arap arazisi nehirlere ve yeşilliklere kavuşacak deniyor.
"imanı kalpte tutmak kor ateşi elde tutmak kadar zor olacak"

denilen zaman.
ilişkinin her türlüsü deneyimdir. kendinizi kaptırmadan deneyimleyin.
Kötü niyetli Ahlaksız o.ç.ları, üzmüşler yine bebeğimi.
imanı kalpte tutmak kor ateşi elde tutmak kadar zor olacak.
Kişi gece mümin yatacak, sabah kafir olarak kalkacak veya bunun tersi olacak.
Faize alış veriş, rüşvete hediye denilecek.
Tefecilik artacak, helal haram unutulacak, para gelsin de nereden gelirse gelsin denilecek.
insanların başına bir zaman gelecek ki, onlardan faiz yemeyen kalmayacak.
Yemese bile tozu onlara bulaşacaktır.
Kazanç belirli kişiler arasında dolaşacak, dar gelirliler açlık ve sıkıntıya düşecek.
Fasıklar başa geçecek ve konuşmasını bilmeyenler halka hitap edecekler.
Kabirler süslenecek ve Kur'an kazanç getiren bir meta haline gelecek.
Fitne her eve girecek ve tecrübesiz gençler başa geçecektir.
Üç şey çok kıymetlenecek: helal para, kendisiyle amel edilen sünnet ve candan bir dost.
Ecnebiler çoğalacak ve müslümanlara galebe edecekler.
Sonradan gelen nesiller önceden gelenlere sövüp sayacaklar.
Hilesiz iş yapılamayacak.
Tacirler ve yazarlar artacak, kalem bollaşacak.
Büyükleri merhametsiz, küçükleri hürmetsiz olacak.
Çocukları terbiye köpekleri terbiyeden daha zor olacak.
içkiyi devletler teşvik edecek ve muhtelif isimler altında içilecek.
Kişi elbisesini sakındığı kadar dinini sakınmayacak ve fakirler de namaz kılmayacak.
Akrabalık bağları kopacak ve selam sadece tanıdık olanlara verilecek.
Zenginler için ticaret, hafızlar için riya ve gösteriş yeri olacak hacc.
Erkekler kendilerini kadınlara, kadınlar da erkeklere benzetecekler.
insanlar kötülüklerden birbirini sakındırmayacaklar ve iyiliği emretmeyecekler.
Alimler para ve dünyalık karşılığında ilim öğretecek, ahiret ameliyle dünyalık talep edecekler.
Minareler çoğalacak, camiler süslenip sinetlenecek ve içlerinden yüksek sesler gelecek.
Arap arazisinin çölleri nehirlere ve yeşilliklere kavuşacak.
Yıldızlar, fal doğrulanacak ve kader yalanlanacak.
Allah-u Teala apaçık inkar edilecek.
Bir müslüman koyundan daha aciz olacak, hor ve hakir görülecek.
Zaman kısalacak, bir sene bir ay gibi, bir hafta bir gün gibi geçecek.
Bir günün geçmesiyse bir yaprağın yanması kadar çabuklaşacak.
Hainlere emin, emin olanlara ise hain denilecek ve şurada emin bir insan vardır denilecek kadar insan sayısı azalacak.
Kişiye şerrinden korkulduğu için ikramda bulunulacak.
Görünüşte dost fakat esasında düşman insan sayısı artacak.
Sözler hep yalan ve birbirine muhalif olacak.
Amir ve memur çok, doğru iş yapan az olacak.
Hayırlar ve yağmurlar azalacak, depremler ve taşkınlar artacak.
Zenginlere itibar edilecek, cimrilik artacak, zekat ağır bir borç gibi kabul edilecek.
Dinden ayrı hususlar için öğrenim yapılacak.
Mihnet, bela, musibet artacak, rahat ve huzur kalmayacak, kimse eliyle bunları önleyemiyecek.
Büyük ve gösterişli binalar yapılacak ve bunlardan dolayı sokaklar daralacak.
Yırtıcı hayvanların derileri tabaklanarak çeşitli giyim eşyası yapılacak.
Sabah giyilen elbise başka, akşam giyilen elbise başka olacak.
Önümüze yemeklerden birisi gelecek diğeri gidecek ve Kabe'nin örtüldüğü gibi duvarları halılarla süslenecek.
ilim azalacak, cehalet, anarşi ve cinayetler artacak.
Adam öldürmek hafif bir suç sayılacak.
Alicenaplık, izzet, ikram ve cömertlik duyguları kaybolacak ve haklar para karşılığında satılır hale gelecek.
Erkekler erkeklerle, kadınlar kadınlarla münasebetsiz alakalar kuracak.
Her tarafta şarkıcı ve çalgıcı kadınlar zuhur edecek.
Dedikodu yaygın bir hal alacak.
Herkes kazanamadığından ve geçinemediğinden şikayetçi olacak.
Yalancı şahitlik ve boşanmalar artacak, ani ölümler sık görülecek.
imanlarını kalpte elinde kor ateş tutanın tuttuğu ateş gibi tutmakta zor olacak.
Tuncer Çiftçi’nin mehdiliğini Hasan Mezarcı’dan devraldığı zaman.
(bkz: https://youtu.be/gZrQiyfmsw0)
peygamberlerin de yaşayacağı zaman.

(bkz: mehdiyet)
sözlükte ”son günleri, kıyametin kopmak üzere bulunduğu günler veya yıllar” olarak tanımlanan bir ifade.
“ümmetim mübarek bir ümmettir, evveli mi yoksa sonu mu daha iyidir bilinmez.”

burada ümmetin ilki ile sonu arasında bir benzerlik kuruluyor. nasıl ilk zamanlar islamı yaşamak için büyük zorluklar, işkenceler çekilmiş, ilk sahabeler müşrik toplumda yadırganmış, tahkir edilmiş, kınanmış, rasulullaha mecnûn denilmiş, ona uyanlar çeşitli sıkıntılara işkencelere maruz kalmışlar. toplumda garipsenmişler, akılsızlıkla suçlanmışlar, hatta vatanlarından sürülmüşler. bütün bu meşakkatlerin, acıların, ıstırapların sevabı ve kazancı da bir o kadar çok olmuş.

işte ümmetin sonu yani ahir zamandaki müminlerin durumu da ilklerine benzeyecek ve onlara yakın olacak. ümmet ifsad olacak, bozulacak, yabancı kültürler ve sapık fikirler her yerde kendini gösterecek. böylece, islam’a sarılanlar, sünnete ve kuran’a hizmet edenler, toplumda garipsenecek, tahkir edilecek, herkes onları tenkit edecek, onlar topluma uyumsuzlukla suçlanacaklar. çoğunluğun maddi manevi engelleyici baskısı altında, zor şartlarda işlenen salih amellerin de sevabı çok olacak, zorluk artınca sevap artacak.

“Siz öyle bir zamandasınız ki, içinizden kim emredildiklerinin onda birini bırakırsa helak olur, sonra öyle bir zaman gelecek ki, o zamanda yaşayanlardan kim emrolunduğunun onda birini yaparsa kurtulacaktır.”
kıyamete oldukça yakın zamandır. insanlar inanılmaz boka sardı. dünya boka sardı kısaca. kıyamet çok yakın. ne zaman geleceğe dair bir söz söylesem ''bir aksilik çıkmazsa'' diyorum. 10 yıl sonrasına kadar ölüp ölmemem bir yana, dünyanın 10 yıl sonrasını görebileceğini pek düşünmüyorum.
"Ey nefsim! Deme, "Zaman değişmiş, asır başkalaşmış. Herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder, derd-i maişetle sarhoştur." Çünkü ölüm değişmiyor. Firak, bekaya kalb olup başkalaşmıyor. Acz-i beşerî, fakr-ı insanî değişmiyor, ziyadeleşiyor. Beşer yolculuğu kesilmiyor, sür'at peydâ ediyor."

"Hem deme, "Ben de herkes gibiyim." Çünkü herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder. Herkesle musibette beraber olmak demek olan teselli ise, kabrin öbür tarafında pek esassızdır." (-Sözler, RNK)

derd-i maişet = geçim derdi
Hz, Muhammed 'ben ile kıyamet arasındaki vakit ikindi ile akşam arasındaki vakit kadardır' buyurmuş.
Ve hz, Muhammed bunu söyledikten sonra 1430-1440 yıl geçmiş.
Çook yaklaştık çokk.

Bu ahir zaman öyle bir zaman ki dürüst olan insan alçak muamelesi görüyor, yalancı ve çıkarcı olanlar ise çok güzel muameleler görüyor.
Ortalık yalandan ve kötülükten geçilmiyor. Herkes herkese, susamış insanın suya bakdığı gibi iştahla bakıyor. Allah'ın ayetlerine ve hz. Muhammed'in hadislerine uyanlar sanki çağ dışındaymış gibi muamele görüyor.

Sorsan herkes aldatılmaktan, sevilmemekten, istenen mutluluğu ve huzuru bulamamaktan yana şikayetçi. Sen bakışlarını indirdin mi? Sen kendi istek ve arzularını bir kenara bırakabildin mi? Hayır. Tabiki hayır.

Mideler doldurulmuş, ruhlar bomboş.
Bedene göre yaşanılıyor, ruha hiç bi ihtiyacın var mı diye sorulmuyor.

Bu güzel entry'yi küçük prens'ten bir alıntıyla bitireyim.
"insan ancak yüreğiyle baktığı zaman gerçeği görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez."
"Başına sarık sarar,
Kendine mürit arar,
ilmi yok neye yarar,
Ahir zaman şeyhleri"

Ahmed Yesevi
Şu an içinde bulunduğumuz.
mesih'in çıkması yakın tarih. depremler hastalıklar artacaktır
Sanırım semavi dinler ortaya çıktığından beri bu zamandayız.
intihar vakalarının artmasıyla içinde olduğumuz kesinleşmiştir.
Evlilik dışı ilişkiler ve intiharlar artacak deniyordu. Hepsi gerçekleşti.
Belki de yarın sabah güneş batıdan doğacak ve kıyamet kopacak.
dünyadaki her insanın kafasının güzel olacağı zamandır. hele ki ateistler; zil zurna sarhoş olacak. kızlar çıplak gezip; ''yok mu beni siken'' diye bağıracak.

film kopacak yani. ahir zaman çok yakın.
Bi arkadaşın sürekli her kötü olayda kullandığı laf, ahir zamandaymışız falan, nerden biliyor kim kulağına fısıldamış o da bilinmiyor. Yok böyle şeyler inanmayın, 4,5 milyar yaşındaki dünyanın son günlerinde doğmuşsak zaten f.ckkk diye bağırak.
Günümüzde içinde bulunduğumuz zaman.
bir bakımdan o zaman içinde olduğumuzu zannettiğimiz için iyi. az kaldı ama ne kadar az?
içinde oldugumuz dönemdir. Yüksek binalar zinanin artmasi cinayetin artmasi kimin neden olup oldurdugunu bilmemesi ne bakiyon cinayetleri.Hizli araçlar muslumanlarin cok ama boş olmasi vs.
şu an içinde bulunduğumuz zaman.
maşallah zina almış başını gidiyor, yapılmaması gerektiğini söylediğinde de 'yobaz' oluyorsun.
“Siz öyle bir zamanda yaşıyorsunuz ki sizden biriniz emrolunduğu şeylerin onda birini terk etse helâk olur. Sonra öyle bir zaman gelecek ki sizden kim emrolunduğu şeyin onda birini yapsa kurtulur.” (Tirmizî, Fiten, 79/2267)