ak parti iktidarında batık banka olmaması

mhp dsp anap koalisyonu zamanında 21 bankanın batması ve ülkeye verdiği zararın 46 milyar dolar olması durumudur.ak parti iktidarında hiç banka hortumlanmamıştır.sebebi ise her önüne gelenin,bakkal dükkanı gibi banka açamamasından kaynaklanıyor.

SATILAN DEĞERLER OLMADIĞINA EŞDEĞER OLMAYAN DURUM.

ekonominin e'sinden anlamayan herkesin olumlu olumsuz yorum yapacağı başlıktır.

1- bankalara halkın borcu olduğundan bahsedilmiş. evet gerçekten millet rekor düzeyde kredi çekmiş durumda. ama bunun sebebi milletin açlıktan kredi çekmesi değil kredi faizlerinin %50 lerden % 0.8 e kadar düşmesidir.

2- satılan değer satılan değer diye bahsedilen kurumlardan seka kağıt fabrikasında örnek vermek gerekirse memleketin sırtında kamburdu iyi oldu. 1 defter bile üretmiyordu 15 yıldır adamlar sabah basıyorlardıkartı giriyorlardı fabrikaya sabahtan akşama kadar yat bide mesai yap yatarak aylık 4000-5000 tl. maaş al. yok öyle yağma.

satılık ada olmasındandır.

http://www.hurriyet.com.t...ndem/17819379.asp?gid=381

zamanında derviş'in kurduğu politikadandır. bunu bakanlıktan ayrıldıktan sonra kemal unakıtan bile itiraf etmiştir.

evet. batık bank hiç yok neredeyse.

ama satık bank çok var.

özelleştirmelerden dolayıdır. türkiye batmış banka peşinde koşuyoruz bismillah.

2001 yılından sonra batacak banka kalmaması yüzündendir. 2001 krizinde bütün fasafiso bankalar battığı/batırıldığı için, türkiye bankacılık sektöründe birsürü düzenleme yapılmıştır. işin kötü tarafı bunların akepe ile bir alakası olmadığı gibi, yine de akepe bu krizi fırsata çevirip iktidar olmuştur. sınırlı görüş alanına sahip insanlar da, akepe zamanı hiç banka batmadı hehe şimdi "laikçiler" buna ne diyecek ehuehu diyerekten aptalca başlıklar açmaktadırlar.

bankalar devlet sayesinde semirir veya batar.
hortumlama denilen olay teferruattır. bu kadarcık ekonomi bilgisi de benden size hediye olsun.

[http://galeri.uludagsozlu...ık-banka-olmaması-139341/]

ekonominin e sinden anlamaya gerek yok. gözü gören, son sekiz yılı hatırlayan herkes bu durum hakkında az çok yorum yapabilir. seka gibi bir kuruluşun özelleştirmesini, akp yalakalığı yapıcam diye durmadan göze sokanlar, ülkenin en çok kar eden kurumunun * özelleştirmesine de hiç bir ses çıkartamazlar. şu anda devlet kurumu olan bir çok belediyenin telefon borcundan dolayı telefonları kapalı hacizli durumdadır.

batık banka yokmuş banka mı var ulan.

edit: sinirden yanlış link yapıştırmışım. *

özelleştirmeyi diline dolayanlara,özelleştirmenin ne kadar yararı olduğu konusunda bir sürü örnek verilebilir.
Şöyle ki; iskenderun demir çelik fabrikası özelleşmeden önce, sabah fabrikaya gidip hiç bir iş yapmadığı halde 3-4 bin tl maaş alıyorlardı.konuyu biraz daha ileriye götürecek olursak,bu hiç iş yapmadan 4 bin tl maaş alan arkadaşların, 1000 tl karşılığında yerine işçi tutarak,kendi yerlerine kart bastırıp hiç işe gitmediğini ve özelleştirmeden sonra demir üretiminin % 300 oranında arttığını göz önünde bulundurursak ülke ekonomisine ne kadar katkı sağladığını görmüş oluruz.

batık değil ama el konulmuş olarak:
(bkz: imar bank)
(bkz: yapı kredi)

bizim vergilerimiz ile banka kurtarılıp zenginler devamlı desteklendiği için normal olan durum.

Sebepleri çok çeşitlidir ama iki tanesi öne çıkıyor.

ilki, 2001 Krizinden büyük yara alan Türk bankacılık sektörü, Basel I-II tedbirlerini tüm dünyada en büyük iştah ve istekle uygulayan sektörlerin başında geliyor. Diğer ülkeler kıstasların ağır olduğunu iddia ederken, sütten ağzı yanan Türk bankacılık sektörü bu konuda tartışmaya bile girmedi.

ikincisi, ki en büyük sebep ve en acısı bu, Türk bankacılık sektörünün %70'e yakınının yabancı sermayenin elinde olması. BDDK'nın şu ana kadar uyardığı ve istediği, eskiden kolay kolay altından kalkamayacakları son derece zorlu hedefleri, rasyoları, Türk bankaları yabancı ortakları/ sahipleri kaynaklı fonlar/ krediler/ destekler sayesinde çok rahat atlattı. Kredi havuzu gibi sorunları hiç olmadı.

Bankacılık sektörüne gelebilecek en büyük zarar, Türkiye'deki siyasi kargaşadan ürken bu yabancı sermayenin geri çekilmek istemesi. Ekonomisi en boktan giden ve nakde çılgın ihtiyaç duyan italya'da bile yabancı sermayenin bankacılık sektöründeki payı %50 üzerine çıkmasına izin verilmezken Türkiye'de bu derece yüksek bir oran cinayettir dediler zamanında ama üç iktisat okulu bitirmiş, Harvard'da Master yapmış, ekonomi üzerine cilt cilt kitap yayınlamış(111) Erdoğan benim dediğim doğrudur deyip böyle istedi.