bugün

referandurumun ne kadar sağlıklı olacağının göstergesi bir sorudur. burada 'çoban' derken o insanlara bir hakaret yoktur, haddimiz de değildir. zira, ben yüksek tahsilliyim ben de anlamıyorum bu işten.

memurların toplu sözleme haklarından banane! memur değilim. hiçbir zamanda olmayacağım. neden onlar için önemli bir konuda ben karar vereyim. Koyarsınız memur ofislerine sandık, sadece memurlar oy kullanırlar sonuç ortaya çıkar, toplu bilmem ne isteyip istemedikleri konusunda.

HSYK'ın seçim şeklini herkes konuşuyor, kim doğru kim haklı, kim maksatlı belli değil. bu üç siyasi partinin liderleri de sütten çıkmış ak kaşık değildir. hepsi de siyahın bir tonudur. ben hukukçu değilim. ne biliyim, mahkeme üyerinin olması gereken sayıyı, seçim şeklini vesselam. lan bunları bana soracaksanız siz ne iş yapıyorsunuz mecliste.

adam hacıya giderken pasaport kontrolünde vergi borcu var mı diye bakılmayacakmış, varsa adam hacıya gidemiyormuş bunu çözelim. lan adamın borcu varsa zaten hacca gidemez. bu taraftan vergi kaçıroyor diğer taraftan da hacca gidiyorsa bu riyakarlık.(tövbe etmeye gidiyorsa ayrı) işin şakası, bence kişinin devletten kaçırdığı bir durum varsa yurtdışına çıkamasın abi.

misal, yaş'a kararlarının ardından kişi bu kararı mahkemeye götürebilsin. bu adaletli geliyor.

hülasa, bunların insanlara ayrı ayrı sorulması gerekir. kendisiyle bağlantısı olmayan konularda insaların vereceği kararların geçerli olması çok sakıncalıdır. bu durum 'evet' ya da 'hayır' için aynı kefededir. eğer halka sorulacaksa da maddelerin tek tek sorulması gerekir. bu da aslında adalettir. maalesef bizim ülkemizde adalet yerine bir zümreyi birbirine eşitlemek geçerli olduğu için anayasa değişiklik paketinin de tüm maddeleri birbirine aynı değerde eşit kılınıyor, halkın önüne paket halinde geliyor. bu yanlıştır.
(bkz: aysun kayacı)