bugün

bahçelievler beldesindeki güzide seyyar lise. yaz döneminde dersler öğrencilerin evlerinde bahçede ya da verandada gün tarzında işlenmektedir. o günün bütün ödevlerini gün sahibi kişi yapar. bu yönüyle diğer liselerden ayrılır.

hazır bu lisemizin ismi ukte olarak yer bulmuşken merak edilen bir şey vardır ki; anadolu lisesi ismi nereden gelip, hangi amaca hizmet etmektedir. fen liseleri bilim ürettikleri için bir noktaya kadar mantıklı bir sıfata sahiptirler, ancak anadolu liselerinde derslerde sürekli türkü söylenip, bazlama, otlu peynir mi yenir ? neden, neden ?
müdürü ile efsane haline gelmiş lisedir. kurulduktan itibaren 20 yıl aynı müdür başta durmuştur. onu tüm bahçelievler ve çevre ilçelerdeki eğitimciler tanır. özellikle ilçe m.e.b. müdürlüğü de okulun bünyesine alındıktan sonra durumu gayet iyi hale gelmiş ve son 2-3 yılda zorla emekli edilmiştir!! okul anadolu lisesi olmasına karşın alamancı dediğimiz almanyada yaşayan türk çocuklarını da makul bir ücrete(10-15bin mark idi - yeni tarifeyi bilmiyorum) bünyesine katarak eğitim kalitesi de düşük olmasına rağmen bu şekilde başarı katsayısını da dibe çekmiştir. bu nedenle istanbulun en kötü anadolu liselerinden biri olmuştur(ben girdiğim yıl istanbulun 6. en yüksek puanlı anadolu lsisesiydi)..
(bkz: bahçelievler lisesi)
hemen bitişiğindeki özel burç lisesiyle epey bir "kesişen" okul. bu yılını taylan bora ışık adlı öğrencinin intiharı dışında oldukça güzel geçirmiştir.
bu okulda okumadım ama bir turgut hoca efsanesi kulağıma kadar geldi. derste sabuha söyleyen bir adam, fiziğinde f'sinden anlamaz. dayanamadım dersine gittim bir gün. öğrencisi zannetti tabi beni napsın, öptüm elini oturdum dersinde. aktif metodla öğretirmiş dersini. komik adam vesselam.
ömrümün 7 senesini verdiğim okulum. bizim zamanımızda ne adam gibi laboratuarı vardı ne de başka birşey. son zamanlarımızda bir spor salonu yapıldı o kadar. müdürü mehmet çolakoğlu ve yardımcısı hasan hoca sayesinde çok neşeli zamanlar geçirdik. hala hasan hocanın törenlerde "fışkılar" diye bağırması arkadaş ortamımızın vazgeçilmez geyiğidir. ayrıca belirtmeden geçemeyeceğim bu okulun en gözde sporu voleyboldur. burada okuyan herkes bir dönem mutlaka voleybol aşkı duyar.
türk mizahının büyük duayenlerinden hasan aydın'ı (din kültürü öğretmeni ve müdür yardımcısı) barındıran kurum.

ö: öğrenciler
h: hasan hoca
s: sınıf

ö1: hocam hagi sporları seviyosunuz?
h: lan manyahh. cevabını bildiğin şeyi niye soruyon. futpol iştee.
ö2: hocam buz pateni? izliyosunuzdur herhalde buzda dans'ı.
h: ya bırahın çocuhlar. öle spor mu olurmuş? ben kızıma onu spor diye yaptırır mıyım? fazla erotih.
s: hahahaha...
ö3: hocam öyle demeyin. zaten ordaki partnerlerin çoğu evli oluyo.
h: karıyla o kadar samimiyetten sonra evlenecek tabi. bi de evlenmeseydi...

ıslıklar ve kahkalar yükselir sınıftan.
(bkz: balfest)
(bkz: mehmet çolakoğlu)
(bkz: klaus götz)