bugün

* *
Psikoz, düşünce ve duyunun ağır oranda bozulduğu zihin durumunu tanımlamakta kullanılan genel bir psikiyatri terimidir. Psikotik epizod geçiren hastalar halüsinasyonlar görüp, delüzyonel inançlar taşıyabilir (grandiyöz veya paranoid delüzyonlar gibi), kişilik değişiklikleri ve düşünce bozukluğu gösterebilir. Bir psikotik epizod gerçek ile bağlatının kopması veya zarar görmesi ile karakterizedir denilebilir. Gençlerde daha sık görülen psikoz ağır bir zihinsel hastalığın belirtisi olabilir.

Tıp bilimlerinde akut terimi ya "hızlı başlayan" ya da "kısa süreli" hastalıkları, bazen de her iki durumu birden tanımlamak için kullanır. Bu sıfat pek çok hastalığın tanımının bir parçasıdır ve bu yüzden bu hastalıkların isimlerinde yer alır.

Akut psikotik hasta, genellikle agressif (saldırgan) ve negativisttir. Bu durumdaki bir hasta, hekim ve yardımcılarında anksiyeteye sebep olduğundan acilen yatıştrrılması eğilimi fazladır. Bu eğilim de hastanın değerlendirilmesi ve ileride istenmeyen sonuçları doğurabileceğinden dikkat edilmesi gereken önemli bir noktadır. Akut psikoza sebebiyet veren durumlar özetle şunlardır:

Şizofreni, şizofreniform bozukluk, affektif bozukluklar gibi major psikiyatrik hastalıklar, ilaca bağlı ortaya çıkan psikozlar ve psikiyatrik görünümlü tıbbi ve nörolojik hastalıklardır. Akut psikozda delir (hezeyan), hallüsinasyon, enkoherans, referans düşünceleri gibi bulguların birkaç gün ya da haftalık olması gerekir. Uykusuzluk, anksiyete, psikomotor ajitasyon, hiperaktivite, emosyonel labilite veya elasyon gibi affektif değişiklikler eşlik eder. Davranış olarak da suicide (intihar), kendine zarar verici eylemler ya da saldırganlık ile tablo gelişir. iş insanlararası ilişkiler, aile ilişkileri ve maddi durumunu tehlikeye sokan ya da yasaları çiğneyen davranışlarda bulunabilirler. Psikoz tablosu, acil tıbbi müdahaleyi gerektiren fiziki bir hastalığın belirtisi olabilir.

Belirtiler bireyden bireye büyük oranda farklılık gösterir. Ayrıca bazı bireyler psikoza diğerlerinen daha yatkındırlar. Ayrıca psikozun tipine ve arkaplanda yatan zihinsel hastalığa göre belirtiler ve yoğunlukları değişebilir. Örneğin duygudurum değişkenliği bipolar bozukluğun belirtisi olarak psikoz geçiren bir kişide daha yoğunken, halüsinasyonlar şizofreninin belirtisi olarak psikoz geçiren bir kişide daha yoğun olabilir.

Büyük değişkenlik sebebiyle, tedavi öncesinde psikotik kişiyle bir dizi görüşme yapılır. Bu görüşmelerde çevresel ve sosyal etkenler hakkında da bilgi edinilir zira bunların psikoz etriyolojisinde yani altında yatan neden incelenmesinde önemli rol oynadıkları bilinmektedir. Tedavi genellikle ilaç tedavisinin yanı sıra psikolojik terapi de içerir. ilaç tedavisi antipsikotikleri (Şizofren tedavisinde kullanılan ilaçlar) içerir. Psikolojik terapi psikozun yoğunlaştığı noktalara, arkaplana ve bireye göre büyük değişkenlik gösterebilir. Doğrudan birebir terapinin yanı sıra grup terapisi olarak da yürütülebilir.