bugün

allah ın varlığı veya olgusu bir gerçek değil inançtır. bir inanç ile diğer bir inanç çökertilemez, inancın doğasına aykırıdır.

edit: başlık sahibi kaçmış, başlık başıma.
kanıt ??

- sen, ben, sonra ağaçlar filan... baksana ne güzel yeşiller.
kafası çalışmayan insan uçak düşerken dua eder. çünkü yapabileceği hiç bir şeyi, hiç bir becerisi, planı yada bilgisi yoktur. ama bir ateist uçak düşerken koltuğunun altındaki can yeleğini çıkarır. kemerlerini bağlar, oksijen maskesini takar, sevdiklerinin koruma altında olduğundan emin olur ve düşme anını absorbe edebilmek için sıkıca tutunur. düştükten sonra eğer ölmemişse ve yaralıysa kendi imkanlarıyla çıkabiliyorsa uçaktan çıkar. eğer yaralanmamışsa kendine yakın ve kurtarılması en mümkün olan kişileri önce olmak kaydıyla din ayrımı yapmadan uçaktakileri kurtarmaya çalışır. şimdi siktirip gidin sevgili dindarlar. ateistler uçak düşerken dua etmezler. gerekeni yaparlar.
(bkz: yine bir çocuk ergenliğe giriyor)

hiç kimse yaşamadığı bir olayı hissedemez, o his hakkında yorumda bulunamaz. insanların birbirini anlaması yaşadıklarındandır. bir insanın her anında karakteri saklıdır, ölürken de. kimin nasıl öleceğini, ölürken neler yapıp, neler hissedeceğini kimse bilemez, genelleyemez.

insan var oldukça inançlar ve inançsızlıklar var olacaktır. hiç bir zaman bitmeyecektir.
yokluğuna inanmakta aslında var olduğunun kanıtıdır.
tarafımdan büyük patlama kabul edilmiştir. değişmesi de mümkün değildir. inançlar falan hep bireysel, yapacak bir şey yok.

edit: aynı kavramın allah a tamamen inanmama sebep olduğunu söylemeyi unutmuşum, pardon.
Ateizmi bitirse bitirse allah diyen aslan bitirir o kadar net bunun başka bie açıklaması yoktur.
dincilerin yok olması bakın dindarlar demiyorum . hristiyan yahudi müslüman her türlü dinci ortadan kalktığında ateistlerde yok olur kimse keyfinden red edip yok saymıyor emin olun illa ki düşündürecek sorgulatacak dinciler yanlışlar sebep oluyor. ateizm bir tepki olarak doğdu keyiften değil.
etrafa bakıldığında rahatlıkla görülebilecek gerçeklerdir.. dikkatli bakmak gerekir tabi..
"bir kalemi yapan varsa ...." diye başlar. Yav he he diye geçiştirilir. Bir gerçekten ziyade "demek kiii " diye biten düz mantık eseri bir şeydir.
olmayandır, çünkü; yaratıcı adı verilen teorinin, ortaya çıkıp "işte burdayım" "herşeye gücüm yeter" "bak olmayan bir element yarattım" "bak bir evren yatattım" "bak bu adamı öldürdüm şimdide dirilttim" "senin bedenine onun bilincini" onun bedenine senin bilincini yerleştirdim" gibi şuan uçuk şeyleri bile yapsa sorgulanacaktır. altındaki teknoloji araştırılacaktır.

çok örnek verilir özellikle hawking in son cümleleri çarpıtılarak yaratıcıyı kabul ettiği yönünde lanse edilir.

insanın yaratılmış olması mümkün olabilir! demek tanrıyı kabul etmek demek değildir. bu tanrıyı kim yarattı sorusunu gündeme getirir. yaratılma teorisi sonsuz kere yaratılsanda bir yaratıcıya ihtiyaç duyacağından zaten doğuşunda çöker...

bu noktada insanın tanrısı en fazla; insanı dünyadaki kaynakları tüketmek için üretmiş* köle olarak kullanan, çok gelişmiş bir medeniyet olabilir ki bu binlerce yıl öncesinin hint mitolojisi mahabbarata dahil bir çok efsaneyi dini, inanışı, çok tanrılı inanışları olası kılar ama hep var olan tek tanrı kavramını olası kılmaz kılamaz... bu medeniyeti kim yarattı? bu noktada evrim devreye girer. evrimi sadece dünya ile sınırlı tutmak ahmaklıktır.

bunları düşünmeden koskoca evrende sadece insan olduğunu ve onunda herşeyi serbestçe yapabileceğin cennete girmek için sınav olduğunu düşünmek zaten ateizmi bitireceğini düşünülen sözde gerçekleri aramak fiilini gerçekleştirmek ile sonuçlanır. normaldir.

cennet ve cehennem kavramı bile köle olarak üretilmemizin sonucudur. köleleri(!) böyle çalıştırırsın. korku ile indüklenmiş umutla...

not: ateizm bitmez ama insanlar bilinçlendikçe inanışlar biter.