bir sözlük yazarının sahip olması gereken felsefe. sürekli entry yumurtlamaktansa, haftada bir yazmayı tercih eden kişidir kendileri.

iyi yazarsan o ayrı, derece yapmaya çalışan arkadaşlardan bahsediyorum.
az yazıp öz yazmaktan kasıt, akıldakileri seçerek yazmaktır. yani her akla geleni yazmamaktır, içlerinden iyilerini, kaliteli olanlarını yazmaktır.
(bkz: az ve öz yazmak için sadece bkz veren yazar)
an itibariyle 59 kişinin online olduğu bir sözlük için gereksiz bir tavırdır. yazın kardeşim, sizin hangi entry'nizden kimin ne tat alacağını bilemezsiniz. tadınız bozuksa, değil haftada ayda bir yazsanız gene pek bir şey olmaz.
aklıma bir şey gelmiyor, demenin daha makbul olanı. * *
erken edit: bu, az yazmanın açıklaması olmuş. öz yazanlara söylenecek bir şey yok elbette. okunup okunup da "eee ne demiş şimdi bu yazar?" denmesindense "kısa ve etkileyici bir yazı olmuş." denmesi daha çok tercih edilen bir durum değil midir? (bkz: editi kendisinden uzun olan entry)
benim gibi yazarların yaptığı eylemdir. cümleler genelde iki satırı geçmez. demek istenilen şey tek cümle ile de belirtilebilir.

süslü ve upuzun cümlelerle işleri olmaz. hele gereksiz cümlelerden özenle ve dikkatle uzak durulur.

hatta azlık ve özlük ilişkisini bile akıllarına getirmezler. az yazarlar, bunu yaptıkları için otomatik olarak öz sanılır. okunması çoğu zaman keyifli entrylerdir. ama çok kısa olanları genelde bkz'den oluşurlar.

ayrıca artistik bir havası vardır. yazdığınız şey kısacık olmasına rağmen insanları uzun uzun düşündürür. sırf bilgeymiş gibi görünmek adına onbeş paragraflık entryler yazmaktan bin kat daha iyidir.

örneğin şekil 1 a'dır.

(bkz: çelişki)
(bkz: ironi)
(bkz: az)
(bkz: öz)
(bkz: az yazarım öz yazarım ustam ölmüş ben yazarım)
Önemli olanin kafa utulemek değil düşüncelerini yazmak olduğunu kavrayan yazar kişisidir. Seviyesiz başlıklardan kacinir fikri muhabbet ten beslenir.