özellikle bir tartışma programları klasiğidir. misal halktan birileri bir konu üzerine, diyelim ki buğday fiyatlarına biçilen zam olsun konumuz, lokal esnaftan hallice ki genellikle bağlı bulunduğu şehrin ticaret odası başkanı olur bunlar mevzu üzerine kendince alakasız alakasız örnekler verir, istatistikler çıkarır. Fakat bu istatistikler seyirci ya da sunucu nazarında pek dikkate alınmayınca illa ki bildiği yola başvurur. Bu yol, kısmen
halkı arkasına alma maksatlı anadolu çocuğu tandanslı serzenişdir, az biraz da rakibinin dile getirdiklerini zorla kabul ettiriyorlarmış gibisinden yaptığı eziklik lafazanlığıdır.

-efendim, bakın güzel söylüyorsunuz doğru söylüyorsunuz ama anadolu'da işler böyle gitmiyor. halk aç, halk akşam evine götüreceği ekmeğinin peşinde.. Aybaşı gelince nasıl olurda oğlumun kursağına ekmek koyarım diye düşünüyor insanlar.
+beyefendi, ben 6 ay önce maaşınıza yaptığınız %70'lik zamdan bahsediyorum, neden anlamamakta ısrar ediyorsunuz. size diyorum ki 3 ay önce seminer bahanesiyle tayland'a gezi düzenlemişsiniz. Siz bana bunun izahını yapın..
-ne yani odamızı geliştirmek, üyelerimizin ufkunu açmak için seminerler düzenlemeyelim mi? bunu mu demek istiyorsunuz? halkımızın cebine üç-beş kuruş girsin diye alnımızdan ter akmasın, yattığımız yerde halka hizmet mi götürelim, bunu mu yapalım yani?

şeklinde sürüp gider...