bugün
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı9
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge20
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- fatih terim'in yuhalanması10
- crop giyen erkek11
- icardi190530
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar11
- sözlük erkeğinden damat olmaz16
- vatandaşlık farkı alan otel26
- nazar değdi sözlük12
- çabuk vazgeçen insan8
- sözlük kızından gelin olmaz22
- hamas bir terör örgütüdür23
- güne bir şarkı bırak10
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız23
- uludağ sözlüğün bitmiş olması8
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi16
- icardi1905 silik olsun kampanyası20
- şehirler arası aşk yaşamak10
- true'nin porno arşivi kaç gb9
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- bir sözlük yazarını kaşır mısınız11
- futbolcu ismiyle nick almak11
- anın görüntüsü11
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim22
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
tanım : günde ne kadar kazandığını düşündüğüm, gariban emekçiler.
Her kış sabahı okuluma gitmek için sabahın 6.50 'sinde evden çıkarım. Apartmana çıktığımda, soğuk olduğunu farkederim ve içimden sinirlenirim. Dışarı çıktığımda bu sinir milyonlarca kat artar. Eskişehir'in ayazını sadece Eskişehir'de yaşayanlar bilir. Neyse caddeye kadar yürüyeyim dolmuşa bineceğim nasılsa demek, benim için bir teselli olur. Dolmuşu beklerken yine küfrederim içimden.
Dolmuş gelir, köprübaşına kadar bırakır. Köprübaşından okuluma gideceğim mesafe 100 metre kadar. Dolmuştan inmek istemez ayak ama inerim.Hadi oğlum son senen bu. Üniversiteyi kazanınca sıcak bir kente gidersin lan diye söylene söylene giderim. Yol kestirme olsun diye çarşının en ücra yerlerinden giderim. Buraya kadar bana göre hayatın zorlukları olarak görünen şey, "her sabah" gördüklerim karşısında bir nimet olarak yerleşiverir aklıma ;
sabahın köründe o ayazda üzerinde ince ve çok eski bir montla, sadece fakir ve orta halli insanların geçtiği bir yerde tam 6 tane ayakkabı boyacısını, soğuktan büzüşmüş bir biçimde görmek. öyle parçalar ki içimi. ulan derim kendime, ulan içinde içlik var, kaç kat giyinmişsin. Atkın beren kalın montun herşeyin var. yine de bu soğukta üşüyorsun ve küfredip duruyorsun. peki ya onlar ? sadece 1 müşteri gelmesini bekliyorlar. Taş çatlasa 2 milyon. Müşteri gelecek de 6 kişi içerisinden birisini seçecek...
Yine sıcacık yatağımda uzanmışım, önümde laptopum yanımda sıcacık çayım, kahvaltımı yeni yapmışım...Onlar yine bu soğukta müşteri bekliyorlar. adalet mi bu be ?
Her kış sabahı okuluma gitmek için sabahın 6.50 'sinde evden çıkarım. Apartmana çıktığımda, soğuk olduğunu farkederim ve içimden sinirlenirim. Dışarı çıktığımda bu sinir milyonlarca kat artar. Eskişehir'in ayazını sadece Eskişehir'de yaşayanlar bilir. Neyse caddeye kadar yürüyeyim dolmuşa bineceğim nasılsa demek, benim için bir teselli olur. Dolmuşu beklerken yine küfrederim içimden.
Dolmuş gelir, köprübaşına kadar bırakır. Köprübaşından okuluma gideceğim mesafe 100 metre kadar. Dolmuştan inmek istemez ayak ama inerim.Hadi oğlum son senen bu. Üniversiteyi kazanınca sıcak bir kente gidersin lan diye söylene söylene giderim. Yol kestirme olsun diye çarşının en ücra yerlerinden giderim. Buraya kadar bana göre hayatın zorlukları olarak görünen şey, "her sabah" gördüklerim karşısında bir nimet olarak yerleşiverir aklıma ;
sabahın köründe o ayazda üzerinde ince ve çok eski bir montla, sadece fakir ve orta halli insanların geçtiği bir yerde tam 6 tane ayakkabı boyacısını, soğuktan büzüşmüş bir biçimde görmek. öyle parçalar ki içimi. ulan derim kendime, ulan içinde içlik var, kaç kat giyinmişsin. Atkın beren kalın montun herşeyin var. yine de bu soğukta üşüyorsun ve küfredip duruyorsun. peki ya onlar ? sadece 1 müşteri gelmesini bekliyorlar. Taş çatlasa 2 milyon. Müşteri gelecek de 6 kişi içerisinden birisini seçecek...
Yine sıcacık yatağımda uzanmışım, önümde laptopum yanımda sıcacık çayım, kahvaltımı yeni yapmışım...Onlar yine bu soğukta müşteri bekliyorlar. adalet mi bu be ?
beyaz ayakkabıyı bile boyamakta ısrar eder bu arkadaşlar.
Giyersin terliklerini şıkır şıkır, söylersin 2 çay, sonrasında "ne olacak bu memleketin hali" muhabbetini açan emekçilerdir.
güncel Önemli Başlıklar