bugün

derdinin ne olduğu merak edilen kadındır.

yahu ankaralı kadın dediğin, otur dedin mi oturacak, yat dedin mi yatacak, domal dedin mi domalacak.

hayır yani dünyanın en güzel hatunu da olsa, en güzel göğüslere dahi sahip olsa, ankaralı yani.
betonlarla dolu, grilerin kahkahalar attığı boktan bir şehir.
orada ne kadar karizmatik olabilirsin ki?

meclis binasının önünde starbucks'tan aldığı kahveyi yudumlasa ne? yudumlamasa ne?
havalı liselidir o. zira ankara dışına çıkmamıştır henüz. istanbulu gördükten sonra havası inecek, evinin hanımı olacak. en fazla haftasonları arjantin caddesinde şuh kahkahalar atıp gece 23,00 sularında eve dönecektir.
kesinliği olmamakla birlikte ankaralı bir kadından siktiri yedikten sonra sarfedilen sözcük öbeği.

o kadın dünyanın en güzel göğüslerini şöyle bir gösterseydi karşısındakini ağzından salyalar akıtırdı eminim. bu serzeniş o göğüsleri görememenin acısından kaynaklanıyor olabilir.

meclis binasının karşısını geçtim, starbucks'tan kahve yudumlasan ne yudumlamasan ne amına koyayım. ayrıca boğazda balık yesen ne yemesen ne.
ankara gibi anadolunun çeşitli ücra köşelerinden kopup kopup gelen insanların buluştuğu noktada kendisini havalı zanneden kadındır efendim. ankara gibi bir yerde nasıl havalı olunur ki mirim?
ankaranın güzelini ne parayla ne tiple kaldırırsın koçum, diye cevap verilebilir. bu şehir adamı çeker en derine oraya bırakır. bizim sevgiyi öğretecek martılarımız, dalgalarımız yok belki ama sevgiliyi anıp; ağlayacak, ağlatacak parklarımız var içindeki dostluklar hiç ölmeyen. biz bilmeyiz makam mevki, sonuçta hepimiz memur çocuğu değil miyiz? ha eksik ha fazla. o yüzden koçum lafını bil, bilmiyorsan dahi öğretilir.
tofaş'ın hastası olan kadındır. havasından geçilmez.

not: iç anadoludaki bu tofaş merakı nedir yahu böyle?
ankarayı ankaranın bağlarından ibaret sanan insan sözüdür.