bugün

Muhtemelen efsaneler arasına girecektir.
istanbul'da geçmesi itibariyle ilgimi çekmiş, Osmanlı istanbul'unda gezmenin tadını sanal olarakta olsa tattırmış güzel oyun, keşke biz daha iyilerini yapabilsek...
finali müthiş, oynaması zevk veren, sizi ezio' nun gözünden olaylara sokan oyun.

ek: requiescat in pace...
yükledikten sonra kendi yaptığı update sonunda oyuna her girmeye çalıştığımda şu menü çıkmaktadır;

http://imageshack.us/f/15/sdalf.png/

el-yardım.
--spoiler--
yazıldımı bilmiyorum ama istanbuldan kapadokyaya gemi ile gitmek nasıl bir cografya bilgisi olaki.
--spoiler--

an itibarıyla oyuna olan sonsuz muhabbetim bitmişdir.

pişman edit: üstteki rezillige ragmen sonu mükemmel oyundur, altair ve ezionun hikayelerini merak edenin sonuna kadar oynaması gereken oyun.
muhteşem ötesi bir oyun.
atosfer, grafikler, detaylar ve sesler ile son yılların eniyi oyunlarından biri.
birileri gelip hala şurası kötü, burası iyi olsa daha iyi olur gibi cidden gerzekçe yorumlar yapıyor.
ulan aq adamlar mis gibi oyun yapmış. hala neyin kafasındasınız.

mesela şehirde dolaşırken zar oynayanlar, yerleri süpürenler, çay taşıyanlar, satış yapanlar ve kendi aralarında muhabbet eden insanları görünce sanki desmond gibi hissediyor insan kendini.
hani masada olan bizizde cidden geçmişe gitmiş gibi hissediyorsunuz.
grafikler gayat iyi bence. seslerde öyle.

özellikle aradaki türkçe ibareler süper. hele birinin elindeki çay tepsinini düşürünce " o çaylar benimdi. hepsinin parsaını vereceksin " gibi bir söz söyleyince yarıldım.
tabii hırsızlık yapınca eşekoğlu eşek veya hayvanlar demeleri daha süper.

önceki oyunlara göre görevler daha iyi. pek sıkmıyor.
özellikle istanbulda geçiyor olması ve bizim tarihimizle bezele bir oyun olması tabiiki bizler için gurur kaynağı olması bir yana oynatması ve oynarken etrafı süzmemize neden olması ayrı bir zevk.
aslında elin adamı bizim tarihimizi işleyen oyunlar yaparken bizler hala oyunlar çocuk işi deyip götümüzü kaşıyan yöneticilere ve siyasetçilere sahip olması ise işin diğer utanç verici kısmı.

istanbullu olarak ben bile oynarken gidip o tarihi yerleri bi kez daha görmek istedim.
eğer ben böyle isem oyunu oynayan nice yabancı kimbilir ne düşünür.
öyle ya da böyle işin diğer yanından bakarsak bu oyun sayesinde ülkemize az da olsa bir turist akını olması muhtemeldir.

neyse kısaca oyun harika olmuş.
son zamanlarda zevkle oynadığım yegane oyunlardan biri.
diğer battlefield 3 idi.
Beklenenden erken çıkıp beni şaşırtan efsane oyundur. Oynayıp bitirenlerden edindiğimiz bilgilere göre harika ötesindedir.
*
daha demin yolda yururken "kaldirin kicinizi tembel tenekeler" diyalogunu duydum resmen yarildim. Yapan herif (ki saniyorum ki o templarlarin geldigini Yusufa Ezio'ya haber veren cocuk cunku Turkcesi cok super) baya kafa bulmus. Rastgele, gozleri fal tasi gibi acik ve bunun gibi cok Turkce ve komik cumlelerin gectigi cok kafa bi oyun olmus. *
oynanılası oyun. crack gruplarının değerini bir kez daha anlamamızı sağlamıştır.
(oyunda fazla para çalmayın çok fena sövüyorlar)
bünyesinde yavuz sultan selim, kanuni sultan süleyman, piri reis, şahkulu, şehzade ahmed, şehzade korkut gibi karakterleri barındıran ve de istanbul'da geçen oyun.
bir oyunda görülebilecek * en müthiş finale sahip oyun, serinin sonu. zaten bir selçuklu zamanından rönesans roma'sına, floransa'dan venezia'dan hoop istanbul derken "ne alaka amk ya interrail mi bu" dediğimiz anda bombastik bir finalle "ya işte hafız böyleyken böyle ayık ol" diyerek şahsi efsanelerim arasına girmiştir.

parantez içinde, zaten the elder scrolls kabilesinin yerlisi bir kardeşiniz olarak tam da aradığım tarz bir zaman zaman içinde kalbur saman içinde hissi sunuyor. morrowind, oblivion ve skyrim.. böyle gider bu, senaryo roma sütunu gibi temiz ve sağlam hafız. kapattım parantezi.

elbet oyunun istanbul suriçinde geçmesi başlı başına sebep. sokaklarda yürüken halkın kendi arasında * türkçe konuşması hiç bitmeyesice oyunlar kategorisine girmeye yeter. coğrafi olarak tutturulan benzerliğin yanı sıra * kültürel olarak da batı'da yaygın türk bilincinin üstünde bir çalışma. ekşi'deki lümpen götveren arkadaşlar "hocam ortam sapsarı, kum fırtınası hede hödö, bi de çok var hurma ağaç palmiye" diyedursun, sistem grafiklerinde gerekli ayarı yapınca bildiğin insanevladı gözü * görüntüsü elde ediliyor. kayıtlara geçsin. ayrıca o bahsedilen palmiye ağaçları kadar dut, atkestanesi, kiraz da var. şimdi hiç olmayan mesela*.

uzun lafın kısası eşşeğin ziki. yani oynayın diyorum.
1 gb ati ekran kartı, 4 gb ram, i5 işlemcili pc'm ile arada dona dona oynadığım oyundur. ps3 almak zorunda bırakıyorlar adamı sözlük.
http://www.systemrequirementslab.com adlı siteye göre sadece cpu dan kaybettiğim oyun** ama gel gör ki bu site bana modern warfare 2 da oynayamazsın dedi, tam çözünürlükle bitirdim, mafia 2 ya da bu mw2 ye benzemez hayatta oynayamazsın dedi, yine full çözünürlükle bitirdim oyunu. varsın kasam patlasın, kıvılcımlar odamın içinde görülmeye değer bi ışık oyunu yaratsın. bu oyunu gördükten sonra benim için gerisi, teferruattır.*
insanın karnına ağrılar girecek şekilde gülmesine neden olan oyun. sokakta ki insanlardan para çarparken orospu çocukları, piçler, eşşolueşşekler tarzı argo kelimeler havada uçuşuyor. meğersem bizim milletin ağzı o yıllardan beri bozukmuş. gerçi parasını çalıyorsun küfürle kaldığına dua etmek gerek*
hikayesi istanbul'da geçen son on yılın en iyi oyunu. ezio biraz yaşlanmış ama gücünden bir şey kaybetmemiş.
Multiplayerinde bazı haritalar küçük olmuş fakat.

Single playeri 4 kere bitirdim ve hepsinde ilk kez oynuyormuş gibi heyecan yaşadım

Multiplayerda güzel olmuş fakat bi oyuncu bulma sorunu olmaza dadundan yenmez

Çok iyi yapmışlar. Ne kadar göze çarpan hatalar olsada
Oluşturulan sanal eski istanbul her ne kadar tarihsel yanlışlar içeriyorsada bu konunun bu tip bir oyunda incelenmesi ve türkler konusunda mümkün olduğunca az taraflı olunması ile takdirimi kazanan oyundur. Ayrıca oyun içindeki çok sayıda bulunan türkçe konuşmaları bir yabancı gibi alt yazıdan takip ederek değil, dinleyerek anlamak oyunun bizler için keyif verici yönlerinden biri. Mimari olarak galata kulesi, topkapı sarayı, ayasofya, yerebatan sarnıcı ve birçok camiyi ihtiva eden genel olarak iyi denilebilecek bir oyundur.
orjinalini alacağım oyundur.
sonunu anlayamadığım oyundur.

--spoiler--
aslında biraz felsefik. bundan binlerce yıl önce insanlar yine vardı. teknoloji çok gelişmişti. bir güneş patlamasıyla insanlık yok oldu ve her şey sıfırlandı. binlerce yıl sonra insanlık yeniden doğdu.
--spoiler--

eee sonra noldu? anlayan beri gelsin.
ezio'yu biraz yavaşlatmışlardır ki, bu da hikaye içindir. e adam yaşlandı be. artık hızlı olsa da bir brotherhood'daki kadar değildir. özellikle binalara tırmanırken daha çok daha iyi anlaşılıyor.
arkadaş bu oyunun seneryasunu al, 3 4 seri film yap, her serisi oscarları alıp süpürmezse gel suratıma tükür. böyle senaryomu olur lan. adamı can evinden vuruyor her defasında.
ingilizcesi pek iyi olmayanların sonunda diskleri yerleştirirken zorlanacağı oyundur. kendimden biliyorum bir türlü doğru yerleştiremedim diskleri. sonunda arkadaşı aradım o söyledi nasıl yapacağımı.

kapadokya'ya da gemiyle gittik ya artık ölsemde gam yemem.

unutulmayanlar
zeyneeep, gel kızım.
önceki oyunlardan daha kısa olmuş. kiralık katil yahut yarış türü yan görevler kaldırılmış, at sırtında dolaşma olayı da iptal. ancak oyunun büyük bir kısmı 1511 istanbul'unda geçtiği için herhalde bu oyundan en çok keyif alan biz türkler olduk. fatih cami, aya sofya, galata kulesi, yerebatan sarnıcı, topkapı sarayı, kız kulesi ve daha birçok tarihi yapıyı oldukça detaylı bir şekilde görebiliyoruz.

osmanlı askerlerini bizanslılar kadar sıklıkla öldürmek zorunda kalmayışımız da güzel. yalnız devşirmeleri öldürürken nedense acayip keyif aldım ehe mehe. senaryo zaten serinin tamamında olduğu gibi film tadında. altair hakkında bilinmeyen pek çok şeyi de öğrenme fırsatı buluyoruz. ayrıca npc'lerin düzgün bir türkçeyle konuşmaları da güzel olmuş.

oyundan kendi aldığım screenshotlar;

görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel

oyunun yapımında görev alan 2 türk'ü tespit ettim; görsel
hiç hesapta yokken istanbul'a 5-10 milyar dolarlık reklam yapmış oyundur. ayrıca meraklısı hariç tarihi karakterlere ilgi duymayan ecnebi oyuncuların çoğuna kanuni, yavuz, şehzade ahmet, damat ibrahim, şahkulu, ishak paşa, piri reis gibi tarihi figürlerimizi; yeniçeri, sipahi, azap.. gibi mükemmel tarihi unsurlarımızı öğretip geçti. trt'nin çektiği helikopterden çekilmiş sikindirik istanbul manzaralarından da faydalı oldu yani. bir iki hamam ve kerhane de olsa oyun bambaşka olurdu.

buradan anlaşılıyor ki olimpiyat, dünya kupası, avrupa kupası, eurovision vb.. organizasyonlar için kaskaslamak yerine oyun firmalarına sponsor olup hedef kitleyi farklı seçerek kalıcı etki etmek gerekiyor. misal ben önceki oyunlarda geçen şehirlere eskaza gitsem sırf ezio veya altair'in yüzüsuyu hürmetine o mekanlara giderim.

bundan sonraki modern warfare türk şehirlerinde geçse, the elder scrolls'ta türklere benzer göçebe-savaçşı bir ırk olsa, batman' spiderman gibi kahramanlara istanbul'umuz bodrum'umuz, izmir'imiz kucak açsa eminim karizmamız artar. *
Oliver Bowden tarafından yazılan bir roman. 512 sayfa yazılan romanın konusu aynı isimli video oyununa dayanıyor. 29 kasım 2011' de amerika' da 24 kasım 2011' de ingiltere' de piyasaya çıkmıştır.