bugün

avrupa birliği ve imf'nin yunanistan'ın ihtiyaç duyması halinde kullanması amacı ile 22 milyar euroluk kredi olanağı sağlamasıdır.

ancak 300 milyar euro borcu olan ve bütçesi oldukça büyük açıklar verdiğinden tekrar borçlanmak durumunda kalan yunanistan'a büyük ihtimalle yetmeyecek rakamdır.
yunanlıları krizden kurtarmamasını dilediğim kredidir. beter olsunlardır.
degil 22 milyar 1 trilyon euro verseler yunanistan yine iflah olmaz.
(bkz: battı balık yan gider)
verilen para faiz e bile yetmeyebilir.
ab ve imf'nin sözde yardım adı altında yunanistanı daha beter çıkmaza sokmasının ilk adımıdır.
değil 22 milyar 222 milyar olsa ne yazar. Yunanistan'ın dükkan iflas ediyor kepenk kapatabilir. Demek ki neymiş ? hakkın olmayan 12 adalara konmayacaksın. Haram ada yemeyeceksin. Allah'ın sopası yok ki.
(bkz: yunanistan ın koponunun tek maçtan yatması)* * * * *

(bkz: tahminlerde duygusal davranmak)
bütün okulların özellikle de bizim okulun iktisat hocaları bu yunanistan krizi ile çuvallamışlardır. hepsi 2008 ortalarında diyordu vay efendim yunanistan'ın borcunun gsmh'sine oranı %98 türkiye'nin %58 ama yunanistan bizden çok daha iyi durumda çünkü onların borcu uzun vadeli bizimki kısa diye. vadesi fark etmez arkadaşım. borç borçtur. sen bir noktadan sonra fazla borçlanınca ve o aldığın borcu yatırıma kullanmayıp da geri getirisi olmayan alanlara kullanırsan batarsın. yunanistan'ın işi harbi çok zor. adamlar ciddi bir stagflasyona sürükleniyorlar. ortak para birimi euro'ya geçtikleri için kendilerine ait bir para politikası uygulama şansları yok. tek seçenekleri maliye politikası ki stagflasyonda da maliye politikası tek başına bir işe yaramaz. bunun en ciddi örneğini 1970'lerde tüm dünya gördü zaten ve keynesyen ekonomiyi terk edip yeniden klasik iktisatın gereklerini uygulamaya başladılar. verilecek olan 22 milyar euro belki kısa vadeli nefes aldırır ama sorunun o gelen yardımla çözülmesi pek mümkün değil.
stagflasyon : durgunluk + enflasyon

yani ekonomik durgunluk nedeni ile insanlar işlerini kaybetme riski ile karşı karşıyalar ve durgunluk nedeni ile ürün üretilmesi sonucu ürünlerin fiyatı artıp enflasyona neden olmaktadır.
yunanistan´a verilen 22 milyar euro luk krediyi yunanistan´in nasil ödeyecegi seklinde cok güzel bir ´sorunsal, bugünkü alman pazar gazetelerinde uzun uzun tartisilmistir... koskoca ekonomistler " valla biz de onu cok merak ediyoruz" diye yazmislar...

kredi....cok b.ktan birseydir. hibeden cok farkli bir olaydir. krediyi geri ödemen lazim. ödemezsen..... de ben birseyi cok merak ediyorum, acaba neden ve neye binaen veriyorlar bu krediyi. yunanistan´a karsiliksiz kredi acamazlar, acarlarsa onun gibi bir sürü devlet var, o devletler de "o vahadan su icmek" isterler.

büyük olaylar olacak daha sözlük. ben merakla bekliyorum acikcasi. insallah bizimkiler uyumuyorlar, onlar da büyük dikkatle olanlari izliyorlardir. cok dikkat ettim, heryerde "kredi" yaziyor....yani bu hibe edilmis bir para degil...sen sokaktaki dilenciye, "1 milyon dolar" para vermeye kalksan, ve buna bir karsilik istesen, o dilenci akilliysa, o parayi almaz. geri ödeyemez cünkü. ben bu yunanistan sorunsalinin cok enterasan boyutlar alacagini düsünüyorum.
turizm' in, dış ödemeler dengesini; sağlamakta güvenilmemesi gereken bir sektör olduğunun kanıtlarından biridir.

nedeni ise o gelişmekte olan ülke; turizminin çok uluslu şirketlere olan aşırı bağımlılığıdır. sızıntı kanaları nedeniyle, turizmin kağıt üzerinde ki ekonomik faydaları, gerçekte çok kısıtlıdır. turizm alt yapı yatırımlarının fırsat maliyeti ise başka bir dikkat edilmesi gereken noktadır. kısacası yunanistan, turizm e olması gerekenden çok daha fazla bel bağlamıştır. turizm sektöründe çalışanların dönemlik işci olmasından dolayı, istihdama da fazla bir etkisi yoktur.
kısaca turizmin gerçekte, gelişmiş ülkeler merkezli, çok uluslu güçlü şirketlere yüksek oranda kar sağlayan, ve gelişmekte olan ülkelerin üzerinde asalakça hüküm sürmesine neden olan bir sektördür.
türkiye' nin bu noktayı da gözden kaçırmaması gerekmektedir.

(bkz: bağımlılık paradigması)

(bkz: anklav turizm)