8 yasindaysaniz ve asiksaniz hayat cok guzel diyen cedric'in buyuyup serpildikten sonra hayata dair yeni tespitidir. -belli bir yas siniri koyulamayacagindan, cocuklugu/ergenligi geride birakmis olma durumunu inceliyoruz.-

aslinda buna, cocuklugundaki masum ask tanimi cok eskilerde kalmis kisi serzenisi de diyebiliriz. gelin oyle diyelim.

*

"hic de bile, cok guzel bi kere!" diyen sevgi kelebekleri olacaktir, eminim. ben de diyordum zira. diyor idim.

lakin askta husranla tanismis kisiler gonul rahatligiyla diyebilir bu soyledigimi. ayaklarinin yere basmadigi o "cok guzel" zamanlarin ardindan aniden yere cakilanlar...

koca esek kadar olup, askin tadina bakmis ve acisini yasamissaniz hayat artik guzel filan degildir.

misal sebepsizce terk edilen birinin "ehe hayat ne guzel di mi" diye deli skmis gibi ortalarda dolastigini gordunuz mu hic? veya super giden iliskisi esnasinda aldatilan birinin? evet, ben de gormedim.

*

koca koca insanlarin riya dolu asklarindan kurtulup, cocukluga ve ilk askin o saf tadina tekrar donup, hayatin yine cok guzel olmasini istemekten baska da bir sey gelmez elden.

artik 8 yasinda degilseniz ve aski tattiysaniz, hayat bombok.
aşkı tatmanıza * gerek yok valla, sadece büyümek yeterli.
hayat felsefesi yapılacak hayat felsefesidir. ** çok felsefik bir giriş oldu ama yapacak bir şey yok, hayatın kendisi böyle zaten, ayrıca da aşıksanız gerçekten bombok. zamanında gerçeği görmüş bir insan olarak demiştim ki;

(bkz: #4283222)

durum böyleyken, biz büyüdük ve kirlendi dünya ise; bari cedric büyümesin. bizim yaşadığımız acıları, aldatılışları, yalanları dolanları o yaşamasın. doğru da söylemişim şimdi allah var. *
sadede gelir isek; içimizdeki o masumluğun kayboluşunadır bunca söz, hesapsız kitapsız sevebilme özleminedir. art niyetsiz yaklaşabilmektir birisine olması gereken. ama artık her şey sahte maalesef. içimizdeki insanı, içimizdeki çocuğu unutup gitmişiz bir yerde. sevmek sandığımız sevda değil, sevildik düşüncemizse koca bir yalan. aşka inancı kalmayan koca bir güruh olduk sadece. işin garibi hepimiz aynı dertten muzdaripken birbirimize de aynı şekilde davranıyor oluşumuz. aldatanın değerli oluşu, yalanın kıymete binmesi, acı çektireni sevmek... bunlar mı hayattan istediklerimiz, aşktan anladığımız? ve yine maalesef ki evet. kaçırıp gidiyoruz gerçek olanları. yazık!

artık çocuk değilseniz ve aşıksanız; kapatın gidin. kaçın aşktan, kaçın. ya da vazgeçtim kaçmayın. yine de bir umut bekleyin gelmeyecek olanı. yaptığınız en iyi şeyi yapın.

hayat zaten kendi ağırlığıyla çekilmez bir şey, bir de çocuk değilseniz ve aşıksanız gerçekten bombok. slogandır, sloganımızdır!
kızların 24 yaşına gelmeden evlendiği, kalan 3-5 kıza da 30 kişinin kuyruğa girdiği bi ülkede erkeğe ihtiyaç yoktur.erkeğe ihtiyaç olmayan bi ülkede aşık olmak kabustur.
--

biten sevgilerin ardından
ağlayamam ben böyle yas tutamam
her sözde her gözde şefkat aramam
kırıyor kalbimi sonunda nasıl olsa.

öpsem bebek gözlerinden çok ağlatırlar
sarsam seni kollarımdan bir gün alırlar
sevsem seni doyasıya yıpratırlar
bir sürü kuru gürültü parçalar sevgimizi
ey kader, böyle mi olmalı solmalı sevgililer.

--