bugün

müslümanları şaşırtıyor, son bir gayretle cehennemde hesap görüleceğine dair çığırışlara neden oluyor.

çok acayip lan cidden. sizin dininizi, peygamberinizi zerre iplemeyen milyarlarca insan şu anda pamuklar gibi hayatlarını yaşıyor. uçaklarla filan çalıştıkları binalara girmediğiniz, üzerinize bomba bağlayıp metro duraklarını bombalamadığınız sürece de pamuklar gibi yaşamaya devam edecekler.

hakikat bu tatlışkolarım, dininize dahil olmayanlara bir halt olmuyor. sidikli bebe kıvamında, çarpılacaksın, cehenneme gideceksin çığırışlarınız da ancak insanları güldürüyor.

dininizi imanınızı zerre iplemeyerek, oluşturduğu negatif ve suça teşvik edici toplumsal ortamı eleştiren kişileri ortaçağ peri masalları ile tehdit etmeniz, etrafta görünmez bugi bugi cinler olduğuna ve bu bugiş bugiş cinlerin sadece kendilerine inananlara göründüğüne dair safsatalarınız kadar sizi küçük düşürüyor.

hakikat bu.

hadi lan dua edin de çarpılayım, ibretlik videomu youtube'dan paylaşır, altına zeka ve haysiyet dolu dini yorumlarda bulunursunuz.

kabul edin bu çok hoşunuza giderdi.

ama böyle bir şey olma ihtimali yok. şansınıza küsün.
"kâfirler, kendilerine çok mal ve evlat vermekle, iyilik ettiğimizi mi sanıyorlar? hayır; işin farkında değiller. bunların nimet değil, musibet olduğunu anlayamıyorlar." [müminun 55-56]

Allahın kalbini mühürlediği kişilere karşı kurmuş olduğu tuzak olan bu durum aslında iyilik olmaktan uzaktır. Çünkü azılı bir kafir genellikle hiç beklemediği bir anda çepeçevre yakalanır ve hesabı da çarçabuk görülür, eğer ki başına kötü bir durum ağır bir sıkıntı gelmiş olsa insanın tabiatı gereği fizikötesi yardım arayışına girecek ve durumunu düzeltmek için bir başlangış yapmış olacaktır ancak mühürlenmiş olması buna imkan tanımamakta ve mal mülk mutluluk içindeyken ansızın gelen ölüm onu dönüşü olmayan bir yola sokacaktır. Aşağıdaki ayette ve hadiste de durum açıklığa kavuşacaktır.

"rabbinin rahmetini onlar mı taksim ediyorlar? dünya hayatında onların maîşetlerini, rızıklarını ve servetlerini aralarında taksim eden biziz.
allah’ın koyduğu kurallara, insan haklarına riayet ederek birbirlerine işlerini gördürsünler, istihdam etsinler diye, onların bir kısmını maddî-manevî bakımlardan diğerlerinden derece derece üstün kılan da biziz. rabbinin rahmeti ve merhameti ile muamelesine mazhar olmak, onların kazanıp biriktirdikleri servetten daha hayırlıdır.Eğer bütün insanlar (kâfirlere verdiğimiz nimetlere bakıp küfürde birleşen) bir tek ümmet olacak olmasalardı, rahmân’ı inkâr edenlerin evlerine gümüşten tavanlar ve üzerine çıkacakları merdivenler yapardık. evlerinin kapılarını ve üzerine yaslanacakları koltukları da (hep gümüşten yapardık).bütün bunlar, sadece dünya hayatının geçimliğidir. rabbinin katında ahiret ise, o’na karşı gelmekten sakınanlarındır."
Zuhruf 32-25

Hadis-i Şerif
(allah’a yemin ederim ki, bu dünyanın, allah indinde sivrisinek kanadı kadar bir kıymeti olsa idi, kâfire bir yudum su vermezdi.) [tirmizi, ibn-i asakir)

Konuyla ilgili ayetler ve hadisten anlaşılacağı üzere insanların rahat yaşaması, zengin olması, pamuklar gibi yaşaması gibi kavramlar islam mantığında ahiret yurdu açısından herhangi bir değer taşımaz. Bu tez de zaten Allah'in peygamberi olan Eyüb (a.s)'ın Kuran-ı Kerimde anlatılan hayatında çürütülmüştür. Allah sevdiği bir kulunu rahat rahat yaşatacak diye anlayış islamda yoktur.

"yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? peygamber ve onunla beraber mü’minler, “allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. iyi bilin ki, allah’ın yardımı pek yakındır"

(bakara 214)

Allaha küfür edenlerin inkar edenlerin çarpılmaması, ibretlik bir şekilde ölmemesi v.s gibi konulara gelince yine aşağıdaki ayetlere bakabiliriz.

"eğer allah insanlara, hayrı çarçabuk istedikleri gibi şerri de acele verseydi, elbette onların ecelleri bitirilmiş olurdu. fakat bize kavuşmayı beklemeyenleri biz, azgınlıkları içinde bocalar bir halde (kendi başlarına) bırakırız." (Yunus 11)

"senin, bağışı bol olan rabbin merhamet sahibidir; şayet yaptıkları yüzünden onları (hemen) muaheze edecek olsaydı, onlara azabı çarçabuk verirdi. fakat kendilerine tanınmış belli bir süre vardır ki, artık bundan kaçıp kurtulacakları bir sığınak bulamayacaklardır." (kehf 58)

"onlar, farkında olmadan ansızın kendilerine gelecek olan elem dolu azabı görüp de, “bize mühlet verilmez mi?” demedikçe, ona inanmazlar.bizim azabımızın çabuklaşmasını mı istiyorlar?" Şuara 201-202-203

Ayetlerde görüldüğü gibi bunun bekletilmesinin çeşitli nedenleri vardır örneğin Hz. Ömer'i ele alalim ya da günümüzden etrafımızdan insanları da ele alabiliriz Allah'in ve peygamberinin en azılı düşmanıyken bir gün bakarsınız ki hepimizden iyi bir mümin olmuş. insan yapısı gereği dua edince nasıl ki karşılığını hemen bekleyip olmayınca da Allah beni duymuyor gibi sitemkar davranışlarda bulunuyorsa inanmayan birisi de aynı aceleci tavrını sürdürüp azabın çarçabuk gelmesini istemekte bir nevi Allah'ı test etmeye çalışmaktadırlar.

"gerçekten insan tahammülsüz, hırslı, aceleci ve sabırsız yaratılmıştır. başına bir fenalık gelince feryat eder; hayır dokundu mu kıskanç ve cimri kesilir."[70:19][70:20][70:21
dikkat çekmek için her şeyi yaparım diyen bir insan, çarpılsa ne olur çarpılmasa ne olur.
yumurtalık üflergeçidir.

evladım bu aklidenge şahsiyetinin çarpılacağını, cehenneme gideceğini kuduz köpek gibi ikide bir anıran aklidengebidibidi şahsiyeti mi?

kendin havla, kendin oyna!

hadi dua edelim, gece yatmadan cinler popuşlarımızı hoplatmasın.

(bkz: cinler götünü sikmesin diye dua eden insan)
(bkz: bana ne bana ne çarpılacaksın işte)
köpeksi inanışını baskınlaştırmak, için köpeksi tavırlar sergileyen korkak ve köpeksi tehditlerde bulunan ortaçağların kendi haysiyetsizliği yüzüne vurulunca ortaya çıkan sıradanlıktır.

hakikat bu. birine her gün çarpılıcan bir kere bananebanane, cehenneme gitcen yancan, ortaçağ zekasıyla gelirseniz, o da sonunda size ''salak salak konuşup asabımı bozma lan'' diyecektir.

bu işler böyle.

ikide bir gelip ağlıyorsunuz. ağlamanızın ortaçağ mağduru annelerin zekasının topluma katkısı kadar işlevsel olduğu yüzünüze vurulduğunda ad hominem'e bulaşıyorsunuz.

insan kanırtır. kaçamazsınız.

tarih boyunca gözlemlenen özelliğimiz bu.
neden herkes çarpılmak diye bir şeye inanıyor ki?
biz ona çarpılmak değil gazaba uğramak deriz ki öyle gözünle görüp ''aha ben çarpıldım diyemezsin'' ama kimse bu adamlara bir şey anlatmaya kalkmasın keza onların gözleri kör, kulakları sağırdır.
eğer allah böylelerine hemen azabı verseydi yeyüzünde böyleleri kalmazdı. ayrıca allah'ın merhameti o kadar sonsuz ki böyleleri iman ettiğinde imanı kabul ediyor. ayrıca inanmıyorsan inanma böyle saçma entryler girerek trollükte son noktaya gelme!
Kendisinin iki haftadır sözlükte bulunmamasını endişe verici olarak niteliyor gazab-ı ilahiyi üzerine çekmemiş olmasını temenni ediyoruz.
çokta tın durumdur. banane lan çarpılmıyosan...