akp nin içeride ve dışarıda yalnızlaşması

fetret devrini yaşadığından olabilir.

yeni bir düşman arayışına girmeye yöneltir. çünkü yalnız kalırlarsa kendi kendilerinin sonunu getirmiş olurlar. dikkatli olmak gerek.

Herifler hollanda da miting yapiyor, malezya daki mitinge telekonferans yoluyla baglanip miting yapiyor bunlar hala akp yanlizlasiyor diyor ya.

içerideki desteği azalmışsa da yalnızlaştı demek mümkün değildir. ancak dışarıda yalnızlaştığı gün gibi ortada olan gerçektir. mısır konusunda hiçbir ülkeden destek görememiş, suriye konusunda ise çok güvendiği amerika ve ingiltere bile türkiyeyi yalnız bırakarak savaş seçeneğini yavaş yavaş masadan çekmektedir. yanlış suriye politikasıyla kendisini rezil etmekle kalmamış, yeni düşmanlar da edinmiştir. şu an dünya üzerinde müttefik olarak nitelendirebileceği tek ülke abd dir, belki bir de israil. onların da akp ye karşı sempatisi gün geçtikçe azalmaktadır. abd eliyle başa geçmiş bir parti için bu ülkeyi kaybetmek, sonun başlangıcı olacaktır. kendilerine üzülmüyorum ama akp sonrası türkiye de güllük gülistanlık bir yer olmayacak ona üzülüyorum.

akp' ye atılan, iftiralara, hakaretlere, darbe girişimlerine hazmedemeyen seçmeni de var ak parti' nin. ama şunu ifadeye edeyim ak parti' yi ve başbakanı hiç bu kadar tökezlerken görmemiştim bir ak partili olarak. ama başbakana yapılan dışarda ve içerde hakaretler, darbe girişimleri, iftiralar, başbakanın ve muhafazakarların küçük bir hatasını bile internette " tt" yapanları görünce daha da bir bağlandım bu partiye.

halk yanında olduğu sürece sıkıntı olmayacak yalnızlaşmadır. nitekim halkın desteği ak parti iledir.

kendisinin de farkında olduğu durumdur. bu yüzden içeriyi de, dışarıyı da siktiredip tabanına oynamaya başladılar. Başörtüsü istismarı, israile karşı efelenmeler filan işte hep bundan.