşmanı diye komplo kuranlar bunları göremeyerek aptal saptal yazılar yazıp milleti daha da kutuplaştırıyorlar.
kendini çağdaş diye adlandıran zümrenin itiraz ettiği meseledir. Bu arkadaşlara diyorsun ki kardeşim bu nasıl çağdaşlık? Sen vatandaşlarına benim gözümde hepsi eşittir diyorsun ama bir vatandaşın istediği tarz kıyafetle giremiyorken öteki girebiliyor.

Bir de kalkıp işte islam'da türbanın yeri yok aslında, baş örtüsü neyse de falan diye tartışanlara bitiyorum. Yahu kardeşim hani bizim devletin dini yoktu? Sanane bunun islama göre yeri olup olmadığından. Sana göre yeri olmasa bile karşındakine göre var ve o kişi kendi ülkesinde öyle gezmek istiyor. Hani bu ülkede dini herkes istediği gibi yaşayabiliyordu. Bu kadın böyle yaşamak istiyor bundan sanane?

kendilerine profesör diyen koca koca adamlar veya bayanlar çıkıp ntv'ler de bunu tartışıyorlar. işte efendim siyasi simge, yok efendim dinde yeri yok. Sanane bunlardan? Bu siyasi simge olsa bile şayet karışamazsın. ben parka ile girebiliyorsam kamusal alana veya üniversiteye karşımdaki de istediği şekilde girebilir.

Bırakın arkadaş bu işleri çıkıp açık açık söyleyin. Bu ülkede laiklik yok dini kendi kontrolünde tutmak isteyen devlet var diye.