burada amaç bayburt insanını kötülemek değil, bayburt sadece bir örneklem. binlerce tanıdığım insan var, onlar için hayat bulunduğu çevreden ibaret, dünyaları oturdukları ev ve mahallesinden ibaret. hayatlarında hiç gazeteye para vermemişler, kaza ile gazete gördüklerinde kağıt niyetine soba tutuşturmuşlar. karın tokluğuna yaşayarak allah'a şükretmişler, okul olmayan köylerine ikinci bir cami yaptırmışlar. amaç bu insanları kötülemek değil bir türkiye gerçeğinden bahsetmek. bu insanlar o kadar çok ki. türkiye de ki eğitimli insanlar ezici bu cahil çoğunluğa uymak zorunda kalıyorlar. eğer demokrasi buysa demokrasi bize anlatıldığı gibi çok güzel birşey değil. hatta çok kötü birşey. neden muğla'da ki vatandaşın istediği hiç olmuyor da hep bayburt'ta ki vatandaşın dediği oluyor. çünkü onlar çok. onlarda kafa sayısı çok ama kafa yok, öbür tarafta kafa sayısı az ama kafalı insan çok.
Kansas'taki oyla yönetilen ıraklı, New York'taki oyla yönetilen hindistanlı, Teksas'taki oyla yönetilne afrikalı, Florida'daki oyla yönetilen şilili ve Massachusetts'teki oyla yönetilen türk kadardır.. ne kadar mı? "o" kadar işte..