bugün

Eserin Adı : ANTiGONE
Yazarı : Sophokles
Türü : tragedya
Yayınevi : Acar Matbaacılık
Basım Yılı : 1993
Baskı Sayısı : 1.baskı
Çeviri : Sabahattin Ali

Kardeş olan Eteokles ve Polyneiskes’in savaşta birbirini öldürmesi üzerine hükümdar olan Kreon Eteokles’in geleneksel şekilde gömülmesine izin verirken Polyneiskes’e aynı şerefi layık görmememiştir. Bunu kabul etmeyen Antigone, ağır şekilde cezalandırılacağını bilmesine rağmen, kardeşini geleneksel şekilde gömmeye karar verir. Bu fikrini kız kardeşi ismene’ye açar lakin ismene hükümdara karşı gelmemek adına bunu kabul etmez ve Antigone’yi de vazgeçirmeye çalışır ama başarılı olamaz. Polyneis’i n üzerine toprak atarken yakalanan Antigone, hükümdarın yakın çevresinden gelen tüm itirazlara rağmen, taşlarla çevrili bir mabette ölümü beklemeye mahkum edilir. Nişanlısı Haimon, aynı zamanda Kreon’un oğlu, bu karara itiraz eder lakin bu durum babasını öfkelendirmekten öteye gitmez. Kreon’un çok güvendiği kahininin bu durumun felaketler getireceğini söylemesi üzerine Kreon önce kahini paragözlülükle suçlar lakin sonrasında ona hak verir ve Antigone’yi mabetten çıkarmaya gider. Bir grup asker ile beraber mabede gittiğinde Antigone’nin kendini astığını, Haimon’un da onun yanında kahrolduğunu görür. Sevgilisinin ölümüne dayanamayan Haimon, babasının gözü önünde kendi canına kıyar. Oğlunun cesedi kucağında meydana gelen Kreon, orada oğlunun haberini alan karısının da intihar ettiğini öğrenir.

Ana fikir; “ Gurura kapılanlar, büyük sözlerin cezasını ağır darbeler yiyerek çekerler.” .

KARAKTER ANALiZLERi
Antigone : Doğru bildiğinden şaşmayan, gelenekçi, sorumluluk sahibi, sorgulayan bir karaktere sahip.
ismene : Gelenekçi tarafı ve uysallığı arasında kalmış bir karakter.
Kreon : Gururlu ve otoriter bir kimliğe sahip.
Haimon : Adalet ve aşk duygusuna sahip, kararlı bir yapısı var.

Olaylar, Kreon’un Polyneikes’in cenazesinin gömülmesine karşı çıktığı ve Antigone’nin bu karara uymadığı ve ölümle cezalandırıldığı gün Thebai kentinde meydana gelmiştir.
Zaman ve mekan belli olmasına rağmen işlediği konu tüm insanlığı ilgilendirdiği için eser evrensel bir niteliğe sahiptir. Bu eseri günümüze uyarlamak ve daha toplumsal bir mesaj vermek adına; eserin sonunda sadece Kreon’un değil de ona karşı çıkmayan yapılan haksızlığı görmesine rağmen egemen güce boyun eğen halkın başına da bir felaket verirdim.
Antigone’nin ölüme karşı tutumu, canı pahasına doğru bildiği değerlerden vazgeçmeyişi hatta bu değerler uğruna kendini bir bilinmezliğe itmesindeki cesareti tüylerimi ürpertti. Kadının toplumsal hayattaki yerini, iktidar hırsının aptallaştırıcı etkisini, bireyin gelenek ile yasalar arasındaki ikilemini insana yaşatan bir eser olduğunu düşünüyorum.
Bütün bunların yanında eserin baş kahramanının Antigone mi yoksa Kreon mu olduğu konusunda kararsız kaldım. Antigone inandığı değerlerin arkasında duruşuyla ve hazin sonuyla baş kahramanmış gibi görünüyor lakin Kreon’un sonu da en az Antigone’ninki kadar hatta belki onunkinden daha fazla trajiktir.
Kanaatimce; günümüz Türkiye’sinde de eserdeki gibi bir durum söz konusudur. insanlar yanlış giden bir şeyler olduğunun farkındalar lakin egemen güce karşı gelmemek adına tepki gösterememektedirler.
Her ne kadar mit olsa da bir kadın olarak devlete karşı o anarşik davranışları hoşuma gitmedi değil.
Zeus sana merhamet etsin antigone!
adaletin olmadığı bir dünyada eşitlik için savaşan bir kadın.

Yamulmuyorsam yaklaşık beş sene önce falan haldun taner sahnesinde görsel olarak da karşımıza çıkmıştı ki, devlet tiyatrosuna ait platformlar ara ara oynamaktadırlar bunu.

idrak edebilene ibretlik mesajlar verir, şamarlar kendisine getirir. Kanımca söylemleri içerisinde en güzellerinden biri kuşkusuz içinde bulunduğumuz ahval ve şeraitin önemi dahilinde olan ve durumumuzu betimleyen şu cümledir;

“a city which belongs to just one man is no true city”

― sofokles, antigone
devlet tiranlığına karşı durup kardeşini toprağa vermekten vazgeçmeyen koca yürekli kadın, evet.