bugün
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- futbolcu ismiyle nick almak12
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım15
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
hala sır perdesini koruyan bir kazayla ölen Adnan Kahveci, ölmeden önce Özal'a çok önemli bir "Kürt raporu" sunmuştu. Özal da onaylamıştı.
'Eğer kültürel ve demokratik haklar konusunda tutucu olursak, bunun bölünmeyi hızlandıracağı düşüncesinden kurtulamazsak Türkiye daha hızla bölünmeye ve iç savaşa gider..'
Önce fazla uzatmadan Adnan Kahveci'yle nasıl tanıştığımı anlatmak istiyorum... Toroslarda ot toplarken tanıdım onu... Ot deyip geçtiğime bakmayın, çok özel bitkilerden söz ediyorum. Endemik bitkiler açısından cennettir Toroslar. Çay yapılıp içilebilen, kurutulup baharat olarak kullanılabilen, kiminin değişik hastalıklara yararı olduğu söylenen otlar bunlar!.. Bitki toplamak için günün ilk saatlerinde dağda olmak gerektiğinden bir gün önceden çıkıp geceyi bir avcı kulübesinde geçirmeyi planlamıştım, öyle de yaptım.. Köylüler ' Senin gibi ota meraklı biri daha var yukarda' dediği için sabah gezinirken rastlarım, diye düşünüyordum.. Ama aranmama gerek kalmadı. Gün aydınlandığında yanında bir köylüyle kapının önündeydi. Başbakanlık'ta danışman olduğunu söylediğinde açıkçası fazla önemsemedim. Özal'ı tanıyordum, çok yakınında birisi olsa bilirdim diye düşündüm... Ama öğlene doğru Dalaman'a inerken anlattıkları, ne kadar tevazu perdesiyle örtülmüş olursa olsun hayatıyla ilgili verdiği bilgiler, üstün zekâ kelimesinin bedenlenmiş haliyle tanıştığımı anlamama yetmişti..
Indiana'da Purdue Üniversitesi'nden elektrik mühendisi olarak mezun olmuş Missouri Üniversitesi'nde doktora yapmış orada asistan profesör olarak çalışırken, öğretim üyesi olarak Boğaziçi Üniversitesi'ne gelmişti.. Korkut Özal'a danışmanlıkla başlayan bürokrasiyle tanışıklığı 12 Eylül sonrası Turgut Özal'a danışmanlıkla sürüyordu... Danışman kalmadı elbette... 87'de istanbul Milletvekili olarak TBMM'ye girdi, devlet bakanlığı, ardından maliye bakanlığı yaptı... Bütün bu yıllar boyunca kâh gazeteci olarak kâh arkadaş hatta sırdaş- olarak ilişkimiz sürdü.
Eşinin memleketi Arapkir'e birlikte gitmeyi planladığımız bir sırada 1993 senesi Şubat'ında onu aramızda çekip alan kazadan söz etmek istemiyorum...
Neden Kürt raporu?
Hemen söylemeliyim ki Adnan Kahveci milliyetçiydi.. Dostluğumuz süresince pek çok vesileyle onu bu yönüyle de tanıdım. Kürt meselesi konusunda onu bir rapor yazmaya sevk eden 1991-1992 Nevruz'unda yaşanan çok sayıda vatandaşımızın hayatını kaybettiği hadiselerdir. Türkiye'nin günün birinde bugün kendisine sıkıntı veren durumla karşı karşıya kalacağının alarm ziliydi o olaylar.
Açık söylemek gerekirse, o dönemde devletin çatısında yangının bacayı sarmakta olduğunun farkına varan bir tek Özal vardı. Onun bu soruna neşter vurmaya hazırlandığı noktada ölmüş olmasının nasıl bir talihsizlik olduğunu, şimdi yaşadıklarımıza ve geçmişte elimizin altında olan avantajları zaman içinde umursamazlıkla nasıl yitirdiğimize bakarak düşünebilirsiniz.
http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=140291
'Eğer kültürel ve demokratik haklar konusunda tutucu olursak, bunun bölünmeyi hızlandıracağı düşüncesinden kurtulamazsak Türkiye daha hızla bölünmeye ve iç savaşa gider..'
Önce fazla uzatmadan Adnan Kahveci'yle nasıl tanıştığımı anlatmak istiyorum... Toroslarda ot toplarken tanıdım onu... Ot deyip geçtiğime bakmayın, çok özel bitkilerden söz ediyorum. Endemik bitkiler açısından cennettir Toroslar. Çay yapılıp içilebilen, kurutulup baharat olarak kullanılabilen, kiminin değişik hastalıklara yararı olduğu söylenen otlar bunlar!.. Bitki toplamak için günün ilk saatlerinde dağda olmak gerektiğinden bir gün önceden çıkıp geceyi bir avcı kulübesinde geçirmeyi planlamıştım, öyle de yaptım.. Köylüler ' Senin gibi ota meraklı biri daha var yukarda' dediği için sabah gezinirken rastlarım, diye düşünüyordum.. Ama aranmama gerek kalmadı. Gün aydınlandığında yanında bir köylüyle kapının önündeydi. Başbakanlık'ta danışman olduğunu söylediğinde açıkçası fazla önemsemedim. Özal'ı tanıyordum, çok yakınında birisi olsa bilirdim diye düşündüm... Ama öğlene doğru Dalaman'a inerken anlattıkları, ne kadar tevazu perdesiyle örtülmüş olursa olsun hayatıyla ilgili verdiği bilgiler, üstün zekâ kelimesinin bedenlenmiş haliyle tanıştığımı anlamama yetmişti..
Indiana'da Purdue Üniversitesi'nden elektrik mühendisi olarak mezun olmuş Missouri Üniversitesi'nde doktora yapmış orada asistan profesör olarak çalışırken, öğretim üyesi olarak Boğaziçi Üniversitesi'ne gelmişti.. Korkut Özal'a danışmanlıkla başlayan bürokrasiyle tanışıklığı 12 Eylül sonrası Turgut Özal'a danışmanlıkla sürüyordu... Danışman kalmadı elbette... 87'de istanbul Milletvekili olarak TBMM'ye girdi, devlet bakanlığı, ardından maliye bakanlığı yaptı... Bütün bu yıllar boyunca kâh gazeteci olarak kâh arkadaş hatta sırdaş- olarak ilişkimiz sürdü.
Eşinin memleketi Arapkir'e birlikte gitmeyi planladığımız bir sırada 1993 senesi Şubat'ında onu aramızda çekip alan kazadan söz etmek istemiyorum...
Neden Kürt raporu?
Hemen söylemeliyim ki Adnan Kahveci milliyetçiydi.. Dostluğumuz süresince pek çok vesileyle onu bu yönüyle de tanıdım. Kürt meselesi konusunda onu bir rapor yazmaya sevk eden 1991-1992 Nevruz'unda yaşanan çok sayıda vatandaşımızın hayatını kaybettiği hadiselerdir. Türkiye'nin günün birinde bugün kendisine sıkıntı veren durumla karşı karşıya kalacağının alarm ziliydi o olaylar.
Açık söylemek gerekirse, o dönemde devletin çatısında yangının bacayı sarmakta olduğunun farkına varan bir tek Özal vardı. Onun bu soruna neşter vurmaya hazırlandığı noktada ölmüş olmasının nasıl bir talihsizlik olduğunu, şimdi yaşadıklarımıza ve geçmişte elimizin altında olan avantajları zaman içinde umursamazlıkla nasıl yitirdiğimize bakarak düşünebilirsiniz.
http://www.aktifhaber.com/news_detail.php?id=140291
güncel Önemli Başlıklar