bugün

5 nisandır. 5 nisan 1923 te ankara barosu açılmıştır ve adalet türk avukatlarına emanet edilmiştir.
(bkz: adalet mülkün temelidir)
bi avukatlar günü eksikti.

ulan ne sikim bir memleketteyiz.

her meslek grubu kendi meslek dalına dair bir gün parselleyip bunu büyük gösterilerle kutlayıp kamuoyu önünde kariyer ve statü mastürbasyonu yapmaya çalışıyor.

bana ne avukatlar gününden, doktorlar haftasından, polis haftasından, tıp bayramından...

işlerini düzgün yapsınlar başka ihsan istemez.

danışmanlık ücreti adı altında 15 dk için 300 lira isteyen bir meslek grubunun bir de avukatlar gününü mü kutlayacağız?

hadi canım ordan..

başka kapıya lütfen. gıda toptancıları haftası ve dünya süt gününü daha yeni atlattık. bir de avukatlarla uğraşmayalım !
2 yıl sonra kutlayacağım etkinlik. sonra editlerim.*
(bkz: reserved)
afmde bilet almak için beklerken kendilerine yöneltilen öğrenci kimliği ya da paso var mı sorusuna "avukatlar günü bugün" diye cevap veren bir avukat çift sayesinde öğrendiğim ancak; hukukun hiçe sayıldığı insanların adalete güveninin sarsıldığı avukatların savunma haklarının ellerinden alındığı bir ortamda kutlamanın pek de uygun düşmediğini düşündüğüm gündür.
her ne kadar içinde bulunduğumuz dönem içerisinde siyasi iktidarın yargı erki üzerindeki yoğun baskısı nedeniyle savunma hakkı kavramı pekçok açıdan yerle bir edilmiş olsa da belki bir gün bir yolunu bulur da hukuk* tekrar hak ettiği yere gelir diye sonuna kadar mücadelemizin devam edeceğine yemin ettiğimiz ve bu mücadelemize yılda en azından bir defalığına bile olsa tüm vatandaşlarımızın katılmasını isteyeceğimiz gündür.

herşeye rağmen avukatlar günü hukuka hala inanmaya devam eden, adaleti, eşitliği, insanlığı, savunma hakkının herkes için kutsal olduğunu savunan ve hukuku ele geçirerek at koşturmak isteyenlere -sağ ya da sol hangi güruhtan olursa olsun farketmez- karşı sonuna kadar mücadele eden tüm meslektaşlara kutlu olsun.
Öyle yaparlar böyle yaparlar, bi yolunu bulup, bugünü bile müvekkillerinden fazladan para tirtiklamak için kullanırlar.
hukukun üstünlüğünün olduğu ülkelerde hak ettiği saygıyı gören ancak üstünlerin hukukunun olduğu ülkemizde yalancı, paracı vb. sıfatlara layık görülen meslek grubunun günüdür. kutlu olsun tüm meslektaşlarımın avukatlar günü.
Her Yıl 5 nisanda Onurlu ve Namuslu tüm Avukatların Kutlanması gereken özel gün.
babamı evde bulamadığım gün. nefret ederim 5 nisandan.
kutlu olsundur efendim.
bir gün;

maddi, siyasi, toplumsal ve sair her türlü baskıdan ari,

tek kaygısı adalet üzerinde toplanmış,

adaletin 3 saç ayağından biri olan savunma makamının hak ettiği değeri gördüğü,

bu meslek mensuğlarının tüm fertleriyle ve dahi yargılama makamının yine tüm fertleriyle savunma hakkının kutsallığına inandığı,

bir ülkede bu günü kutlamak dileğiyle tüm avukatlarımızın avukatlar günü kutlu olsun.
bugündür. kutlu olsun.
savci olamazsam kutlayacagim gündür. napiliyor ki terazilerin kefeleriyle falan mi oynuyoruz?
başıma bir şey gelmeyecekse benim de kutlamak istediğimdir.
Avukat ile adaletin ne alakası var? Haklı, haksız, bebek katili, tecavüzcü, terörist, hortumcu, hırsız, arsız her parasını olanın düdük çalmasına yardımcı olan profesyonel savunuculardır. bence Hiç bir kutsal değeri veya özellikle saygıyı hak edecek insanlar değillerdir (özel hayat hariç). Avukatlar günüde çok saçma. Kutlamıyor, tebrik etmiyorum.
Para karşılığında diploma alıp da bir de gününü mü kutlayacağım.benden parayla alınan o diplomaya saygı göstermemi beklemeyin.
Çok fazla -hatta hiç- iplenmeyen gündür. çünkü avukat yalancıdır, algısı hepimizin iliklerine kadar işlemiş.
avukatla adaletin alakası nedir? savunma ile adaletin alakası neyse o dur.
avukatla adaletin çok alakası vardır. avukat "savunma makamı" dır. nasıl ki savcı iddia, heyet karar makamı ise avukat da bu açıdan savunma makamıdır. evrensel hukukun ilkesi olarak savunma hakkı da kutsaldır. avukatın adalette yerinin olmadığını söylemek arabada fren olmamasını iddia etmekten farksızdır.bunun da nedeni sana göre savunulacak tarafı ile olmayan bir davranışın bir başkasına göre ayıp bile görülmemesidir. avukatlık onurlu meslektir, ne kimsenin takdirine ihtiyaç vardır ne de başkasının göstereceği saygıyı.
"Avukatlar, tarih boyunca köle kullanmadılar ama hiçbir zaman efendileri de olmadı." Sözünü hatırlatarak devam etmek istiyorum.Evet dediklerinizde haklısınız kimsenin umurunda olsun istemiyoruz zaten.Birisi gelsin avukatlar gününüz kutlu olsun da demesin.Ne mi yapsınlar ? Cevabı çok basit :
-soytarılık yapmasınlar yeter.
Evet avukatla adletin bir alakası vardı şimdi hatırladım. Adalet sarayında çokça bulunuyorlardı. Birde adalet sarayında avukat kılığında "cumhuriyet savcısı" öldürüldükten sonra üzerlerini aratmamak için ortalığı yıkmışlardı.
hukuk sistemi ile henüz tanışmamış ergenler iş başında , adam hukuk sistemini sadece haberlerde gördüğü 2 tecavüz vakasını sonuçlandırmak için kurulmuş bir sistem sanıyor , tecavüzcünün savunulmaya gereği yok o zaman avukata da gerek yok , haklısın gülüm.

bir gün baban cüzdanını düşürür , kimliğini kaybeder , babanın üstüne bir şirket açarlar , trilyonluk borç yaparlar senin haberin olmaz , bir gün icra kağıdı gelir eline , 0 ları saymakta zorlanırsın oysa baban her ay kredi kartlarını devir yapan bir adamdır , borcu 2 3 bindir ama kağıtta yazan rakam 7 hanelidir , dudağın uçuklar , sülaleni satsan ödeyemezsin o parayı , işte bak avukat o zaman lazım olur , senin suçsuz olduğunu orada ispatlayacak adam o beğenmediğin avukattır , o adam olmasa travesti olup ömrünü yollarda geçirsen yine ödeyemezsin sen o borcu.

yahut ortada bir cinayet vardır , deliller seni gösterir ama sen işlememişsindir , bir şekilde ihale üstüne kalmıştır , işte avukat burada devreye girer , ipten adam almak deyimini hayata geçirir.

bak birader hukukta hüküm verilinceye kadar senin suçlu dediğin kişinin adı sanıktır , sanık , sanı , sanmak , yani adamın o suçu işlediği 'sanılıyor' , zaten sanık suçunu ikrar ettikten sonra avukatın adamı kurtarma lüksü yok en fazla cezasını hafifletmeye çalışır , ama suçsuz olduğuna inandığın bir adamı televizyonlar tecavüzcü de dese , mafya babası da dese savunursun , en boktan boşanma davalarında bile kızının velayetini almak için babasının kızını taciz ettiğini söyleyen sözde anneler var , sevgilisine kızıp bu bana tecavüz etti diyen , fuhuş yaparken ağzını 100 den açıp işten sonra 150 diyen alamadığı 50 lira için polise gidip tecavüze uğradım diyen sözde kadınlar var , herkes bir sebepten sanık sandalyesine oturabilir , sen de oturabilirsin bir başkası da , ve eğer hakim senin gibi ön yargılı yaklaşırsa orada yapılan tahkikatın duruşmanın bir anlamı kalmaz , yargısız bir infaz yapar ne olduğunu anlayamazsın.

yıllar önce balyoz davalarında ergenekon davalarında dedik ki adalet herkese lazım , adil olun , görüyoruz ki adil olmayanlar , yargısız infaz yapanlar bugün adaletten ülke ülke kaçıyor , ha bunlara da yargısız infaz yapacaklar yakalasalar , emin olun yarın bir gün bugün bu yargısız infaz yapmaya çalışanlara da themis'in kılıcı kalkacak.

bu hayatta bırakın duyduğunuza inanmayı falan gördüğünüze bile gördüğünüzü defalarca sorgulamadan , araştırmadan inanmayın.
Dunyanin en sikko, vasat, utanmaz yargisina karsi savas veren tum avukat dostlarimim avukatlar gunu kutlu olsun.
avukatlarımızın avukatlar günü kutlu olsun efendim.
Atatürk'ün adaleti emanet ettiği bir meslek grubun mensuplarının,

para için kendini satmadığı,

onuruyla, şerefiyle, idealleri için çalıştığı,

tehdit altında olmadan, "silahlarını" diğer 2 saç ayağı gibi hakkıyla kullanabildiği, her türlü dinamiğin baskısından uzak vaziyette çalışma hayatlarını sürdürebildikleri,

günleri yaşamak dileğiyle; tüm avukat arkadaşlarımın, avukatlar günü kutlu olsun.