bugün

1990 lı ve 2000 li yılların sonlarında zorbalık kültürü hat safhaya çıkmış liselerdir.

20 nisan 1999 daki (bkz: columbine katliamı) bu konunun nihayet gündeme gelmesini sağlamıştır.

öylesine bir zorbalık kültürü vardır ki tetikçi (bkz: dylan klebold) a okulun zorba sporcu tayfası tarafından kafeteryada ketçap atıldığı biliniyor.

dış görünüşünüz kötüyse, (kısa, aşırı uzun veya zayıf, şişman) iseniz ve hakkınızı arama konusunda yeterince başarılı değilseniz zorbalığa uğramama ihtimaliniz sıfır diyebilirim.

bu zorbalık kültürü, günümüzde şiddetli bir şekilde varlığını sürdürüyor.

hani o dizilerde filmlerde gördüğünüz kolej ceketi giyip, amerikan futboluna meraklı sarı kafa dangalaklar vardır ya, gerçek hayatta daha beter örnekleri mevcuttur.

(bkz: mass shooting) ve (bkz: school shooting) lerin yüzde 97 den fazlasının abd de oluşuna şaşırılmamalı.

eğitim sistemine gelecek olursak özetle almanyanın gerisinde, finlandiyanın çok çok gerisinde ve türkiyenin 1000 adım ötesinde olduğunu söylemem yeterli olacaktır.
demek ki yabancı ülkelerin eğitim sisteminden bir tek zorbalık konusunu örnek almışız.
ve bunu ortadoğu kültürü ve bolca varoşluk, kekoluk, kıroluk ile harmanlamışız.
liseye başlarken özel okulda okuyacağım diye çok elit, beyefendi, hanımefendi, eğitimli arkadaşlar olacağını zannederdim.
ve kanada dizilerindeki gibi bolca aşk, eğlence, müzik, güzel kızlar vb. falan.
ve bu abd liselerindeki zorbalar gibi tipler ve meslek lisesindeki bıçakçı dızolardan farksız, babası müteahhit ya da galerici olan, zengin diye varoşluktan kurtulduğunu sanan nargileci tayfa, bunların harmanlanması ile karşılaştım.
abd'nin eğitim sisteminin finlandiya'dan 10 tık geride, fakat türkiye'den 1000 tık ileride olduğu aşikar.