bugün

kanal 7 nin yöneticilerinden aynı zamanda gazeteci kişi. bilgiler ayşe arman/ hürriyet pazar eki/röportaj/27.08.06 gerekli tanımdan sonra geleyim esas derdime;

ayşe böhürler ne demiş;
- siz şeytan biz melek değiliz.

bak bak bak. şimdiye kadar hangi algı türbanlı kadınları ''melek'' algısıyla, hani algı açık kadınları '' şeytan'' algısıyla taçlandırdı pardon anlamlandırdı?
bu bir.

hanımefendi 21 yaşında kapanmış. kendi tercihidir. lakin bu üst perdeden konuşma/bu kavram karmaşası/bu bu bu ..... neyin nesidir!? buyrun;( röportajdan cümleler aldım aşağıya)

- Eşimin bu işle alakası yok. O zaten dini kökenli birisi değildi. Kendisi Marksist kökenlidir. Ama 12 Eylül sonrası, onun da bir dindarlaşma süreci oldu. "Biz bunu kendimize bir hayat tarzı olarak seçelim" dedik, "Daha islami, daha dindar bir hayat tarzı." Marksist de olabilirdim, dindar olmayı seçtim. Eşim içki içerdi, o içkiyi bıraktı; ben de örtündüm...

bu iki. sanki ooo ya bundadır ya şunda marksizm de değil islamiyet te diye tekerleme sonucu karar vermiş ayşe hanım.

- Ahlaki anlamda her şeye biraz daha dikkat ediyorsunuz...

bu üç. ahlaki anlamda açıklar dikkat etmiyor sadece kapalılar biraz daha dikkat etmiyor gibi okuyan çıkmaz mı bunu. çıkar. peki bu ayrıştırıcı dilin altında yatan bakla ne?

- Özel havuzumuz da olmadığına göre, yüzme kavramı hayatımdan tamamen çıktı. Önceleri rüyamda yüzdüğümü filan görüyordum. Şimdi o da kalmadı.

bu dört: vallaha üzüldüm. yazık rüyasında yüzdüğünü görüyormuş. üzülmediysem insan değilim. tanrı/allah bütün nimetleri insanlar kullansın diye yaratmadı mı acep?

daha fazla yazmanın bir gereği yok. hanımefendi hem gazeteci hem kafası karışık hem öyle bir ayrıştırıcı/üst perdeden bir dil tutturmuş ki; kanımca en büyük zararı böyle yaparak yine kendilerine veriyorlar.

ayşe arman için diyecek birşey yok. onun işi bu; başlığa çıkaracak bir cümle bulmak/soruları kadınlığa getirmek vs vs vs
sözlükteki huzur ortamını bir anda bozan, ortalığı birbirine katan gazeteci olduğunu yeni öğrendiğim kişi.
fikirlerine saygı duyduğum bazen de girdiği tartışmalarda savunmaya başlarken seçtiği noktanın yanlış olması sebebiyle kaybetmeye mahkum olan islami kesimin çıkardığı değerli yazar.
sorduğu soruları ve verdiği cevapları, ilkokul cocuklarının mızıkcı diyaloglarına benzettiğim bir yazardır.
başını örtmesi ve yazar oluşu, kendini islamın savunucusu haline getirmiş. siyaseten Atatürk'ün, Dinen HZ.Muhammed'in yolunda gitmeye çalışan ve imamhatip mezunu olmama rağmen, bu ve bunun gibi islamı lekeleyen insanlardan nefret ediyorum.
islma adına konuşma ve islamı savunmanın bu kadar basitçe, tabiri caizse mahalle karısının sonradan görmüş hali gibi dillendirilmesi affedilecek bir şey değildir. ALLAH islah etsin!!
(bkz: ayse bohurler)
karşısındaki insanlara saygıda kusur etmeyen, en kaba saba faşist karakterlerin karşısında bile terbiyesini bozmuyor, kibar bir hanımefendi yazar. bu kişiliğinin düzgün olduğunu gösteriyor.

siyasi görüşünü açık açık söylemekten de geri durmuyor. akp'lidir kendisi, akp eksenli yazılar yazar, en önemli yanlışı da budur.

türkiye'de gazetecilik öyle bir noktaya geldi ki, artık tarafsız gazeteci yok gibi. gazetecilik siyaset için yapılıyor. gazeteci yazarlar da bir müddet sonra çakma birer politikacı oluveriyor ister istemez.
yürekyten 5. entryi yazan arkadaşa katıldığım, ama halendaha varlığından rahatsız olduğum kişilik. çıktığı programlarda islamın i'sini bile bilmeden, herzaman kendini islamın fedaisi gibi gören ironi bir kişilik. malesef, türk halkının cahilliğinden dolayı türemiş isimlerden yanlızca bir tanesidir.
Geçenlerde habertürk'te basın klübü programında Osman Pamukoğlunu sıkıştırmak adına elinden gelen gayreti göstermiş, sorduğu sorularla tüm izleyicilerde "bu kadın komik kadın" ikilemi yaptırmayı başarmıştır. Ayrıca AK Parti MKYK üyesidir. Neyse biz gelelim basın klübünde ki diyaloga;

ayşe böhürler: Partinizde kaç kadın var.
osman pamukoğlu: Mesela Manisa(Mersinde olabilir o kadasını unuttum) teşkilatımız sekreterinden başkanına yardımcısına kadar tümü kadındır.
ayşe böhürler: Neden Manisada (Mersinde) erkek mi yoktu.

Gibilerinden bir cevap vererek biz izleyicileri şahsiyeti hakkında ön yargılı hale getirmiş yandaş kalemşördür.
habertürkte balçiçek pamir'in programında, cumhuriyet kurulduktan sonra kadının giyinme konusundaki tercihi kısıtlandı ifadesini kullanan ak parti mkyk üyesi ve dini gazete yazarıdır. cumhuriyet olmasaydı bir kadın olarak her platformda yer alabilecek miydi? sorusunu kendine hiç sormadığı belli olan, kıyafetlerden kastın başörtüsü olduğu açıkken sözde kısıtlanan giyinme özgürlüğünün yerine kadına sağlanan hak ve özgürlükler getirildiği gözönüne alınırsa, bu bayanın kadın konusunda konuşmaması gerektiği, ak parti yandaşı yazılarını sürdürerek elde ettiği islami burjuvazinin olanaklarından yararlanmaya devam etmesi gerektiği gerçeğidir. tabi 5-10 yıl sonra bu elde ettiği olanakları sağlayanlara da eleştiri getirebilir çünkü kendi deyimiyle ifade özgürlüğü var?.
http://www.haberturk.com/...cat=160&dt=2010/01/06
dini yazarların da beğenmediği dini yazar.
http://www.efkar-iumumiyy...'%DDN_GEREKL%DDL%DD%D0%DD
hemen her kanalda böhürleyip duran gazeteci hatun.
başını niya kapattığını açıklamakta zorlanan, cemaatten oldukça iyi nemalanan medya kapalısı.
zaman zaman başbakanı eleştirdiğinde ağzını açıp gözünü yumabilen, başbakan tarafından da eleştirileri dikkate alınan*, bu sebeple de yıllardır ak parti mkyk üyeliği devam eden yazar/siyasetçi.

inanılmaz derecede sakin ve olgun. necla arat gibi bir kadının karşısında bile bunu gösterdi.

sadece şurada eksik kaldı; necla arat denen kadın başörtüsü eylemlerinden bahsederken birkaç başörtülüyü örnek gösterdi provakasyon sembolü ve kendisi için tehlike olarak. bunu da tüm başörtülülere mal etti ; ayşe hanım da ona cumhuriyet mitinglerindeki ordu göreve pankartını sormadı.
trt'de yaptıgı kıytırık iktisadiyat isimli programıyla bölüm başı 8500'ü cukkalayan mümin kardeşimiz.

söz konusu kanal trt1 de değil ayrıca trt arap'mı ne öyle bir şey.

helal olsun!
http://goo.gl/nharm

edit: goo.gl link'i ayar vererek kısaltmış. harm *
akepe sayesinde trt ye yaptığı sikimsonik belgeseller ile zengin olduğu için başbakan suratına tükürse yarabbi şükür yağmur yağdı diyecek olan pişkin akepeli.
kocasının kontenjanından nasiplenen akp neferi.
televizyonda her gördüğümde farkediyorum ki cümle kurduğu zaman da susup karşısındakini dinlediği zamanda korkutucu ve kindar bir yüz ifadesi var.
allah hasbel kader şu kadının eline düşürmesin her türlü gaddarlığı uygulayabilir zerre acımaz, hissi oluyor.
netekim söylemlerinde de bu söylediğim şey gün yüzüne çıkıyor.
intikamcı bir tavrı var ve iklimin kendisinden yana olduğunu bildiğinden bunu dillendirmekten zerre geri durmuyor.
güzel kadındır.
yorumları kendini komik duruma düşürmektedir.

Ayşe Böhürler: "cumhurbaşkanlığı külliyesi saray değil, kalabalık ağırlamalara imkân veren büyük bir çalışma ofisi"

Saçmalamanın şiddetine bak. Tam 1150 oda. Bizim ülkeye yakışacak iş olmuş önce başkanlık için saray yaptılar, sonra başkanlık olmadı madem çalışma ofisi olsun. Rahat rahat büyük bir çalışma ofisi.
Akp kurucularından ve yeni şafak yazarı geçirilmek istenen yasayla akplileri verip veriştirmiştir. görsel
aklın yolu birdir demiş, bu konuda duyarlı kadın.
sokağa çıkma yasağı sonrasındaki tweet'i...

görsel