bugün

Aşk bazen yıldırım gibi çarpmaz belki de. Yıllarca doğru insanı arayanlar hep o müthiş karın ağrısıyla ve anlaşılmaz o büyük heyecanla uyanmazlar belki hiçbir sabaha. Hayat herkese büyük aşık ile çarpışacak o köşeyi sunmaz. Çoğu zaman elimizde kitaplar da yoktur elbet. Kısacası hayatı bir filmden farklı düşünmeye başlayınca insan, aslında aradığı aşkın yıllarca filmlerdeki gibi karşısına çıkmayacağını anlamalıdır. Yıllarca filmlerle kandırılmış bir hayatın sessiz ayak sesleri yavaş yavaş uzaklardan duyulmaktadır. Ve işte o zaman insanın aklına gelir. Aslında aşk bir fırsattan ibarettir...

Belki de sizi en mutlu edecek insana hiç fırsat vermemiş olabilirsiniz. Ya da hayatınızın aşkıyla ilk kerede o müthiş karın ağrısını duymadınız diye bir daha görüşmemişsinizdir. Sadece dış görünüşüne önem verip taşıdığı o mükemmel kalbi ve sahip olduğu o sonsuz sevgiyi önemsememiş de olabilirsiniz. Kısacası ilk anda şimşekler çakmadı diye, bir fırsatı hak eden insanları hayatınızın dışına sürmüş ve bunun aslında ne kadar doğru olduğunu kendinize defalarca söylemiş olabilirsiniz. Ama hiçbiri şu andaki yalnızlığınıza çare ve dinmeyen o tozpembe hayallerinize umut olmayacaktır. Ve her gece karanlıkla çöken o yalnızlık duygusunu size unutturmayacaktır...

Kim bilir kaç aşk vardı fırsat bekleyen ve siz kaç aşkı hiç doğmadan öldürdünüz. Anlasanız da o insanların değerlerini bir gün, tıpkı bir ölü gibi ruhlarını azat etmişlerdir sizden. Uzaklardan iç burkan o müziği duyarsanız bir gece vakti, bakıp da göremediğiniz onca güzellik için bir dakikalık saygı duruşunu eksik etmeyin derim...
öyle birisi varsa gelir bulur sizi ya da hayat sizi ona doğru götürür. karşılaşmamak gibi bir ihtimal yoktur. yaşanacaksa yaşanmalıysa yaşanır.