bugün

bu şekilde ölmeyen bir jönümüz var mı acaba?

efendim mevzu bahis durum, türk filmlerinin akıllara kazınmış sahnelerinden biridir, esas oğlan ya da esas kız, kimi zaman aldatıldığını öğrenir, kimi zaman sevdicekle tartışır, kimi zaman da can sıkıntısından, biner güzelim chevrolet'e, bir yandan ağlar bir yandan da kökler gazı.

o dönem en fazla 120 yapan arabayla, bir uçurumdan aşağı salınıverir, sonrasında kamerayı sağa sola çevirmek suretiyle kazanın şiddeti seyirciye itina ile hissettirilir.

ve finalde, bir ağaca yaslanıp durmuş, dumanlar içindeki arabada, kahramanımızın kanlı başını, direksiyona dayalı vaziyette görürüz.

yeşilçam'dan kalma bu klasik sahne, çok beğenilmiş olacak ki, halen dizi ve filmlerimizin vazgeçilmezidir, ne zaman bir filmde iki sevgili kavga etse, hemen akabindeki sahnede, gaz pedalı, direksiyon, sürat ibresi, ağlamaklı bir surat ifadesi ve ağaç olacaktır...
patinaj, arabanın bağırması, herkesin size bakması ve arkanızdan küfür yemeniz demektir.
ardından bir sakatlanma veya ölümle sonuçlanabilinecek olay, durum.
La geçenlerde ben de yapmıştım gene ki sonum Türk filmlerindeki jönlerin sonu gibi olmadı.
eğer şanslıysan yaptığın bu delilik bir kaza çıkmadan biter. işin ucunda ölüm olduğu gibi , ömür boyu sürecek bir felç geçirme durumda olabilir ki bu her gün ölmek demektir. gerek var mı , tabi ki yok.
arabaya acıdığım sahne. chevrolet bu boru değil.