bugün

düşüncelerinin seni nereye götürdüğünü hiçbir zaman anlayamadın değil mi? ben de öyle.
hiç bilemedim, düşünemedim; düşünmek istemedim belki de.
insan egoist derler. bilinmeyen tarafı ise bu egoizmin en çok kendine karşı olması.
sevilerek büyüyen insanın, severek yaşaması kadar doğal ne var ki? bu en doğal hakkımız.
asıl sorun verilen sevgiyi, bir süre sonra karşımızdakinin hak etmediğini anlayınca geri çekememek. ve sonrasında yaşananlar.

hatırımda kalan bir avuç cümle var şimdi. birkaç kelimeyle başlamak da uygun olabilir.

***

ankara:
sen bu şehri hiç sevemedin. insanların telaşı, o gri günde ekmek götürme çabası seni hiçbir zaman tatmin edemedi. o soğuk güvenpark'ta "çayçen" repliğiyle bilinen amcanın çayını hiç içmedin, kahveci hacıbaba'yı, starbucks'ı daha samimi buldun mahmut abiden. mendil satan çocuklar hiç ilgini çekmedi, çocukları çok severim diye gezmen de nafileymiş. yapıdır, büyüme tarzıdır bunu yadırgayamam. ama ben? beni neden sevemedin? var mı geçerli bir sebebin? belli ki ağzımla kuş tutsam, bu kuş bitlidir bırak onu hemen diyecektin.

bu şehri terk edeli, beni burada bırakalı, el sallayalı 2 sene oldu. ben de buralarda değildim o sıralar, merak etme. şimdi ben buradayım, ya sen? istanbul seni yutmaz mı, olmaz mı bu soğuk şehire geri dönsen? diyorum ya ben döndüm.

artık gel sen de.

***

kış:
seni kötülemek için yazmıyorum. fakat yazdıkça, aslında kötü birisi olduğunu daha iyi idrak ediyorum. kışı severdin, ağacın altına beni sokup dalları sarsmayalı ne kadar oldu sahi? sabahın 8'inde kızılay'da, ykm'nin önünde gecikmeme rağmen beni 2 saat o soğukta bekleyen kız, sen değil miydin yoksa o? ben her gün oradayım. her gün iki saat kendimi bekliyorum. daha fazla takaatim kalmadı.

artık gel sen de.

***

değişenler:
son konuşmamızın üzerinden 3 ay geçmiş. sende bana dair hiçbir şey bulamadığımı görüyorum.
istanbul, korktuğum şehir seni gerçekten hapsetmiş. ailen de oraya taşımış kendini.
ama derler ya aşkının peşinden koşmak, kalbin kan pompalamasından daha önemlidir diye. benim avuntum bu. gelmesen de, her yağmur yağdığında ben orada bekleyeceğim. tam o bankta.

--spoiler--
umarım güneşli bir gün, başka bir nefes daha güçlü üfler aşkı yüreğine.
ve ben çıkar giderim...
--spoiler--

artık gelsen de fark etmez, gelmesen de.