bugün

Kemalist aydınlanma yaşadığım günlerden birinde gene Atatürk imzalı kravat iğnemi ve oklu parti rozetimi takıp dolaşmaya çıktım.

Havaların sıcaklığından bunalıp serinlemek amacıyla içerisinde küçük bir fıskiyenin de bulunduğu parka gittim. Fıskiyeden sıçrayan su zerreciklerinin getirdiği ferahlıkla kendime geldikten kısa bir süre sonra etrafa göz atmaya başladım.

Parkın içerisindeki Atatürk heykeli karşısına geçip atam izindeyiz diye selam çaktıktan sonra karşıda bir bankta oturan iki tane kız dikkatimi çekti. Bunlar başlarını çağdaş türkiye'ye yakışmayacak şekilde başörtüsü bağlamış olan kızlardı.

kemalist bilincimin bana emrettiği üzere yanlarına gittim.

"kızım sizler ne diye bu arap adetlerini bizim güzel ülkemizde baskı unsuru olarak kullanmaya çalışıyorsunuz." Diye sordum

"amcacığım bizler inancımızın böyle giyinmemizi gerektirdiğine inandığımız için bu baş örtüsünü takıyoruz. Diyerek bir de bana terbiyesizlik ettiler.

"kızım islam dininde baş örtüsü diye bir şey yoktur, kutsal kitabımıza göre ne kadar çok açılırsanız o kadar daha yüksek takva sahibi olursunuz." Diyerek onları doğru yola çekmeye çalıştım.

"amcacığım biz kendi inandığımız gibi giyinmek istiyoruz, siz de kendi inancınız neyi gerektiriyorsa o şekilde giyinebilirsiniz." dediler.

Kızmaya, kendimi kaybetmeye başlamışken konuşmamızın burasında mini etek giymiş modern türkiye'me yakışan bir başka kız yanımıza geldi. Bana destek olacağını düşündüm. Diğer iki yobaz kızla tokalaşıp öpüştükten sonra amcacığım bizim işimiz var gitmemiz gerek dediler.

En azından onu kurtarabilirim diye düşündüm. kızım sen bunlarla birlikte bir yere gidemezsin, bunlar seni de kendileri gibi yaparlar sakın gitme. dedim. Mini etekli kız diğerlerine "ne diyor bu yaşlı bunak" dedikten sonra bana döndü "sana ne moruk kiminle gezeceğimi sana mı soracağım" dedi.

Çok üzüldüm ve yaşadığım olayı arkadaşlarıma anlatarak bu üzüntümü atmak için add'ye doğru yola çıktım.
hemen bir şeyler yapması gereken kemalisttir.

ülkesi adına bir şeyler yapmak için kanı kaynayan kemalist topluluğun bu insanı hayatının en zorlu dakikalarından birini geçiriyordur. başörtülü bir insanla karşılaşmıştır ve bir şeyler yapması gerekmektedir. acilen olaya el koymalıdır çünkü atatürk'ün bizlere bıraktığı bu "medeni ve laik" ülkeyi kurtarmak o dakika onun görevi oluvermiştir. hem de başörtüsü takarak modern türkiye'nin önüne kocaman bir engel olan kişiler vardır karşısında.

başörtüsü takarak "laik türkiye" kavramına karşı durarak muasır medeniyetler seviyesine çıkmamızın önüne büyük bir engel olarak dikilen bu insanlara vereceği tepkilerin hepsi müstehaktır.

ne demek yahu? gelecek ve benim laik ülkemde "arap" özentiliği yapacak. başörtüsü takacak. apaçıktır ki şeriati getirmek istiyorlar. kahrolasıcalar...

türkan saylan'ın ruhu yardımcısı olsun kemalistidir.
vedalaşıp ayrıldığı kapalı kızlardan biri koşarak kemalist amcanın yanına geldi. belli ki bişiler söyleyecekti amcanın yaşına hürmet kendini tutmuştu fakat bir ayağı çukurda halen bir metre kumaşın derdinde amcaya söyleyecek birkaç çift sözü de olmalıydı. amca kusura bakma ve bu davranışımı terbiyesizlik olarak nitelendirme ama bu başörtüsünün derdi sizi neden bukadar gerdi bakın ben üniversite okuyorum, benim gibi de milyonlarca arkaşım var bununla uğraşacağınıza elele versek bilim ve teknelojide ilerlesek belki de şuan uzayda 50. keşfimizi yapıyor olacaktık. tutturmuşsunuz laiklik, çağdaşlık muasır medeniyet diye ona bu bir metre bez mi engel oluyor hem örtü cahilliğin sembolü ise kapalı başörtülü akademisyenlerimizi, yazarlarımızı, profösörlerimizin başarısını neyle açıklıyorsunuz. inancımızın gereğini yapıyor olmak başarılı olmaya engel mi? yobaz dediğiniz insanlar şuan ülkeyi yönetiyor en güzel başarılar bu hükümet döneminde kaydedilmedi mi? cumhurbaşkanın bile eşi kapalı devletin başkanını bile bu yüzden benimseyemiyor, başarılarına başarı diyemiyorsunuz? amca acaba diyorum ki asıl yobazlar, örümcek beyinliler şu bir metre kumaşta aklı kalmış, tüm gücünü onunla savaşa adamış sizinkiler olmasın?

gırtlağına kadar gelmiş sanki patlamak üzere olan bombanın pimi çekilmişcesine yüksek ses kendisini dinginliğe uzun düşüncelere bırakmıştı. kemalist amca kravatını gevşettikten ve düşecek sandığı oklu rozetini eliyle kontrol ettikten sonra kendisini toparlamaya çalışarak birşey söylemeden usul usul alandan uzaklaşıyordu. amcanın kafasında bu kız iyice zıvanadan çıkmış başına örttüğü örtü gözlerini ve aklını da kapatmış yobaz ne dediğini bilmiyor okusa da hiç kemalistler fırsat verir mi iş bulmaya mevki statü sahibi olmaya bunlar ülkemizi geriye götürüyor velek ki bir noktaya geldiler diyelim biz biliriz onların önünü tıkamasını durmak yok yola devam iç sesleriyle sokakları arşınlıyordu.
şaşıran insandır.
eğer bu kemalist müslüman değilse yanındaki arkadaşını dürtüp,

- aha bak lan müslüman var. bu kadın, şahitliğinin erkekler kadar geçerli olmaması gerektiğine, kocası tarafından dövülebileceğine, üzerine başka kadınlar alınabileceğine, babasının mirasından erkek kardeşi kadar pay almaması gerektiğine inanıyor.

demekten çekinmez.

çünkü hakikat budur. tabi bir de hem kemalist hem müslüman olan tipler var ki mustafa kemal'in bu coğrafyada islamiyet denilen ortaçağ sistematiğinin kanun koyma yetisini bizzat tarumar eden kişi olduğunun farkında olmayan ucubelerdir bunlar.

hakikaten en acayibi o arkadaşlar.
Başka bir işlevi olmayan kemalisttir. yani tüm siyasi hayatı türban ve laiklik üzerine kuruludur. işsizlik, yoksulluk, grev, düzen, özgürlükler falan haberi dahi yoktur.
(bkz: baş örtülü kızlar kasedimi almasın)
adam gibi adamsa, selam verip geçer, bölücü itin tekiyse dır dır eder.