bugün

Duvarları boyamak için kullanılan sulandırılmış kireç veya boya.
argoda cinsel bir tabir.ayıp sölemem
bir duvarı pürüzlü bir hale getirmeye yarayan, beyaz, kireç içerikli boya.
genellikle boya kelimesiyle hep arka arkaya kullanılan boya kelimesinden sonra gelen kelime.
Türkçemizin en güzide kelimelerinden biridir. başında ki " b " harfi çıkarılınca, bir ilimiz ( adana ), " a " harfi de çıkarılınca, bir hayvan ( dana )," d " harfi de çıkarılınca, en kıymetli varlığımız ( ana ), son olarak " a " harfi de çıkarılınca, olumsuzluk kipi olan " na " ortaya çıkmaktadır. türkçenin en yönlü kelimesidir.
evi huzursuzluk delhizlerine sokan faaliyet. oturacak bir koltuk bulunamaz, ortalıkta gezinsen iş yapmıyorsun diye göze batarsın. evden kaçarsın ancak gece geldiğinde yatağın salonun ortasında durmaktadır.

pazar günleri uyurken annenin odayı elektrikli süpürgeyle süpürmesi kadar dehşet verici bir eziyettir.
aşırı yapılmış makyaj için kullanılan kaba benzetme.
dört kişilik ailelerde işkenceye dönüşen eylemdir. diş fırçasında kireçin ne işi be hocam.
dilimize fransızcadan geçmiştir.
durduk yere aklıma gelen kelime. söylemesi hoş. ba da na.
tanıma gelecek olursak, kireçli sudur efendim. duvar boyama işidir.
erkeklere görev düşen bir aktivite.
sobalı evlerde daha çok gerektirir.
Yeminle bir aile parçalanır bu iş yüzünden.

+ dolaşmasana ayak altında
- tamam ya (oturur)
+ ne oturuyosun, herkes işleniyor
- tamam ya (evden çıkmaya hazırlanır)
+ tonla iş var bir de dışarı mı çıkacaksın?
- tamam ya, çıkmıyorum... (eline fırçayı alır)
+ ya sen bulaşmasana, boya yapacaksın her yeri!
- #%^^*+= anne ya!...
+ kazım söndürsene o sigarayı bu çocuk senden görüyo hep ~ ?!'€&@"

Velhasıl, bir ailenin birbirine olan bağlılığını ölçmek için birebirdir..
bitmedi tükürdüğümün işi iki gündür. cinnet geçirecem.