bugün

cuma gecemi süsleyen felsefik, sufi, derin bir tiyatro oyunu. ilk bölümü cuma gecesi iş çıkışı etmenlerini göz önüne alınarak değerlendirilirse uyku getirir fakat ikinci perde oyun hem görsel şölene hem de var olduğunu düşünmeye çalıştığın bir aşkla dolar. finali güzel bağlamış kenan ışık.
2013 sanat sezonunda devlet tiyatrolarında sergilenen seyirciden kopuk oyun. kareografiler ve kostüme sözümüz yok ama özellikle başrol oyuncusunun seyirciyle temassız oyunu, sıkıcı uzun diyalogları ile iyice baymıştır. aşkı anlatmak için beylik sözlere gerek yok; aşkı olaylarla, bakışlarla, mimiklerle anlatın be metin yazarları!
o silah patlama sahnesi tüm salonca küfürlere neden olmuştur. Yerimden hopladım lan.
"kalbim neresi?"
ilk perde etkileyiciydi. özellikle koreografiyi ve sahne tasarımını beğendiğimi söylemeliyim. replikler düşündüğüm kadar vurucu değildi ama kutay sungar'ın sesi .. öhöm.
ikinci perdede işin içine padişah, devlet işleri girdiğinde çıkçası ben sıkıldım. oyunun konusunu okuduğumda cinnetin eşiğinde bir adam bekliyordum, bir biyografiyle karşılaştığım için de hayal kırıklığına uğramış olabilirim. ancak o son, bütün bunları unutturdu bana.

--spoiler--

+ değerli olanın değersizlerce anlaşılamaması ..
- ama hamlet dayandı!
+ ben ..

BAM!

--spoiler--
kenan ışık'ın yönetmenliğini yaptığı, gerek konusuyla, gerek sahnesiyle insanı cezbeden bir tiyatro oyunu.
konuya ilgili değilseniz 2.perdenin sonuna kadar çok sıkılacağınız ama özellikle sonundan oldukça etkilenebileceğiniz güzel oyun. uyudum ben bir ara istemsizce ama sonunu çok beğendim.
Dün cüneyt gõkçer sahnesinde izleme fırsatı bulduğum, kenan ışık ın yazıp yonettiği mukemmel bir oyun. şeyh galip i ve onun hüsn-ü aşk ını anlatır. Oyunu biraz anlayıp sıkılmamanız için şeyh galip hakkında biraz ilginiz olması gerekmektedir. izlemeniz tavsiye edilir.
(bkz: sevdiğiyle evlenmezse ölecek hastalığı)
lezbiyen iki kızı anlattığını düşündüğüm güzel bir film.
kenan ışığın yönettiği bir oyun.