bugün

insanın yaşama istediği alan, "yahu o insansa ben melek miyim" tarzında absürt monologlara yol açan ülkemin ayıbıdır.

O insan zaten it gibi muamele görmeye, it gibi kullanılmaya, dağda hayvandan farksız yaşamaya alışmış. sen bir de bu yaratığı besliyorsun, kışın kaldığı yeri ısıtıp, sıcak suyunu eksik etmiyorsun.

ha tamam besle, besleme demiyorum hobi olarak yine yap, bizde de var hayvan sevgisi ama hayvana hayvan muamelesi yapmak gerekir. tutup da köpeği koynuna almazsın veya tavukla çiftleşmeye çalışmazsın(onu yapanlar da var, onu da başka bir zaman anlatacağım).

Bunu illa beslemek istiyorsan bir kulube yaparsın, mehmetçiğimin kazanına koyulan etlerden artan kemiklerle beslersin(onu da hak etmiyor, ama hayvan sevgisi işte napcan..), suyunu kaplarda verirsin tamamdır. ama bu namussuza daha insna muamelesi yapmanın anlamı ne?..

unutmadan sıkı da bir tasma takacaksın ki, edebiyle otursun... bir de bunları hadım etmek gerekiyormuş herhalde??
(bkz: şehitlerimizin kemiklerini sızlatmak)
gece haberleriyle beraber tekrar tekrar sitem etmeme sebep olmuştur. yahu adamı dikkate alın, masaya oturun diyorlar. alacaksın o masayı ters çevirip oturtturacaksın üstüne...
gazilerin bile açlıktan öldüğü, fakat insan demiyeceğim bi varlığın bi kahraman edasında yaşatıldığı bir ülke de yaşamak kendimi hep şehitlerimize borçlu hıssettırır.
vatanını seven,onun için ölen ve ölmeye sürekli devam eden şehitler için o ne idüğü belirsizin insan yerine konması büyük bi şerefsizlik,adilik ve daha söyleyemediğim bi sürü iğrenç sıfat. ve geçmişimizi bilip, bu ülkede yaşayıp,her toprağına aşık olup bugün bu halde olduğumuzu görmek gerçekten çok acı verici!
insana çok fena koyan bir gerçektir.