bugün

mustafa ulusoy kitabı, karakalem yayınlarından.

"insanı en çok inciten, ruhunu daraltan temel acı insanın kendisini değersiz hissetmesidir. Aşk da işte tam burada devreye giriyor."
kişilere renk adları vererek, ay terapisi ile ruh tedavisini anlatan güzel bir kitap...
psikiyatrist, psikoterapist ve yazar mustafa ulusoy'un sürekli içimizde barındırdığımız ama çoğu kez gerçekliğini umursamadığımız bazı olguları günyüzüne çıkardığı romanı.
önemli gördüğüm bir yerini aktarmam gerekirse:

--spoiler--
"varoluşçu psikoterapi ekolünden gelen terapistler, anlamsızlık, ölüm, yalnızlık ve seçme özgürlüğünün insanın en temel varoluşsal sorunları olduğunu ifade ediyorlar. ben ise, bunlara katılmakla birlikte, insanı en çok inciten, ruhunu daraltan temel acının insanın kendisini değersiz hissetmesi olduğu kanaatindeyim. aşk da işte tam burada devreye giriyor. kişiler kendilerini değerli hissetmek için zamanımızda en çok aşka sığınıyor ve aşkı bir kurtarıcı olarak görüyorlar. ilginç şekilde, bir kurtarıcı gibi sarınılan aşk, kendisinden bekleneni veremediğinden ve kesinlikle de veremeyeceğinden, temel bir insanî acıya dönüşüyor. özellikle terkedilen insanlar, ya da aşklarına karşılık bulamayanlar, veyahut kendilerine kimsenin âşık olmadığına inanan insanlar kendilerini değersiz hissetmeye başlıyorlar. bu yüzden, bu kitabın temel vurgularından biri aşkın insan için bir kurtarıcı olamayacağıdır. ne aşk insana yetiyor; ne de insan aşka.
aşk insanî bir durum. ve aşk iradî bir yaşantı değil. bir de bakıyorsunuz ki, aşık oluyorsunuz. kanaatimce, aşk insanın sevilmek ve değerli olmak istediğini, bu yönde büyük bir ihtiyacı olduğunu anlaması için yaratıcı tarafından verilmiş insanî bir yaşantı. her aşk düş kırıklığı ile biter. burada sanki, aşık olunca insandan beklenen, aşkın kaldıramayacağı kadar sevilme ve değerli hissetmeye insanın ihtiyacı olduğunu anlaması ve bunun yolunu aramasıdır. ama eğer aşka varoluşsal bir anlam yüklenirse, insan kendisini mutlak değerli hissetmesini aşka bağlarsa, işte o zaman aşk sadece bir yanılgı ve düş kırıklığıdır."
--spoiler--