bugün

aşk'ı "aşk" yapan yegane olgu. (bkz: atsan atılmaz satsan satılmaz)
(bkz: bu askin izdirabini)
sonunda murada erilecekse cekilmeye degerdir.

ama yine de; (bkz: sikerim boyle askin izdirabini).
küfürlere konu olmuştur çoğu zaman.

(bkz: böyle aşkın ızdırabını sikeyim)
çamur-bu aşkın ızdırabını adlı parçayı akıllara getirmiş başlıktır.
--spoiler--
Rüyalarıma gelsene
Ah ellerini versene
Saçların nasıl uzak
O gözlerindeki tuzak

Sensiz olduğum gece
Aklımda türlü bilmece
Bu aşkın ızdırabını
Dudaklarındaki suçu
Lan bugün ayın kaçı
Bu aşkın ızdırabını

Saçlarında rüzgarı
Geçtiğin o yolları
Gözlerine kim bakar
Artık beni kim takar

Olur deme olmasın
Yak hiç bişey kalmasın
Nasıl yaptın bunları
Bu aşkın ızdırabını
Bu aşkın ızdırabını...
--spoiler--
kimi zaman taraflardan birini çıldırtan olgu. aslında hayatın ana kuralı basit ve nettir: "Her etkiye karşılık eşit ve zıt bir tepki vardır.” Newton amca bunu 3. hareket yasası olarak adlandırmıştır. sizce o tepki her zaman eşit olmayabilir. Ama o tepki her zaman vardır. Siz hoşlansanızda, hoşlanmasanızda...Dolayısıyla birini "ızdırap" niteliğinde etkilerken çok kez düşünmelisiniz. Eğer yarattığınız etkinin tepkileri katlanabileceğiniz seviyede ise yaptığınız eyleme devam edin. Yok değilse bir kez daha düşünün çünkü ızdırap çektirdiğiniz kişininde, sizinde hayatınız gittikçe karmaşık ve zor bir hal alacaktır. Ve emin olun geldiğiniz bu nokta hiçte güzel bir nokta olmayacaktır, ne sizin ne de sevdiceğiniz için. Sınırlar önemli. Bir işi asla bir başkasını üzerek yapmayın hele ki sevdiğinizi üzerek asla. Çünkü yarattığınız tepki intikam kıvamında olacaktır, intikam her zaman soğuk yenen bir yemek değil zaman zaman sıcak ve yavaş yavaş yenen bir yemektir. intikam alan kişi sevdiğiniz dahi olsa bu yemekten zevk alması olağan bir durumdur çünkü ızdırap çektirdiğiniz ölçüde canınızı yakmak isteyecektir. Başa dönüyorum: dolayısıyla birini "ızdırap" niteliğinde etkilerken çok kez düşünmelisiniz...