bugün

ismi açıklanmayan bir devletin, askerine bakışını anlatan kısa bir öykü;
- sayın devlet büyüğüm, şehitler..
+ dur şimdi oruçluyum.
- ama efendim, her geçen gün yeni bir şehit veriyoruz.
+ bak ben de sinirleniyorum ama ramazandayız şimdi, dur şu ramazan geçsin, hem bak afrikada şöyle böyle de blabla..
- devletlum, şu mübarek ay 30 gün, daha dolmadan biz 30dan fazla şehit verdik.
+ tamam ben şimdi yarın somaliye gidicem, orda müslümanlara yardım etmemiz lazım sonuçta ramazan bikbik de vikvik..
aç falan doyurmamaktadır. dezenformasyon yapılmasın.

(bkz: 18 nisan 2009)
tepki göstermek için ramazanın bitimini bekleyen, kaç ah aldığını bilmeden kendi çapında sevap işlemeye çalışan adamdır !
reklam yapmayı seven başbakanımızdır. dünyanın jandarması olan amerikanın rolünü almaya mı çalışıyor napıyorsa anlayamadım ki. tamam yardım edilir eyvallah hiç bir itirazım yok oradaki insanlarında yardıma ihtiyacı var ne mutlu biz insanız, insanlığımızı kaybetmemişiz yardım elimizi uzatıyoruz ama gezisini erteleyip bu işle ilgilenebilirdi bu bizim için daha makbule geçerdi. yanına ünlüleri almasıda ayrı bir fisaykodur. nihat doğan'ın ne işi var orada. bu kadar acayip iş görmedim ben.