bugün

semboliktir.
harf yanlışının olduğu aşikar kurumdur. kanımca "n" harfi "r" olmalıdır. (bkz: bakar)
edit: (adalet olduğunu düşünenlerin tanımı) adaletin olduğunu savunan vatandaşlar da vardır tabi. bu vatandaşlar evine girip karısına, kızına tecavüz eden adamın kendisini de sakat bırakıp polise yakalandığında ödediği vergilerle ölene kadar yaşatılmaya devam edilmesine razıdır.
isviçre deniz bknlğı ile tc adalet bknlğı ile ilgili gerçek bir muhabbetin hikayesi de vardır bir isviçreli ve bir türk diplomat arasında:

türk diplomat: yav sizde deniz yok neden deniz bknl. var?
isviçreli diplomat: sizde de adalet bakanlığı var!
t.d: ...
tarihi bir cevaptır.

ayrıca bu cevabı alan kişi türk diplomat değil recep tayyip erdoğan'ın ta kendisidir.
denizin olmadığı şehrin adının denizli olması gibi trajikomiktir.
ülkedeki yargı bir kesimin ifade ettiği gibi kemalistlerin elindeyken, yasa değişikliğiyle bir anda yargının hükümetin güdümüne girmesi şaşırtıcıdır. çok kısa bir sürede yargının yargısı nasıl 180 derece değişmiştir, anlamak olası değil.

eskisi kötüydü, şimdiki de kötü. bağımsız yargı kavramı hayata geçirilemediği, "türk milleti adına" karar verenler onun bunun etkisinde olduğu sürece "adalet" sadece bir kavram olarak kalacaktır.

polis adaleti mevzularına hiç girmeyeyim.

sonuçta türk adaletine ya da türkiye cumhuriyeti adaletine hiç ama hiç güvenmiyorum bir vatandaş olarak ve bir şekilde yargıç karşısına çıkmaktan acayip korkuyorum.

"adalet"ten korkmak ise çok vahim bir durum, çok...
adalatein olmadığı yerde (göstermelik) adalet sembolleri olur. işte bu adalet sembollerinin en çok olduğu yerlerde adalet en alt seviyededir ki adalet hiç de adaletli bir şey olmadığı gibi devlet terörünün sığındığı tek kılıftır. devletin uyguladığı baskıyı, tecriti, ayrımı, adaletsizliği, düzensizliği, suçu işte bu sözde adalet kurumları meşrulaştırır, bu bakımdan da adaletin merkezi olarak gösterilen bu yerler aksine adaletsizliğin, hukuksuzluğun ve pisliğin beşiğidirler.
ironik bir durumdur.
laikliğe karşı kişilerin bakan vs. olması gibidir.
işini iyi yapan bakanlarımızın olduğunu gösterir.
hamdolsun türkiye'dir.
kendine kandırmaktır, paranın hakim olduğu dünyada kendini fakir avuntularla avutmaktır. (bkz: biz)
gensoru haline getirsen, hükümet yetkililerinin muhtemelen ''uff snne be slk'' şeklinde yanıtlayacakları paradoks.
fırlatacak uzay üssü olmadan uydu yapıp başkasına fırlattırmak fiili de bu ülke tarafından gerçekleştirilmiştir.

en temel yasaları başka ülkelerden alıp kendini bu kalıba sokmaya çalışan ülkedir. hukuk üzerine ihtisas yapan hocaların dahi bu kanun maddelerine anlam yükleyebilmek için sıkça diğer ülkelerin kanunlarına bakmak zorunda kalmaları sonucunu doğurur.

(bkz: isviçreyi benimseyen oğuzman)
(bkz: türkiye)
adalet sarayının olması daha büyük bir çelişkidir.
avRUPA BiRLiĞiYLE ALAKAMIZ YOKKEN BOŞ YERE AB BAKANI BULUNDURMAMIZ GiBi BiŞEY.
HAYALET BAKANLIĞI AHiRET iŞLERi VE UZAYLILARLA YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA BAKANLIĞIDA SIRADA BEKLEDiĞiMiZ BAKANLIK ÇEŞiTLERiNDENDiR.
mülk adaletin temelidir ilkesini benimsemiş ülkedir ki bakanlığı mülkü temel alır.
bal tutan parmağını yalarmış, bunlar kolunu ağzına soktu.