bugün

güneş doğar ısınamazsın, ay şafaktan yüreğine doğar uyuyamazsın, rüzgar o hep aynı gördüğün çatılarda uğuldar sesini duyamazsın...küçük bir pencereden gökyüzünü görüp denizi görmene izin vermeyen yüksek duvarların ızdırabına benzer. o deniz hep duvarların arkasındadır. alışamazsın aslında, ot tutarak alışmış gibi yaparak. parmak uçlarına yüklendikçe daha da düşersin alçaklara. kime soracaksın kimbilir o nerde? yıldızlar uzak, gökyüzü koyu gri içimde kurşuni birer gölge, kuşlar vapurların peşinde, odalarda kat kat perde, üzerimde dinmeyen soluksuz sigara kokusu ve ben bu odalarda ölürüm korkusu... kimse bana onu anlatmaz. görmeye görmeye geçen günler makber gibi dikilir, bir şiir olur yüreğimde. o hep ellerin üşürken eylülde karşına çıkan yarısından yırtılmış bir afiş gibi duvarlardan sökülür gibi sökülmektedir içinden...
(bkz: rüyalarda buluşmak)
Astral seyahet yapmayı düşünürdük.
Fazla kafaya takılmaması gereken durum. Aşk yok. Bu bir gerçek.
(bkz: sözlük aşkı)
cakralarin acilip vucuttaki 7 isik cikma noktasini faaliyete gecirerek yapilacak astral seyahat ile son bulur.
insanın içini yakar. Dile kolaydır, yüreğe değil.

Yıllarca seversin diyelim ki birini. Gidişinin ardından hüzünlü gözyaşlarınla tek kalan olursun. Tüm yaşanmışlıkla başa çıkmak ne de zordur. Ne ağır gelir insana.

Yıllar önce bi yazı okumuştum tam da bununla ilgili. Fransız bir şair yazmış adı aklımda değil. Demiş ki:" bir sesin ne kadar uzağında olursan unutmak o denli kolaylaşır.". Katılmıyorum sana sayın şair. Öyleyse benim bu yüreğimdeki acının sebebi ne o o kadar uzaktayken.
Onu unutmak zor zaten biraz olsun hatırlamamak için uludağ sözlükte takılıyorum,açtığınız başlıklar yüzünden paket paket sigara içiyorum.yapmayın la.evet zor haklısınız ama dalganıza bakın gerilmeyelim gece gece kars meşhurları için...
bir türlü tam hatırlanılamayan bulanık bir yüz ifadesi.
2010 yılında internet üzerinden biriyle tanışmıştım. 1 ay boyunca sürekli bir şekilde konuştuktan sonra biraz uzaklaşmıştım. çünkü ona kısa sürede ilgi duymuştum ve karşılığını alamamak beni vazgeçmeye yönlendiriyordu. aramıza 2-3 ay mesafe girdi. daha sonra bu küslüğe dönüştü. aradan 5 ay geçti ve tekrar bir şekilde konuşmuştuk. yıl 2012 olduğunda ben hâlâ bana ilgisiz olduğunu düşünerek tekrardan uzaklaştım ve tekrardan bir küslük yaşadık. 01.11.2012 de aldığım 'sana aşığım' mesajı beni şaşırtmış ve mutlu etmişti. sevgili olduk ve 2015 yılına kadar (3 yıl) birbirimizi görmedik. ilk buluşmamızı dün gibi hatırlarım. ve iyi olan şu ki; bu kişi ile halen birlikteliğim devam ediyor ve aylar içinde nişanlanıyoruz. teşekkürler.
bi ben bilirim bunu birde benden çok allahım.