bugün

akademik kariyere genellikle serbest piyasada iş bulamayan, kamu kurumlarına da torpili olmadığı için giremeyen işe yaramaz adamların yönelmesi durumu. vahim bir durumdur ve ülkede yıllardır neden bilim alanında elle tutulur bir gelişmenin yaşanmadığının açıklamasıdır.
akademik kariyer bi hedeftir. belirli bir ortalma dolayla dolaşan her öğrencinin bir dönem kurduğu hayaldir. ancak yaşanan rekabetle ve/veya başka sebeplerle hayali sonlanan işli (!) insanların yarışa devam edenlere bok atması durumuna "akademik kariyerin işsiz uğraşı olması" denir.
genellemedir.şimdi bu söylemden devlette ve özelde çalışanların hepsinin ziyadesiyle işe yarar kişiler olduğu ortaya çıkar ki bu da bir genellemedir.özel sektörde belli başlı şirketler dışında kimse tanımadığı adamı işe almaz. kaldı ki en kurumsal olarak tabir edilen şirketlerde bile eş dost akraba ilişkisi mevcuttur. bu durumda buralarda da gözümüzü kapasak da torpil işlemektedir. mülakatla adam alan devlet kurumlarına zaten torpilsiz giremezsiniz.özel sektörde işini iyi yapmadan arkası sağlam olduğu için işinde kalan sürüyle yalaka vardır tıpkı devlette olduğu gibi.
şimdi bir öyp çıktı. herkes alese hazırlanıyor doğrudur akademik kariyer idealist ve bilim üretmek isteyen insanların yeri olmalıdır. lakin şimdi bu tarz kadrolar iş kapısı olarak görülüyor. mecburiyetten insanlar böyle davranıyor. öyp'nin şartları da ne kadar yüksek puan o kadar iyi akademisyen mantığıyla buna çanak tutuyor. eskiden daha mı iyiydi diye sorarsanız hayır derim. öyp en azından alttan gelen akademik kariyer yapmak isteyip de prof yakını, akrabası olmayan insanlara da*bir fırsat veriyor.*uygulama itibariyle eksik ama bir de bu yönü var. özelde maaşlar dönmüş kuşa bir de güvencesiz çalışma var. kriz çanları hala çalıyor. insanlar kendilerince rasyonel hareket edip , akademik kariyere yönleniyorlar. işin bütün yükünü en alttaki vatandaşa yüklemek yerine sistemi üretenleri de eleştirmek daha yerinde olur diye düşünüyorum
komik genellemedir. insanların hedeflerinin farklı boyutta olması hemen bir genelleme yapma ihtyacı uyandırır maalesef ki. dünyanın sayılı firmalarında * * görev almasına, elinde Türkiyenn sayılı üniversitelerine * * ait diplomalar bulunmasına rağmen yine yeniden üniversite okuyarak akademik kariyer yolculuğuna devam eden insanlar da etrafımızda bulunmaktadır. Bu tarz olumsuz ve asılsız söylemler komik, kurulma gereği anlaşılamayan ve değersiz söylemlere örnek teşkil eder. bu tuhaf yaftalara gerek duyulması üzücüdür fakat yoldan döndürücü değildir. Herkesin hayallerine, planlarına en önemlisi emeğine saygı duyulmalıdır.
yüksek lisans veya doktora yapabilirsin fakat bu kadroya geçebileceğin manası taşımaz, eğer çalıştığın hocanın yumurtalıkları biraz büyükse geçebilirsin ancak, yoksa ÜDS falan hak getire yani. işsiz uğraşı demeyelim de biz buna, kayırma işe desek daha mantıklı.