bugün

allah'a inandığını söyleyen bazı insanların içlerindeki pislik, yüzlerindeki maske ve tavırlarındaki tutarsızlıkla, allah'ın yarattığı insanlardan, varlıklardan ve hatta allah'tan bile utanmayarak gerçekleştirdiği eylem.
peşin edit: entry'de bütün inançlılardan bahsedilmiyor.
inananın içtenliğini anlamak sana mı kaldı diyenler için hatırlatma editi: harama kılıf uydurmak, faiz değil kâr payı, zina değil muta nikahı vs.
edit üstü edit: bir şeyin yanlış olması onun yapılmadığı veya yapılmayacağı anlamına gelmez. öldürmek bütün dinlerde en büyük günah ama insanlar birilerini öldürüyor ve öldürmeye de devam edecekler. müslümanlar, yahudiler, hristiyanlar bunu yapmaz mı denecek? eleştiriden veya tespitlerden neden bu kadar korkulur ki? (bkz: bana müslümanlar allah'ı kandırıyor dedirtemezsiniz.)
Kendini kandırmaktır başka birşey değildir.
'yav şimdi ben 4 kadınla evlenmezsem gidip zina yaparım' şeklindeki mantık yürütme çabalarıdır. zavallıca çırpınışlardır. örnek cümleyi söyleyen zihniyet insanoğluna 4 karının bile çok az geleceği gerçeğini bilerek bastırmaktadır.
(bkz: iran)

keranenin önüne bir imam koyulur , daha sonra orospu ile zampara evlendirilir. orospu zamparayı yukarı cagırır , kara carsafını cıkartır icinde ne don vardir nede sütyen , sirt üstü yatar bacaklari ayırır '' gel kocacim der '' zampara isini bitirir. parasini verir daha sonra '' seni bosadim '' der.

böylelikle bu is fuhus yada zina veya her ne boksa olmus olur. allah ' ta bunu yer , benim kullarim özelikle iranli kullarim fuhus seks bilmiyor der.
(bkz: oluyo mu öyle)
(bkz: Allah ı kandırdığını sanan zihniyet)

Bizim temel dursunla balığa çıkmış. epey açılmışlar ve açıldıklarına da değmiş, 2 tane çok kocaman balık tutmuşlar.

geri dönüş yolunda hava patlamış. fırtına, yer-gök, her yer. temel demiş ki:"Allah'ım, şu fırtınayı dindir, şu balığın birini denize geri bırakacağım." ve fırtına dinmiş.

yollarına devam ederlerkene, tekrar fırtına patlak vermiş. Temel yine "Allah'ım; şu fırtınayı da dindir, diğer balığı da denize geri bırakacağım.". Dursun hemen atlamış; "ne yapıyorsun Temel, zaten elimizde bir balık kaldı." temel cevaplamış; "la biz de biliyuruz, çaktırma da... Allah'ı kandırıyorum."

ha ne alaka derseniz, çağrıştı işte.