bugün

anlayışla karşılanmalıdır. çünkü arabası olmayan babalar, babası olmayan evlatlar var şu dünyada...
Şehir içi 50 km. Limit. 90 ne lan? Haklı adam.
Haklı babaymış. Zamanında kızılsa da şu an hak verilendir.

Ulan adam didinmiş, almış bi arabacık, gözü gibi bakıyor. Sen vursan, çizilse, bi şey olsa durup dururken masraf.

insan kendi parasıyla alınca anlıyor tabi. Çizilse içim gidiyor lan. Geçen kaza yaptım, hani şükür bi şeyim yok ama tramer 23 bin. Gel de üzülme.

N: babama vermiyorum.
Benimkisi aksine zorla beni şöförü yapmaya çalışıyor, sevmiyorum araba kullanmayı asabileşiyorum ve inatla yan koltukta kalmayı tercih ediyorum.
Evet bu benim babam(dı) bak *

Arabaları inanılmaz değerlidir kendisinin. Benim de bir zamanlar araba merakım olmadığından gül gibi geçinip gidiyorduk. Ta ki o acayip güne kadar...

Ünv. 3. Sınıftaydım. Bir sevgilim vardı, bayadır birlikteydik. Bir gün dedim kıza süpriz yapayım, arabayı alayım gezelim, tozalım. Ama benim babadan nasıl isteyeceğim arabayı o var. Baya kafamda senaryoları kurdum. Ben sordum, o bi bahane üretti vermemek için, "tak!" Yapıştırdım cevabı. Başka bişey öne sürdü, "tak!" mantıklı gerekçemi sundum, aklını aldım. Herşey tamamdı. Açık bırakmamıştım.

Salonda oturuyor, gazetesini okuyor, çayını yudumluyordu karizma abidesi herif. Yaklaştım ve gayet kendimden emin cümleye girdim :

"baba bana araba lazım"

Gazeteden kafasını kaldırmadan çaya uzanıp bir yudum daha aldı ve yine kafasını kaldırmadan o harika soruyu sordu :

"tabi... Nasıl bir model bakıyosun? Ne kadar biriktirdin?"

"hö??"

Of baba yaaa! Ahahah karizmanın dibi, aslan babam benim yaa..

Sonradan hallettik tabi işleri. Değişti adam yaşlandıkça *
Akıllı adamdır birde size araba mı verecek karı kıza hava atın egzoz patlatın diye...
akla "burası hastane mi lan amına kodumun oğlu" diyip kaza yapan oğluna saldıran babayı getiren baba gibi babadır.
Bu benim babamdır.

ilk ehliyetimi alacağım zamanlardı. Yazılı sınavı vardı işte onu geçtim direksiyon çalışmam gerekiyordu. Bir kaç sefer çalıştık ama ilerleyen zamanlarda Gel gör ki herkesin birden işi yoğunlaştı ve hiç kimse direksiyona geçmemi istemiyordu. Her türlü bahaneyi duydum o aralar. Yok araba sorunlu, yok zamanım yok, yok öyle yok böyle. Baktım olmayacak. Sabah erkenden kalktım aldım anahtarları çıktım. Arıyorlar açmıyorum hatta “daha çok arasınız” deyip geçiştiriyorum. Gittim okula, havalar 1500. Arkadaşlarımı topladım o avm benim bu alışveriş merkezi senin gezip tozuyoruz, tur attırıyorum her yeri. En son döndük okula, anlatıyoruz şöyle gezdik böyle tozduk vs. Sonra bi çıktık otoparkta araba yok. Aklımdan bin bir türlü şey geçiyor. Arabayı birisi çalmış olmalı diyorum içimden. Başka ne olabilir ki??.. polisi mi arıyım babamı mı arıyım diye baya düşündükten sonra, babamı aramaya karar verdim. Konuşma böyle:
- alo baba
- nerelerdesin, arıyorum açmıyorsun??
-okuldayım da galiba arabayı çaldırdım..
- deme!
- araba yok baba..
- yaa sen öyle yaparsan alırlar arabayı..
- (ağlamaklı)polisi arıyım mı?
- saçmalama arabayı ben aldım, bende.
- ha tamam sorun yok o zaman.

Olayın üzerinden biraz zaman geçtikten sonra yine aynı şeyi yaptım. Valla vermesse vermez biz almasını biliriz!!!
Araba yok ki adam ne yapsın.