aziziye tabyası, dış kaynaklı bir bütçe ile şehrin doğu girişine siyah kesme taşlarla erzurum halkının güvenliğini muhafaza amacıyla inşa edilmiş bir sığınaktır. özellikle 1877-1878 yani halk deyimiyle 93 harbi (rumi 1293) ile moskof baskısı artmış ve o dönemlerde kendilerine devletin çok üst makamlarında yer verilen ermeniler, çeteleşerek ciddi katliamlarla moskofun tetikçiliğini yapmaya başlamışlardır. aynı dönemlerde birçok cephede mücadele vermek zorunda kalan osmanlı devleti, ciddi bir yıpranma ve bunun akabinde de zayıflama konumuna gelmiştir. öyleki devlet, bir yandan ayakta kalma mücadelesi verirken, diğer yandan da tabya diye tabir edilen sığınaklarda halkını şiddetli çatışmalara karşı koruma yoluna gitmiştir. aziziye tabyasıda böyle bir düşüncenin ürünü olarak bugün aynı mahalde abide olarak durmaktadır. tabya, döneminde çok ciddi ve de kanlı çatışmalara şahitlik yapmıştır. bu çatışmaların şiddeti tabya gezildiği zaman çok daha iyi anlaşılmaktadır. gelen top mermilerinin etkisiyle surlardan kopan onlarca tonluk parçalar metrelerce ötelere giderek bu olaylara belgelik yapmaktadır.
ilk kez 2007 mayısında gitme fırsatına eriştim. çok güzel yerler tabyalar. şehitlikler, nene hatun'un mezarı buradadır.

erzurumlu rehberlerden ya da burayı iyi bilen arkadaşlarınızdan buraların hikayesini dinlediğinizde cidden o ruhu yakalarsınız. gider gitmez zaten oranın atmosferi sizi içine alıyor ve düşünme sürecine bırakıyor.

şehir merkezine çok yakın ve erzurum'a geliyorsanız burada bir fatiha okumadan geri dönmeyin.
Rusları perperişan eden nene hatun ve onun peşinden giden millet tek rusu bile sağ koymamış, erzurumdan düşmanı temizlemiştir.

Allah rahmet eylesin. Bize böyle bir miras bıraktıkları için.