anadolu kulüplerinin başkanları

fenerbahçe ve beşiktaş'a yenilen anadolu kulüplerinin başkanları, maçta aleyhlerine bariz bir şekilde hatalar yapılsa dahi ağızlarını açmamakta veya göstermelik ufak tepkiler verip ona da sonrasına pişman olmaktalar.

ancak galatasaray'a yenilen kulüp başkanları lehlerine bariz hatalar yapılsa dahi kendilerine parçalamaktalar.

örneğin kayserispor başkanı 30 ağustos 2019 tarihinde oynanan maçta 3 kırmızı kart yediklerinden dolayı kendini parçalayıp tehditler savuruyor. ancak hangi kartın yanlış olduğunu kimse tartışmıyor. veya galatasaray'ın sayılmayan gollerini, kayserispor'un attığı ikinci golü kimse konuşmuyor. Emre Mor'un yediği kırmızıyı kimse konuşmuyor. sadece ve sadece 3 kırmızı çıkmış.

zaten aynı başkanları, yaz döneminde fenerbahçe ve galatasaray'ın talip olduğu futbolcuları fenerbahçe'ye peşkeş çekerken gördük.

(bkz: vedat muriqi)
(bkz: deniz türüç)
(bkz: mevlüt erdinç)

bunlar tamamen organize kötülük. ligin ilk haftasında fenerbahçe ilk 25 dakika içerisinde 3 penaltı kazandı. gazişehir kulübü başkanı adil sani konukoğlu'nun kendini parçaladığını, televizyonlara çıkıp hakem vurmaktan falan bahsettiğini, bu ligin bitmeyeceğini söylediğini falan duyan oldu mu? veya diğer kulüp başkanları "konuş arkandayız" diye gazişehir başkanını neden aramıyor ama kayseri başkanını arıyorlar?

bunların, bunlardan kastım 17 takımın kardeşliğini bildiri kardeşliği olarak nitelendirebiliriz. galatasaray, "adalet herkesin ihtiyacıdır" dediği zaman "hakemler hata yapabilir" şeklinde bildiri imzalayıp, ilerleyen haftalarda hakemlerin tabiri caizse ağızlarına ederlerken unuttukları bildiri.

zaten tff başkanını tanımayan yok. aslını herkes biliyor. mhk başkanının, ali koç'un taşeron elemanı olduğu da ortaya çıktı. medya ve sosyal medya, para nerdeyse orda. hem medya üzerinden hem de sosyal medya üzerinden sahte gündemler oluşturuyorlar, sonra kendileri de inanıyorlar.

yani dün fatih terim istifa hashtagini açtıranlar, hakemlerle kol kola gs hashtagini açtıranlar ve rıdvan dilmen'i televizyonda ağzını yaya yaya konuşturanlar aynı kişiler. organize kötülük bu.