bugün

maalesef türkiyedir. rabbim ailelerine sabır versin. iktidardakiler de gündemi değitirmek için yeni arayışlara girsinler. ulan yazık günahtır bu gençlere bee.. kimsenin hakkı kimseye kalmaz.
Filistinli olmadıkları içindir.
ülkenin başındaki adamın, kendi şehitleriyle değil de gazze'deki filistin'deki 'yavrucak'larla ilgilenmesinin neden olduğu, bilinçlice yapılan normalleştirme ve gündem değiştirme çabalarının sonucudur.
büyük medya kuruluşlarına el altından giden sansür talimatı ile ilgilidir.
Gerekirse bizde gider ölürüz ama vereceğiniz tepki sokağa çıkıp geri zekalı gibi bağırmak, şehitlerin katillerini sevindirmekse, bu tepki değil, şehitlerimizin katillerinin amacına ulaşmasını sağlamaktır. Siz sokağa çıkıp istediğiniz kadar bağırsanızda, ne şehitler geri gelecek nede pkk silah bırakacaktır. Savaştayız şehitlerimiz olacak, üzüleceğiz, ağlayacağız ama düşmanı sevindirmeyecek dik duracağız.
bu ülkede şehit olduğu gün başbakan medya sahiplerini çağırdı, lopez türkiyede 3 konser verdi olay oldu hemen hemen bütün haberlerde yok şurayı gezdi bunu aldı parka gitti haberleri, 5 tane can gitti ceza evlerindeki teröristler sözde açlık grevi yaparken bunlar insan değil mi diyenler 5 tane vatan evladı gittiğinde neredeler yoklar, nefes filminde geçen kelime gibi 45 saniye...
olağandır...

bu ülkede neredeyse hergün, kimsenin bilmediği miktarlarda şehitler "vatana" adı altında, hiçi hiçine feda ediliyor... bu topraklar kan ile sulandı... anaların gözünden ne yaşlar aktı... yürekler paralandı... ancak hala normalmiş gibi giden o kadar çok şey var ki... açlık grevini bugün bitiren terör örgütü yandaşlarının grevi bitirmesine sevinen, hem de o örgüte münhasır parti üyesi olmayan nice insanlar var... Bülent arınç amcamız mesela... bir de halkımız grevin bitmesine sevindi diyerek, benim adıma karar verip, benim duygularımı yalan olarak paylaşıyor... ondan önce 17 şehit verildi.. ondan önce 30... ondan önce 20.. 40... 10000... 876287689... ve hala bu ülkede her şey normal gidiyor... öyle gibi gösterilmeye çalışılıyor... yazık...
milli duygularını yavaş yavaş kaybeden türkiye'dir.
yabancı okullarda eğitim gören nesil, yabancı sermayenin elinde çalışan işçiler vesaire vesaire.
sonuç olarak susmaya mahkum edilmiş bir türk milleti.
konuşursak para baronlarının işi ters gider, boğazı kalın olanlar bir kuru ekmek yemek zorunda kalır. onlar et yesin diye bizim kanımız akmaya devam edecek.
sus türk milleti sus.
beş değil, on değil bir milyon evladını kesselerde sus.
duyarsızlaşmanın babasıdır.
acınası halimizdir. ingilterede banka soyguncusunun oldurdugu sehit polis 2 ay gundemden dusmezken hergun aldıgımız sayısız sehit haberine artık tepki vermiyoruz. milliyetciyiz diye de geciniyoruz. 30 senedir bu acıyı yasatanlar utansın acıya alıstıranlar halkı uyutanlar daha da utansın.
malesef çok duyarsız bir ülkeyiz. kimse kendini şehitlerin ailesinin yerine koymuyor. zaten bu iç savaşta bundan bitmiyor.
Oyunu makarnaya, kömüre satan vatandaş bozuntularının gözünde değeri olmayan şehitlerin olduğu ülkede her şeyin normal gibi gözükmesidir. Nazarımda oyunu bulgura ve makarnaya satan seçmenin, vücudunu para karşılı satan fahişeden farkı yoktur.
tepkinin kırıldığı nokta, askere karşı asimetrik saldırıların başladığı gündür. üstüne bir de, "askerlik yan gelip yatma yeri değildir", "üç-beş mehmetçik şehit oldu diye meclisi toplayacak değiliz" gibi pişkince umursamazlık aşılayan sözler, bir zamanların kalıntısı olan güvenilen devletin en üst kademe yetkililerden geldiği düşünülürse, "herşey normaldir".

tabii ki, aslında hiçbir şey normal değildir; olağanüstü bir dönem yaşanmaktadır. medya susturulmuş, meydan yandaş medyaya kalmıştır. basın işlevini yapamayınca ve tek yanlı koro yalanlar ürettikçe insanlar herşeyi normal gidiyor sanmaktadırlar. medya boşa ele geçirilmiş değildir. yumurta bir gün kapıya dayandığında herşeyin anormal gittiği kafalara dank edecek ve insanlar "neden böyle oldu, anlayamadık" bile diyeceklerdir.
milletin sinir uçlarının körelmesiyle ilgili bir durum.
güncel Önemli Başlıklar