bazen kaşımpaşa günlerini hatırlayıp, mahallenin delikanlısı edasıyla yaptığı ani çıkışlarla zaten kendisinden pek haz etmeyen güruha koz veren basbakan erdogan'ın basın tarafından yeterince irdelenmeden kullanılan sözleridir mevzu bahis olan. misal vermek gerekirse 'cumhurbaşkanının resmiyetini tanımayan vatandaşlıktan ayrılsın' sözüdür. hayatın anlamını en derinden kavradığını iddaa eden zihinler kendilerini bir kaç saniye 'acaba?' sorusu hakkında yorsalar, belki de farklı manalar cıkarabilirler bu söz üzerine. yani acaba basbakanın demek istediği 'ya bizi sevin yada bu ülkeyi terk edin' demek midir bazılarının savunduğu gibi? bugune kadarki 10 cumhurbaşkanının seçildiği yasal platformda seçilecek, meşru bir reis-i cumhur'u yok saymak demokrasiyi ve atatürk ilkelerini yok saymak olmaz mı? böyle bir lüks e kim sahip olabilir? seçilecek kişi herkesin cumhurbaşkanı olabilmek için mutlaka azınlık partisinden icazet mi almak zorundadır? o zaman yeni bir yasa teklifi cıkarsın meclis madem bu kadar cok istiyorsunuz. 3-4 tane cumhurbaşkanı, 2-3 tane başbakan seçilebilsin diye. belki her fikre uygun bir kişi bulunur.