bugün

ipek adında masal üslubunda yazılmış olan bir aşk öyküsünü okuduğum ve benzersiz bulduğum italyan yazar..
erkan canan'ın baricco'nun eserleriyle ilgili yaptığı kısa ve öz bir değerlendirme;
Baricco'nun eserlerini ilgi çekici kılan nokta, 'insanlık durumu'nu tasvir etmelerinin yanında, zeki olay örgüleri ya da çokça başvurduğu 'bozma denemeleri'dir denebilir. Örneğin Baricco, Homeros, ilyada'da, bu ünlü destanı Tanrılardan arındırıp, insanı kendi yazgısıyla baş başa bırakarak, çağdaş bir romana dönüştürmüş; Kafkaesk üslubuyla öne çıkan Kent 'te, modern hayatın seks, postmodernizm ve şiddet üzerine inşa edilen algısıyla alay etmiş; Öfke Şatoları'nda, hepsi de birbirinden olağanüstü özelliklere ve hayallere sahip kahramanları üzerinden insanın farklı hallerini anlatmış ve son olarak Bindokuzyüz isimli romanında da, 1900 yılında Transatlantik'te bir kutunun içinde bulunan ve Bindokuzyüz olarak isimlendirilen bir bebeğin, daha sonra ünlü bir piyano virtüözü olmasını, yine modern hayatın beraberinde getirdiği olağanüstü değişimlere atıfta bulunarak hikâye etmişti. Alessandro Baricco'nun, Türkçeye Yarım Kalmış Bir Hayal olarak çevrilen son romanıysa, başkahramanı Ultimo Parri üzerinden, insanın hayalleriyle, sonu trajediye varan oluşunu nasıl anlamlandırmaya çalıştığını anlatıyor.*
(bkz: ipek/@meister-writer)
Okyanus Deniz ve ipek'i okuduktan sonra daha da sevdiğim yazar. Ayrıca ipek 2007'de beyaz perdeye aktarılmış başrollerinde Keira Knightley ve Michael Pitt oynamıştır.