bugün

iticilik, sevimsizlik, soğukluk.
şeytan tüyünün aksi olabilir bu. emin değilim. ama bazı insanlar -mesela ben- kesinlikle bu şekilde dünyaya geliyor olsalar gerek. "sosyalleşebilirlik" skalasında çan eğrisinin en uç kısmında bulunan tipleriz herhalde. nasıl bazı insanlar bir bakışla pek çok kişiyi tavlayabilirse, kolayca arkadaşlıklar kurabilirse, ortam adamı olabilirse, bizler de bunun tam aksine ne yapsak, ne etsek beceremeyiz bunu. bir nevi sosyal hayata ilişmemizi engelleyen bir karakter özelliği ile gelmişizdir dünyaya, kahverengi gözlü olmak gibi gayet doğal bir şeydir bu da. ama sosyal hayatta bir nevi görülmezlik, bilinmezlik kaynağı olan bu özelliğin iyi bir şey olduğunu söyleyemem. sonuçta sen de sosyal bir hayvanın dürtülerine sahipsindir. kısaca, antipatiksindir ve sinemaya gidecek bir kişi bulamazsın, işte bu kadar basit. ha, istediğim şeytan tüyü değil, yalnızca eğrinin ortalarında bir yerde olabilmek. zaten o noktada olanlar için sosyal olmak ne kadar sıradansa, bizim için de o kadar zor.

kendi adıma, bir el cerrahı olmayı o kadar da zor bulmuyorum, bunu yapabilirim. ama birinin beni arayıp da "abi hadi gel akşam bir yerlere gidelim" demesi benim için beklentiler listesinin en sonunda veya bunun gerçekleşmesini sağlamak benim hiç bilmediğim, yapamadığım ve beni iliklerime kadar sinir edip terleten bir olay. oysa bu işi nefes alıp vermek kadar doğal yapan insanlara ne çok imreniyorum ve "her malın bir alıcısı vardır." özlü sözündeki "mal" kelimesinin anlamını yine kendi başıma irdelemekle yetiniyorum.

sebep sonuç ilişkisinde bir sonraki adım için (bkz: yalnızlık)
karakter yapısının kişilere göre değişecek bir yansımasıdır. yani birinin antipatik bulduğunu diğeri sempatik bulabilir ki bu gayet normaldir.
beşiktaş çarşı'nın sağ koludur.
bir kimseye ya da bir şeye karşı duyulan, içgüdüsel ve güçlü sevmezlik duygusu.
kimyasal uyuşmazlık; iki madde arasındaki yapı veya özellik bakımından terslik.
sempatinin zıttı.
kedi veya köpek patilerinden gıcık kapılmasıdır.
bir şeye karşı duyulan olumsuz duygu.