bugün

akil insanlar heyetinin, ziyaret ettikleri bölgelerden edindikleri izlenimleri ve talepleri içerdiği iddia edilen rapordur.

rapordaki talepler ve endişeler kısaca;
- türkiye nin üniter yapıdan fedaral yapıya geçmesi
- yerel yönetimlerin güçlenmesi
- ana dilde eğitim (kürtçe)
- abdullah öcalan ın serbest bırakılması
- bölgeden askerin çekilmesi,
- kürtlerin geçmişteki kanaat önderlerinin (şeyh said, said-i nursi, seyyid rıza vb) itibarlarının iade edilmesi
- süreç için türk halkının ikna edilmesi (türklerin kürtlerle aynı haklara sahip olmak istemediği kastedilerek)
- sürecin sağlıklı yürümesi için medya tarafından kullanılan kalıplaşmış dilin (terör, terörist başı, bebek katili, türk milleti, tek millet, tek devlet vb) değişmesi, kullanılmaması
- dağa çıkanların boşuna çıkmadığının bilinmesi,
- bölgedeki kent merkezlerinin mobeselerce izlenmemesi
- dinin yani diyanet işleri başkanlığının süreç içinde daha aktif olması gerektiği
- bölgede baraj yapılarak tabiata zarar verilmemesi
- siyasi genel af
- yeni anayasa

akil insanlar heyetinin bölgede yaşayan insanları dinleyerek çözüm için öne sürdükleri talepler ve endişeler, bariz bir şekilde genelin değil sadece kürtlerin perspektifini yansıtıyor. oysa ki sürecin ana konusu olan kürt sorunu ve terör sorunu ayrı ayrı irdelenmelidir. bu iki meselenin ortak noktaları olduğu gibi ayrı konularla alakalı olduğu da göz ardı edilmektedir.

kürt sorunu; bölgenin geri kalmışlığı ve bölgedeki etnik unsurların öz kültür / benlik ve dillerinin inkar edilmesi sebebiyle ortaya çıkan problemler bütünü iken terör sorunu, devletin ve milletin bölünmez bütünlüğüne kast eden, devlete isyan edip organize bir terör örgütü kurarak başta bölgedeki etnik unsura ve ülkenin geneline maddi ve manevi zarar veren bir durumdur. kamuoyunun en büyük hatası terör sorunun çıkış noktasının kürt sorunu olduğunu kabul ve empoze etmektir.

eğer akil insanlar heyeti, bu iki sorunu birbirinden ayırarak çözüm arayışına girse kesinlikle desteklerdim. ancak baştan beri sorunu tek kalemde ele alıp, sorunun diğer muhatabı olan kesimlerin (türk, laz, arap, çerkes ermeni, yahudi vs (bu sorundan muzdarip olup aynı görüşte olmayanlar)) hassasiyetlerine de değinilebilseydi tarafsızlıklarını kanıtlamış olurlardı.

akil insanlar heyetinin talep ve endişeleri, birleştiricilikten çok ayrıştırıcılığı daha yakındır.

(#18804851) kişisel çekince ve çözüme yönelik önerilerim
ilginç detaylardan biri kürdlerin fevzi çakmak, sabiha gökçen gibi hassasiyeti olan kişilerin itibarsızlaşması, adlarının her türlü mekandan çıkartılması, fakat seyid rıza, şeyh sait gibi tek hücrelilerin itibarının geri verilmesinin istemesidir. bizim hassasiyetimiz var şu isimleri istemiyoruz diyecekler sonra karşısındakinin hassasiyetinin olduğu isimlerin itibarını isteriz diyecekler. bunu isteyen beyinler nasıl oluyor da hala barıştan, kardeşlikten bahsediyor. türkler kürtlerle eşit haklara sahip olmak istemiyormuş gibi bir sonuç çıkmış bir de. bu barzoları dışarıdan biri dinlese türkiye'de apartheid rejimi var sanacak.