bugün

mutlu sonla bitmeyen bir hikayedir. çocuklara ' çalışkan olmak faydalıdır ' gibi iyi bir mesaj verelim derken insana insanlığını unutturma özelliğine de sahiptir. çocuklara anlatırken ' karınca ağustos böceğine yardım etmiş, ağustos böceği de dersini alıp aynı hatayı tekrarlamamış ' gibi mutlu bir sonla bitirilmesine özen gösterilmelidir.
bu yüzden karıncalardan nefret ediyorum.

ulan çakal! karşındaki ağustos böceği bir sanatcı lan! her canlı senin gibi faşişt hiyerarşik örgüt kurmak zorunda mı? kraliçenize koyım e mi?
(bkz: agustos bocegi ile karınca)
ağustos böceğinin açlıktan öldüğü hikayedir. karıncaya da aşkolsun. hani ulan komşusu açken tok yatan bizden değildi bre vicdansız.
Bir gün ağustos böceği ve karınca tarlada oturuyorlarmış. karınca demiş ki "globalleşen dünyanın küresel ısınmasından dolayı dolar fiyatları tavana vuracak, petrol varilleri düşecek. o yüzden adam ol efendi gibi çalış." demiş. ağustos böceği de demiş ki "lan olum sen ne anlarsın la'' demiş, ''yerin dibinde yaşıyosun bir tane toprağın içinde, deliğin içinde. onun bunun pisliğini evine götürerek yaşıyosun! senden mi öğrenicem lan? milletin tükürüğünde havuz diye yüzüyosun, yürü git lan" demiş. karınca; "senle görüşecez la" demiş ve gitmiş...

kış olmuş. karınca tabi evde alem yapıyor arkadaşları da var böle yirmi yirmi beş karınca kızlı erkekli takılıyorlar. kapıyı bir açıyorlar, ağustos böceği böyle sünepe, bitmiş... diyor ki; "la karınca senle yazın tarlada konuşmuştuk. acaba iki kutu bulgur bir de nebati yağı var mı sizde?" o da demiş ki "lan olum sen ne yavvşşak, ne şerrefsiz, ne gerizekalı, ne salak bir adamsın la" demiş. "la seni geçen yaz uyardık la" demiş." "hatırlıyo musun sırtımda ay çekirdeğiynen giderken sana söylemiştim, uyardım la seni" demiş. "uyarmasam kızmayacam la" demiş. ağustos böceği de; "ne bağırıyon la! adamı cinnete getirme zaten kafam iyi" demiş. karınca da "lan bas git lan valla şimdi rakunları çağırırım seni toplattırırım! lan yürü git lan!" demiş. ağustos böceği onun antenini tutmuş arka bacağını kırınca bir itiş kakış falan böyle, ortalık kan revan.. akşamına her yer dağılıyor...
Hikayenin En güzel versiyonu, Güneşli pazartesiler (Los lunes al sol) filminde javier bardem’in canlandırdığı santa isimli karakterin bakıcılık yaptığı çocuğa anlattığıdır.
insanoğlu açısından bakarsak karıncanın insanı neşelendirdigi an yoktur sadece didaktik şekilde çalışkanlığı-kollektif hareketi anımsatır. ağustos böceği balkonda çayı yudumlarken su sesi etkisi yapar rahatlatır.
geçenlerde dükkanda iken mesaj kutucuğu mu şenlendiren ve dahi gülmekten karın kaslarımın ağrımasına sebebiyet veren hikayedir.
çok ilginçtir.
şöyle bir şey:

https://pbs.twimg.com/media/Br281fSCIAA-V0D.jpg
Topu topu toprağın üstünde 4 hafta ömrü olan ağustos böceğine haksızlık edilmiş, iftira atılmış hikayedir.
Ağustos böceği kızlarla alemlerde akarken, karınca evde Elizabeth.
genellikle ağustos ayında meydana çıktıklarından bu ismi almış böcek türüdür. masallarda anlatılanın aksine tembel de değillerdir. toplam yaşam süreleri 3-4 hafta gibi kısa bir süre olduğundan, karınca gibi kışa hazırlık yapmak yerine, gidip kendime güzel bir eş bulup sevişeyim kaygısına düşerler.

Ağustos böceği haklıdır.
Bir gün ağustos böcükleri elinde bas /elektro gitar,bateri falan grup kurmuşlar heavy metal takılıyorlar. Karıncalarda orada gavur gibi götten kan aka aka iş yapıyorlar. Buğday çekiyorlar, karık açıyorlar sulama falan yapıyorlar, kimisi tapan vuruyor tarlaya. Ağustos böcekleri salak misniz la amk gelin beraber takılalım diyor. Karıncalar hayır kış yaklaşıyor öyle hidbeng yapmak ile kış geçmez diyorlar. Gün geliyor zaman geçiyor. Kış geliyor. Açlık sefalet içinde kalıyor erzak yok ağustos bocuklerinde. Karıncalar ise harman kaldırmışlar yaz aylarında. Karıncanın kapısını çalıyor ağustos böcekleri. Karınca kapıyı açıyor diyor ne? Ağustos böceği diyor ki hacı yiyecek bir şey kalmadı şu çocuk 3 gündür ac sersefil kaldık suri sakso 5 tl. Karınca diyor ki yokk o iş olmaz. Nasıl olmaz diyor ağustos böceği. Benim götümden ter süzülürken siz bira icip hidbeng peşinde koşuyordunuz. Size belki ölmeyecek kadar erzak verebilirim. Karışıklığında ne olacak ? Seneye yazın 1 verdiysem 3 alırım diyor. Oha amk diyor ama çaresizce kabul ediyor. sonraki yıl oluyor ve borç zamanı borcu ödeyemiyor böcükler. Karınca mahkeme ile tehdit ediyor ve paran yoksa başka bir şey verirsin anam diyor ve agustos bocegini bir güzel sikiyor. Hikâye böyle.
Belgesel izledik de, bu hikâyenin safsata olduğunu anladık neyse ki.
Bit kadar ömrü olan ağustos böceğini ne hale soktunuz be!
Ayıptır, günahtır!
Yalan, külliyen yalan hikayedir.
Ağustos böceğinin şarkı söylediği yalanını bize yutturmuş olan hikayedir.

Yazın ne zaman köye geldim cırt cırt cırt cırt diye kafamı silkiyorlar.
bu hikayeye çok uygun gerçek hayat hikayeleri tanıdığımdan, kendisini tek geçerim. dünya, bu bahsi geçen hikayeye tamı tamına uyan gerçek hayat hikayeleriyle doludur.
görsel

Swh sjsksbk.