bugün

inananlar varmış gibi, inanmayanlar yokmuş gibi yaşayabilecekken, sözlüğü cepheleşmeye dönüştüren klasik ateist başlığı.
o göğüsleri tomurcuk diyen ağzını sikeyim. öyle bir ayet olmadığı, bunun bir çeviri hatası olduğu 500 kez kanıtlandı amk mun dinsizi. düş ulan yakamızdan.

Ve kevâıbe etrâbâ(etrâben).

1. ve kevâıbe : ve genç, göz alıcı, şahane endamlı
2. etrâben : aynı yaşta, yaşıt

nerde ulan tomurcuk. nerde ulan göğüs. milleti provokasyon yapmayın.
sakin ol ahbap ağızımı neden beceriyorsun.

http://www.kuranmeali.org...urani_kerim_mealleri.aspx
ayet tam olarak burada mevcut.

sonuna kadar okumadan eleştirme. eleştireceksen bari eleştir.
Aynen kanka sen arapça bilmeyen biri olarak kurandakilerin ne anlamlarda kullanıldığını çok iyi biliyosun ama ışidli arap kendi dilindeki kuranı anlayamadığı için kafa kesiyo,ok.
baba tamam yoksa yok, inanmayabilirsin bize ne bundan amk?
yani herkesin hur iradesiyle inandigi seye ne tacizde bulunuyosun?

inanmiyosan kalk siktir git hayatini yasa niye tatava yapiyosun?
bakara suresi 25. ayetten haberi olmayan cahilin açtığı başlık. düşünürseniz en mantıklısı insanları bildikleri nimetlerle müjdelemektir. zaten öyle olmasaydı, kur'an'ın ne vaat ettiği belli değil diyerek yine inanmayacaktın muhtemelen. kendini kandırma...

bakara/25: inanıp erdemli davrananları, içlerinde ırmaklar akan cennetlerle (bahçelerle) müjdele. Kendilerine oradaki ürünlerden rızıklar sunulduğunda "Bu, daha önce bize sunulan nimetlerdir," derler. Böylece, kendilerine mecazi tanımlar (benzetmeler) verilir. Onlar için orada tertemiz eşler vardır ve onlar orada ebedi kalıcıdırlar.
yahu ayette zaten iki kelime var. birincisi şahane manasında, ikincisi yaşıt manasında. ayet bu kadar. geri kalan, o altta yazan mealler o yazarların kendi görüşüdür. neticede allah akıl vermiş düşünesin diye. ama sana vermemiş olabilir.
verdiğim örnekler de kuranın bir insana tarafından yazıldığını dolayısıyla dinlerin gerçek olmadığının kanıtı.
insan gibi düşünen birisi tarafından yazıldığını örnekler göstererek anlatmaya çalıştım.
sen sadece küfretmek için götünden element uyduruyorsun. düşün diyorum aslanım bak, düşün. bize dini sorgula diyene kadar ateizmi sorgula. kelime kelime gidiyorum bak, birisi güzel öteki akran. bi kere akran olduğu kesin, etraba bir çok yerde akran diye zaten geçiyor. peki be bre beyinsiz, bana akran olan kızın göğüsleri nasıl yeni tomurcuklanmış olabilir? ben 13 yaşında mıyım. veya kıyamet günü 13 yaşında mı olacağım. değil. zaten ayette böyle bir ifade yok, endamlı, şahane, öyle manalara geliyor. ben verdiğin örneklerle ilgilenmiyorum. ben bir tanesine baktım ve çeviri hatalarından kaynaklanan ateist saldırılarından birine hemen mal bulmuş mağribi gibi saldırmışsın.

nedir senin görevin gençleri zehirlemek mi. bunun için para mı alıyorsun.
verdiğim altın örneği bile düşündürmek için yeterli, bu sözlerin sahte olduğunu söyleyemezsiniz. hepsi kuranda var.
bu arada;
özel mesaj atma hakkım doldu soru sormak isteyen özelde mesaj ata bilir. ben atamıyorum.
Arkadaşlar şöyle düşünelim şimdi elimizdeki telefonların bir mühendisi var değilmi bu kühendisler telefonun içine her şeyi yerleştirmis ve üretmiştir bu koca evreninde mutlaka bir mühendisi sanatkarı vardır yeryüzündeki sayısız türde insan ırkı yaratan yarattığı her şeyi farklı yaratan kesinlikle birbirinin aynısı olarak yaratmayan ayrıca yarattığı insanlara akıl veren yarattığı insanların saç rengini göz rengini tenini farklı yaratan sayısız türde bitki ve hayvan türü yaratan bir sanatçı vardır bu sanatçı allahtır.
Kesin olarak var. Yazar olunca açıklayacağım.
1- altından ırmaklar akan değil yavrum altlarından. Bildiğin altın değil yani.

Ahahhahah çok güldüm a.q çakma ateist diğerlerini anlatmama gerek yok. Tek maddede adamın tezi çürüdü lan böyle ateist mi olur.
Tabiattakı muhteşem döngüyü kimse ışıkla enerjiyle açıklamaya kalkmasın bu muazzam sistemin bir kurucusu yaraticisi vardır. Siz inkar edin sonunuz ateş mutluyum. Nankör herifler.
(not:evrensel düşünerek okuyunuz zira burada tanrıdan söz ediliyor)
evreni var eden bir tanrı asla kandırılamaz. allah kuranda yazdıklarını okuyacak olursak kandırılmış. bu da kuranın bir tanrı tarafından yazılmadığını gösterir.

kurandan bazı ayetler:
-''Yoksa o ülkelerin halkı, kuşluk vakti eğlenirlerken onlara azabımızın gelmeyeceğinden emin mi idiler?''(7-98)
-''işte Rabbin, zalim memleketleri cezalandırdığı zaman böyle cezalandırır. Çünkü O'nun cezası çok acı, çok çetindir.'' (11-102)
-''Yok ettiğimiz bir memleket (ahalisinin ahiretteki cezasını da çekmek üzere) bize dönmemesi gerçekten imkansızdır.''(21-95)
-''Acaba o ülkelerin halkı, geceleyin uyurlarken kendilerine azabımızın gelmeyeceğinden emin mi idiler?'' (7-97)

tarafsız olacak olursak, evrende ülkelerin yeri yok. ülkeler yöneticiler tarafından böl-yönet taktiği için kurulan tel örgü çemberleri. insanları ülkelere tabii tutarak çiftlik yönetir gibi yönetmelerini sağlıyor.
düşünen her insan ülkelerin doğru olmadığını ve bir gezegende olmamaları gerektiğini anlar.

ama evreni var eden tanrı bunun farkına varamıyor. bunlara karşı uyarması gerekirken, ülkelerden gerçek ve doğru bir şeymiş gibi söz ediyor. ve ülkelere göre cezalandırıyor.

hiç şüphesiz ki tanrı hatalardan bahsetmek yerine hataları doğru kabul ediyorsa. o kişi tanrı değildir.
ve lanet olsun ki doğruları anlatmak yerine dünyada bilinen doğruları anlatması, doğru sanılan hataları doğru sanması tanrıdan beklenemez. zira o tanrı. bizi şaşırtması gerek. bizden duyup bize anlatması değil.
yok. bir yeter artık bırakın şu milletin yakasını.
tanrı kesin olarak var, hatta paul dirac bunu neredeyse matematiksel olarak kanıtladı. nobel ödülü verdiler ona bu hesaplarından dolayı.

maddenin en küçük parçası madde gibi davranmıyo, heisenberg, unschaerferelation kitabıyla bunu en ince ayrıntısına kadar anlatıyor. prof.dürr en sonunda rahiplerle ve kardinallerle programlar yaptı, tanrının olduğuna iyice kani olduğu için.

tanrısızlar gelecekte iyice yalnızlığa itilecekler.

prof dirac- tanrı büyük bir matematikçi olmalı, diyerek son noktayı koymuştur- ayrıca kendisi "güzel ve estetik içeren formüllerin" de peşinde koşardı, zira tanrı estetik konusuna da özellikle dikkat eden bir varlık, diye düşündüğü için- müslüman ya da hristiyan olma durumları var mıdır, yok mudur, orasını bilemem ama, heisenberg de dahil olmak üzere bu adamların hepsi inanan adamlardı.

werner heisenber unschaerfe relation kitabıyla maddenin algılanması konusunun algılayıcıyla ilintisi olduğunu, ispatlamıştır. ki bu kitap yeni bi kitap diildir, 1930´larda yazılmıştır.

prof. hans-peter dürr büyük bir fizikçiydi, 2014´te ya da 15´te öldü, oldukça inançlı bir adamdı. ve werner´in öğrencisiydi- werner heisenberg´in bir de kızı vardır, ki o da profesördür- kiliseye falan gitmezdi ama kesin olarak bir yaratıcının varlığına inanırdı, demiştir babasıyla ilgili.

yani biz inanırız ve allah vardır, yok diyenler için de vardır allah. çeşitli akıl oyunlarıyla, var olan bişey yok kabul edilemez.
Allah yok diyenler kendini kurana endeksleyip şundan neden böyle bahsediyor felan diyorlar. öncelikle evren yaratılışını tesadüf görmüyorsak bir yaratıcıya inanmamız gerek. diğer taraftan kurandaki birkaç şeye bakarak Allah bunları mı düşünüyor, yazıyor demek gereksiz. sana gelmiş bir kitap ve herkesin çıkardığı anlamın dışında anlam yükleyebilirsin. Neticede yorumlanabilir kaynak ve cennete girecekler de Allahın tasarrufunda..