bugün

öncelikle bu yazımın uzun olacağını, ama kararsızlar ve ne olup bittiğini anlayamayan oy sahibi insanları aydınlatacağına inandığımı söyleyeyim ve başlayayım.

öncelikle başkanlık sistemi nedir ? buyrun sistem hakkında 1 sene önceki düşüncelerim.

(bkz: başkanlık sistemi/#29050283)

peki bu önümüze konulan sistem nedir ?

(bkz: 10 aralık 2016 yeni anayasa teklifi/#35010194)

ekleme: yaş içerisinde en güçlü üyeler, milli güvenlik kurulu'ndaki en güçlü üyeler hükümet bakanları. ve malum anayasa değişikliği olursa danıştay'ın ön incelemesi ortadan kalkacak, yani cumhurbaşkanını denetleyen yargı mekanizması ortadan kalkacak. e zaten yasamanın yarısını kendisi seçiyordu, kalan yarısından korktuğu için artık onların denetlemesinin önünü de kapattı.

eğer buraya kadar okuduysanız süper. şimdi gelelim diğer meselelere.

başta kendisini çok sevdiğimi saklayamayacağım bir adam var ki ismi ahmet davutoğlu. ahmet hoca eskiden beri neo-osmanlıcılık peşinde çok koştu. çok çabaladı ama olmadı. aslında bakarsanız bu akp tabanının, rte sevdalılarının, eskisi gibi tüp kuyruğu acısı çekenler değil, lisede gördüğü tarih dersinin gazıyla uçan tipler olduğunu görmeye başladık. yani evet ciddi ciddi bir osmanlı'ya dönmeye hevesli milyonlarcı kişilik bir kitle var.

hatırlar mısınız bir akp'li vekil ya da yönetici bayan zamanında '90 yıllık reklam bitti film devam edecek' demişti bir ara ? evet sözünü ettiğim şey buydu.

şimdi bir başka konu var ki o da şu:

rte ne diyor ? başkanlık sistemi ile hızlı karar alacağız, başkanlık sistemi ile daha hızlı gelişeceğiz, parlementer sistem ayaklarımıza bağ oluyor.

ben burada şu soruları sormak istiyorum.

-hızdan kastın tek başına karar al uygula ve sonuçlarını izle.. bu mu ?
-gelişmek derken kime göre gelişmek ? hani marmaray yaptınız daha gelişmedik mi ? kendi yerli arabamızı yapınca gelişme evresini bitirmiş olmuyor muyuz ? sorun istanbul'daki gökdelenlerin azlığı mı yoksa fakir insanlar mı ? bu gelişme nasıl oluyor sayın erdoğan ?
-başkanlık sistemi kötü olsa amerika kullanır mıydı diyorsunuz da sayın erdoğan, parlementer sistemin anavatanı ingiltere 1215'den beri kullanıyor bunu. hatta dünya ülkelerinin %40'ı diyebiliriz. iki tane dünya savaşı kaybeden yıkık almanya parlementer sistemle şuan dünyanın en güçlü 5. ekonomisi haline geldi farkındaysanız.
-bonus soru: acaba siz kendi şahsi ihtiraslarınız uğruna başkanlığı getirmek yerine, kendi yetkilerinizden feragat edip 2007 öncesine dönsek ve orijinal kitabına uygun bir parlementer sisteme geçsek olmaz mı ? bu geriye gitmek ise, o zaman ingiltere ve almanya abd den 500 yıl gerideler mi yani ? ha şimdi siz dersiniz ki ingiltere'de kraliyet var. anladım... sizin derdiniz demek oymuş....

bakın osmanlı hayranları her geçen gün artıyor. ve erdoğan, milliyetçileri de kendine çekmek için artık iyice bilmem kaçıncı kez aynı kozları oynuyor. ve insanların milli duygularını kaşıyor. osmanlı zamanında şöyleydik, cumhuriyetle böyle olduk, 90 yıllık reklam falan filan denilerek osmanlı döneminin o şaşaalı havaları insanların içine içine sokuluyor. köprülere yavuz sultan selim, osman gazi isimleri konularak yükselme devri'ne gönderme yapılıyor. ve verilmek istenen asıl mesaj şu :

-yahu kardeşim anlayın artık biz 16 devlet kurduk türkiye hariç hepsinde kraliyet ve soylu sınıfı vardı. hepsinde de devrinin başat ülkesi olduk. ama türkiye kurulduğundan beri demokrasi adı altında geride bırakıldı ? istemez misiniz tekrar belgrad'ı fethettiğimiz, cuma namazını kahire'de kıldığımız günleri ? osmanlı'yı özlemez misiniz ? peki osmanlı'da demokrasi mi vardı ? yoktu tabi krallık vardı. osmanlı kraliyet ile bunları başardı. eğer tarih kitaplarını okudukça özlem duyuyorsanız, gelin size osmanlı'yı vereyim. e biliyonuz osmanlı'da da demokrasi olmadığına göre, en azından göstermelik seçimler olmak kaydıyla beni kral seçin sizi uçurayım.

evet abiler bütün mesele bu. bütün karın ağrıları bu. parlementer sisteme pis kaka bok dediler, başkanlığı yere göğe sığdıramadılar, sonra başkanlıkla uzaktan yakından alakası olmayan bir sistemi önümüze getirdiler, insanları bu sistem ile ülkemizi şahlandıracağız deyip 100 yıl önceye götürmek istiyorlar ve bundan sonraki adım umarım kanlı bir iç savaş daha güçlü bir gezi direnişi ve türk baharı olabilir. çünkü bunun adı kabul edin veya etmeyin krallık kardeşim krallık. ha ne farkı olur ? göstermelik seçimler olur babadan oğula geçmez de belki damada geçer.* ha yarı-başkanlık denen fransa'daki sistemde mesela söylemiştim daha önce, cumhurbaşkanının yetkileri öyle çoktur ki bizim bazı hocalarımız 'yarı-kral derlerdi fransa cumhurbaşkanına. fransa'da bu gece cumhurbaşkanı krallığını ilan edebilir ve ertesi gün belli çoğunlukta milletvekili 24 saat içinde karşı çıkmazsa anayasal olarak krallığı kazanır. ama bizdeki daha da ötesinde birşey. çünkü bu sistem aslında kendi alanında bir başyapıt. çünkü monarşi değil çünkü hanedanlık yok. demokrasi zaten değil. başkanlık da olamaz. parlementer sistem ya da konkardanz sistem de değil. diktatörlük dicem ama seçim var. tiranlık dicem ama henüz o boyutunu göremedik. buldum ! anayasal monarşi (hollanda örneği) ile diktatörlük (saddam hüseyin örneği) arasında sıkışmış kalmış birşey.

önemli not: suriye'de hafız esad öldüğünde iki oğlu vardır. büyük oğlu bir doktordur küçük oğlu esad ise 32 yaşındadır (yanlış hatırlamıyorsam). ancak suriye anayasasına göre devlet başkanı en az 40 yaşında olmalıdır. beşar esad başa geçmek için bir gecede anayasa maddesini kendi yaşına uyarlayıp ertesi gün devlet başkanı oldu. suriye'de iç savaştan önce de şuan da bir meclis var. suriye'de seçim de yapılıyor. suriye'de anayasa da var... ama diktatör 'katil esed' bu görevi babasından devraldı. göstermelik seçimler dibimizdeki suriye'de oluyor ya, birgün bizde de olabilir.

double bonus: bir komplo teorisi sunayım size. rte bugün cumhurbaşkanı sıfatıyla krallığını ilan etsin. tıpkı körfez savaşında, çöl tilkisi operasyonunda ve nihayetinde kitle imha silahları yalanlarında abd nasıl 'biz ırak halkı ile dostuz ama başlarındaki diktatör dünyayı tehdit ediyor' demişse bunu yakında türkiye'ye de söyler. biz dost ve müttefik türk halkının yanındayız ancak başlarındaki diktatör ile problemlerimiz var denip, 15 temmuzda cemaat eliyle bilindik bir darbe girişiminde bulunan bazı devletler, günü geldiğinde, dünyayı tehdit eden diktatör erdoğan'ı indirebilmek için harekete geçebilir ve bir gece ansızın fetö subayları değil amerikan askerleri belirir karşımızda. bakalım o zaman da tankın önüne yatar mıyız ?

belki kopuk bir yazı oldu belki karışık oldu belki uzun oldu.. ama inanın ki ülkesini seven, sandığa gidip oy mührünü eline aldığında 'allahım ülkemiz vatanımız için en hayırlısı ne ise o olsun' deyip mührü vuran insanlara bir çağrımdır bu. bizi şahlandırmak yalanıyla kandıranlara inanmayalım, 100 yıl önceye geri dönmeyelim. 3 kasım 2002'den beri akp'ye oy veren babam bile yerel seçimlerde 'akp li hırsız belediye başkanına karşı onun en güçlü rakibine', olası referandumda ülkemiz için 'hayır'a karar verdi. ben bir gün bu noktaya geleceğimizi beklemiyordum ama gerçekler acıdır. şuan şu saatte krallığı değil demokrasiyi seçin diye yırtınıyorum size evet.
kimi siyasetçinin iddası. amerika bu sayede süper güç olmuş, meksika nın acıları bu sayede tanınmış, italya nın makarnası bu sebeple lezzetliymiş.
(bkz: yersen)
hmm ok...
cahilden değil yarı cahilden korkacaksın.
resmi olarak olmasa da şu an fiilen başkanlık sistemiyle yönetilmiyor muyuz?
"Başkanlık sistemi gelince, Erdoğan'ın tiranlığı gelecek. Saray gelişecek." şeklinde düzeltilecek başlıktır.
bir iddia.

kamer genç bugün yaşasa mecliste olsaydı ne derdi?
(bkz: at yalanı sikiyim inananı)
türk tipi başkanlık sistemi hayali kuranlar bu memleketin tek adam rejimine doğru gittiğini hala anlamış değiller. parlementer sistemin suyumu çıktı da başkanlık başkalık diye sabah aksam yeri göğü inletiyorsun. neden bir cumhurbaşakanı namusu ve şerefi üzerine tarafsız kalacağına dair yemin edip sonra çıkıp il il pir partiye oy ister? çünkü o cumhurbaşkanın siyasi ikbali o sisteme bağlıdır da o yüzden. iki kere iki dört eder ne kadar açık ve net ise bu memleketin başkanlık sistemi ile gelisemeyeceği de bir o kadar nettir. çalmayacaksın, yandaşa devletim imkanlarını seferber etmeyeceksin adaletli olacaksın. kupon arazilere çökmeyeceksin kimseyi kucağa düşürmeyeceksin ki memleket gelişsin. bir gecede mit müsteşarına kanun çıkaranlar parlementer sistemin yetersiz olduğundan bahsetmesin.
Hiç sanmıyorum. Türkiye için uygun olmayan sistem dir.
Üretirsen gelişirsin. Hiçbir şey üretmeden iğneyi, kazak şişini, samanı bile dıştan satın alırsan başkanlık sistemi ne halta yarayacak?
Sahi senin ülken ne üretiyor sayın akkoyun?
(bkz: Çabuk gelişti dikkat edersen)
Tam aksine batırdılar.
güldüren espridir.
türkiye nin gelişmeme sebebi mevcut parlementer sistemmiş. okullar, üniversiteler, iş imkanları, sağlık ve sosyal güvenlik hizmetleri avrupa standardının üzerinde tek sorun yönetim sistemi. şimdi birde mevcut başkan 4 yada 5 dönem üst üste başkanlık yapabilir kanunu da gelirse basit hesapla 20 sene daha akp.
(bkz: gidelim gaffur)
(bkz: bu ülkenin boku çıktı)
Hepimizin dna sarmalı gelişip uzayda astral seyahat yapacağız,kısaca uzayın amına koyacağız.