bugün

patlar korkusuyla vücut kasları gerilir, gözler hafifçe yumulur ve o tarafa doğru bakılmaz. o 20-25 saniyelik anlarda yanınızdakiler şüpheli bakışlarla bir avizeye bir size bakarlar. onlar baktıkça siz daha da gerilirsiniz ve parmaklarınızın ucuyla yavaş yavaş ampulü takarken evin muzip kişisi tarafından "booom" diye seslerle ödünüz patlatılmaya çalışılır. sık sık düğmenin oraya doğru bakıp "şu an kapalı hali dimi eminsiniz?" diye sorarsınız. daha evvelden ampul takılırken yaşanan patlama olaylarına şahit olduysanız, mümkün değil rahat olamazsınız. ammavelakin korkunun ecele faydası yoktur.
ULAN SANDALYEDEN düşer miyim ki diyedir çoğu zaman..
ha birde acaba düğme açık değildi değil mi diye bir iç sesle konuşma yaşanır.
Perde takarkan yaşanan "ulan bu evde luzumsuz işleri hep ben mi yapacağım" gerginliğinin bir benzerini yaşatan durumdur.
Eskisini çıkarırken patlak bu ampul cümlesinden sonra "acaba dinleniyor muyum" gerginliği de hesaba katılabilir.
ampule 'evet' mühürü basarken yaşadığımız gergin anlar gibidir. acaba 'evet' veriyoruz ama bunu hak ediyor mu, tedirginliğini yaşarız. evet'i hakedecek kadar iyi midir diye düşünürüz. sonunda şöyle bir rahatlama alır bu gerginliğin yerini:iyi değil, ama en iyisi bu.

not:tabi bu son seçime kadar böyle. bir sonraki seçimde her şey değişebilir.