5 kasım 2008 arsenal fenerbahçe maçı

bazılarına nedense kapak olmuş bu maç, ulu sözlük sağolsun bunu da öğrendik. yani söylenen şu, fb ingiltere'den 1 puanlık muhteşem bir zaferle döndü ya, kapak olmuş bu hepimize. hepimiz göd olmuşuz, cevab verememişiz vay anasını...

karşılaşma hakkında söylenecek tek şey, geriye dönüp bakıldığında bir türk takımının 10 kişiyle defans yapıp bir ara topa sahip olma oranının %15 lere kadar düştüğü, herhalde son 15 senedir türkiye'den bir takımın avrupa'da oynadığı en ezik, en gülünç ve acınası futboldu.

ha buysa eğer sevinciniz, zafer çığlıklarınıza devam edin, kapak mapak da yapın millete. ama önce oturup takımın haline üzülün, protesto edin bişey yapın anasını satayım. eğer bu gülünç futbolla alınan 1 puan tatmin edecekse fenerbahçe taraftarını, eğer birşeylerin düzeltiği düşünülüyorsa, vay o taraftarın haline, vizyonuna...

senelerdir yenilse de yense de rakibin 3 pozisyonuna 5 pozisyonla cevap veren, rakibi bunaltan ezen, fark da atsa fark da yese "futbol" oynayabilen kulüplerimizi izleyen bizlere gülünç gelmiştir bu karşılaşma. her açıdan türk futbolunun kara gecesidir...

Fenerbahçe taraftarı olarak beraberliğe sevinmediğim maçtır. Geçen sene yenildiğimiz maçlarda bile nasıl oynadığımızı düşünürsek zaten sevinmemize de gerek yoktur. Kısacası ezildik ama yenilmediktir.

(bkz: aragones in arsenal i cozmesi/#4192720)

fenerbahçe'nin inanılmaz şansı ve alex'in oynamaması sonucu beraberlikle bitebilen maçtır. bu futbola bir de ileri uçta dolanan ve defansif özelliği olmayan bir alex eklenseydi fenerbahçe'nin bu maçı gol yemeden tamamlaması şansına rağmen mümkün olmazdı.

fenerbahçe taraftarı olarak beraberliğe sevinmekten çok tekmeye kafa sokan fenerbahçeli futbolcuların mücadelesini takdir ettiğim karşılaşmadır.

tabi bir kısım hazımsız çıkıp "eheh, fenerbahçe sahasına kapandı", "eheh, fenerbahçe'nin topla oynaması %bilmem kaçtı olmm." gibi gubik bahaneler öne sürebilir. ah be canlarım, keşke galatasaray'da ezik oynasaydı, sahasına kapansaydı da elin gazoz romen takımlarına elenmeyip şampiyonlar ligi'ne girebilseydi.

konulu porno beklerken hayal kırıklığına uğrayıp bir de üzerine ahkam kesenlere yegane tavsiyemiz 6 kasım'da oynanan geçmiş maçları izlemeleridir. belki ilgilerini çekebilecek şeylerle karşılaşırlar. 55 000 sosisli falan...

hayir hala neyin olayini yapmakta bu fenerbahceli olmayanlar anlamis degilim, bu kadar mi cirkeflik olur.
Hala soyle defans yapmisiz, su kadar topa sahip olmusuz, su kadar ezik oynamisiz, yahu cok biliyorsan sen ciksaydin sampiyonlar ligine de oynasaydin futbolunu be ezik.
hic degilse sizin gibi gidip liverpool'dan 8; leverkusen'dan 5 yiyerek avrupa'da alay konusu olup tarihe gecmedik.
mac boyunca tamamen defans yapmak zorunda olan bir takimin nasil futbol oynamasini beklersiniz?
Gecen sene hic mi agzinizin suyu akarak, imrenerek izlemediniz bu takimi,neler yaptigini, futbolunu; bu kadar mi bok atilabilir bir takima sirf ezeli rakip diye.
hala bizim bu macimizla uefa kupasini kiyaslayanlar var; gulmekteyim onlara.
Lakin 9 senedir aldigi bir uefa ve bir macla ite-kaka kazanilan super kupayi konusan yer yuzunde bir takim yoktur.
Kendisini (hic olamadigi halde) avrupa sampiyonu sanan bir takim da**

fb taraftarının beraberliğe sevinip bunu şanstan ziyade tekmeye kafa sokan, topa el uzatan fitbolculara yorduğu maçtır.

ah be güzelim senin o kendi sahanda 5 yediğin takımı kalesinde seaman, forvetinde thierry henry varken yenip aldık biz o kupaları evladım. kupa diyorum ama sen bilmezsin, ömrü hayatında türkiye kupası bile görmemiş özentiye avrupa kupası anlatmak da ayıp oluyor ya neyse.

konulu porno demişken, 23 yıllık türkiye kupası hasretinin ardından bir mayıs akşamı olimpiyat stadında tecavüze uğrayan ve bu yolla hasreti giderilen takımdan bahsediyoruz sanırım...* hadi canım, hadi güzelim...

edit: 5 yiyerek avrupa'da rezil olmaktan bahseden febeliler de varmış ki, ne desem bilemedim. eziklik doğuştan geliyor, pek yazık! geçen maça baksalar görürler 5 yemeyi...

bir kısım güruhun göt olmanın verdiği hafiflik ile önce fenerbahçe'nin oyun planını eleştirmesine sonra da çıldırıp "ühüh, ama bizim uefa kupamız var" moduna girmesine sebep olmuş karşılaşma.

bilmem farkında mısınız, fenerbahçe'nin grubunda bulunan porto'nun hem uefa, hem şampiyonlar ligi kupası var ama grubun favorisi avrupa'da senelerdir kupa alamayan arsenal. neden peki? porto avrupa fatihi değil mi yoksa? bişeyler çağrıştırır belki...

göt olduktan sonra fatal error verenler için fatih terim'den geliyor;

(bkz: resultante importante)

fenerbahçenin önemli(!) bir beraberllik elde ettiği maç.

londrada 1 puan çok önemli, özellikle de taraflar; formda arsenal ve formsuz fenerbahçeyse. çok önemli 1 puan ama..

ya arkadaş biraz ayağımız yere bassın artık ya! hem burda hem gazetelerde 'işte umudumuz devam ediyor, yok efendim iyi kapandık, aman da maçtan önce 5 olur diyenler pıstı kaldı!'. bu nedir ya. biz farklı maçları mı izledik beyler? ilk yarı adamlar kurtuluş parkındaki baloncudan daha rahat dolaştılar ceza sahamızda. futbolun melekleri diye bi geyik vardır ya bu onu bile aşan bi durum! bence dün direk allah müdahele etti maça..

biz alışmışız arkadaş skor yorumculuğuna! malesef durum bu kadar açık. galatasaray, malatyaya gider bi bok oynamadan iki gol atar: 'aslanın dönüşü!', fener kendi sahasında gençlerbirliğini zar zor yener: 'fener ölmez!'.

ben bu 1 puana sevinemiyorum. bu futbolun hakkı değil çünkü. bugün bu 1 puana sevinirsek millet olarak, yarın da benzer durumlara maruz kalıcaz demektir. ben kabul etmiyorum, isteyen kendini kandırmaya devam etsin.

arsenal'in sıkı sıkıya kapanan bir takıma karşı oynuyormuş gibi oynamadığı maç. arsenal fenerbahçe orta sahasını yine rahat geçmiş, ancak 6 kişi çakılı defans yapan fenerbahçe ceza sahasının önünde devamlı fantastik verkaçlar, defans arkasına havadan top aşırmalar gibi gereksiz işlere girişmiştir. halbuki böyle kapanan ve de yan toplardan bu kadar zaafı olan bir takıma devamlı kanatlardan yüklenmek gerekirdi mantık olarak.

sonuç olarak fenerbahçe'nin istediğini aldığı maç olmuştur.

(bkz: berabere kalarak göt eden fenerbahçe)*
ayar aldıktan sonra etrafa saldıranlar için ultraslandan geliyor:

(ara: güldürmeyin ulan)

berabere biten karşılaşma.
sen on beşgün önce yediğin beş golle göt olma yine aynı takımla berabere kalmayı başarı say sonra da bu başarıyla milleti göt ettiğini san.
hayat ne tuhaf, vapurlar filan.

Bu maç ile anlaşıldı ki bütün Fenerbahçe düşmanları madara olmanın dayanılmaz hafifliğini her geçen gün daha farklı olaylarla birebir yaşamaya mahkumlar. *

fenerbahçenin istediğini aldığı karşılaşmadır.

fenerbahçenin şu kötü durumda puan almayı başardığı maçtır. maçtan önce 7-8 yer gelir ifadelerine bakılırsa bence gayet başarılı bir sonuçtur. (muhtemelen bu 6-7-8 söylemleri haftasonu oynanacak derbi için de söylenecek, özellikle gs benficayı yenerse)
tabi eğer geçen yılki fenerbahçe olsaydı bu sonuç beni tatmin etmezdi belirteyim ama şuan 10 kişi kalan eskişehirsporu yenemediğimizi hesaba katarsak arsenal deplasmanında alınmış 1 puan iyidir.
yukarda henryli seaman lı arsenali yenip kupa almaktan bahseden arkadaşa birşey hatırlatmak isterim o maç 1-1 berabere bitmişti. ayrıca 5 yemekten bahsederken fenerbahçenin "şu kötü" durumdayken ingilterenin güçlü ekibi arsenalden 5 yediğini hatırlatıp(artı 4-5 tane net gol pozisyonunu kaçırdığını da belirtelim) geçen yılki leverkusenin bu arsenalle kıyaslanamayacağını da hatırlatmak isterim. ki geçen yılki gs bu seneki fener kadar kötü de değildi.
bu fenerbahçemin "bu rezil durumda" arsenalden almış olduğu 1 puan 1 puandır. ve "bu durumda" değerlidir. ha bunu başarı olarak algıladığımızı düşünen rakip taraftarlara şunu altını çizerek belirtiyorum. fenerbahçenin "şuanki kötü durumu" için bu başarıdır. bu kadar basit

(bkz: #4177153)

biliyoruz da konuşuyoruz.

netice itibariyle bir puan alındığından fenerbahçe'nin başarılı sayılabilecek bir performans ortaya koyduğu maçtır. ha, porto dinamo kiev'i deplasmanda yendiğinden dolayı artık fenerbahçe'nin uefa vizesi alma şansı bile mucizelere kaldı artık ama bu bir puanın ve porto'nun aldığı galibiyetin apayrı bir önemi var aslında. şu an uefa'nın ülkeler sıralamasında önümüzde yer alan ülke ukrayna. arada çok fazla bir puan farkı yok ve şu alınan bir puanla ve dinamo kiev'in mağlubiyeti ile ukrayna'nın ensesine bindik. dinamo kiev'in bir sonraki maçta arsenal'den puan koparması zor görünüyor, eğer fenerbahçe kiev deplasmanından bir puan koparabilirse ve hatta mucizeyi gerçekleştirerek kiev'i avrupa kupalarının dışına atabilirse sıralamada o bir basamağı rahatlıkla çıkabiliriz.
diğer bir ukrayna temsilcisi metalist'in icabına da galatasaray'ın bakması gerekiyor bu arada.

fenerbahçe'nin takım halinde defans yaparak bir puanı kurtardığı maç. orada alınan 1 puanın önemi büyükmüş. porto'nun kiev'den 3 puanla dondukten sonra nasıl büyük olur; 5. ve 6. maçlardan sonra durumu göreceğiz.

maç öncesi iki taraf için de ciddi sayılacak eksikler vardı. fenerbahce'de alex, arsenal'de rosicky, eduardo, gallas, eboue, adebayor ve theo walcott sakatlıkları nedeniyle maç kadrosunda yoktular.

maçın özetine gelirsek; fenerbahçe bu maçta 90 dakika defans yaparak, şansının da yardımı ile londra'dan bir puan almıştır. yani 25 sene önceki durumumuzdaki gibi; "canakkale geçilmez"i oynadı fenerbahce. arsenal'in carling kids'leri 90 dakikanın 70 dakikasını fenerbahçe yarı sahasında pas yaparak geçirdi ve ilk yarı da çok net fırsatları kaçırdılar... fenerbahçe'nin ise, roberto carlos'un duran toplarda kaleye doğru gönderdiği orta-şut karışımı etkisiz pozisyonlar dışında kaleyi tutan şutu yok...

bu maçtan çok ilgimi çeken maç sonrasındaki sevinçler, laf sokmaya çalışmalar, sataşmalar falan... bu maçtan önce çoğu kişi fark bekleyebilir, normaldir. hatta fenerbahce forumlarında bile ezici çoğunluk bu maç için fark olacak diyordu. bu tahminlerin ortalıkta uçuşmasının sebebi de evinde arsenal'den 5 gol yiyen etkisiz fenerbahçe, başkası değil. fenerbahçelilerin de destan havasında sevinmelerinin nedeni de fark bekledikleri maçtan bir puan alarak yırtmak. sonuç arsenal lehine 1-0, 2-0 olsa da fenerbahçeliler bu kadar sevinecekti, çünkü fark yemediler...

fenerbahçe'nin gruptan çıkmak için rakibi arsenal olur, evinde arsenal'den 3 puan almışsındır, deplasmanda iyi top oynar 1 puan alıp sevinirsin bunu anlarız da; grup sonunculuğuna demir atmışsın, maça çıkmadan önce uefa'ya gitmek için rakip olarak gördüğün porto ile aranda 2 puan fark varken şimdi bu 4 puana çıkmış, oynadığın futbol rezilken kalkıp bununla mutlu oluyorsan; avrupa vizyonunuz hala değişmemiş...

dördüncü maçlar sonunda, muhtemelen bu gruptan arsenal ve geçen senelere göre kötü olan porto bir üst tura çıkar; geçen sezon şampiyonlar ligi'nde sıfır çeken dynamo kyiv de grupta üçüncü olarak uefa'dan yola devam eder...

anadolu takımı gibi çanakkale geçilmezi oynayan fenerbahçenin 1 puana şampiyonlar ligi şampiyonu olmuş gibi sevindiği karşılaşma.

fenerbahcenin g grubunda 2. puanini aldigi karsilasma.

--spoiler--

4 . Fenerbahçe 2 4 0 2 2 3 8 -5
4 . Steaua Bucarest 1 4 0 1 3 3 8 -5
--spoiler--

değil 90, 990 dakika oynansaydı bile 0-0 bitecek maçtı. fenerbahceliler sevinmekte haklılar. Kendi sahasında 5 yediği takımla deplasmanda berabere kalan illa ki sevinecektir; ama bu bir zaferdir deyü bağırıp çağırmak biraz eblehlik, biraz hımbıllık gibi görünüyor. Bu arada porto'nun dinamo kiev'i yenmesi fenerin işini iyiden iyiye zorlaştırmıştır.

fenerbahcemizin 1 puan alarak turk milletini sokaga doktugu karsilasma. gun bugundur calsin davullar...

tek kale maçlarda geçerli olan 3 korner 1 penaltı kuralının çiğnendiği, hakemin arsenalin 2 penaltısını vermediği maçtır.

Arsenal Fenerbahçe
0 scored 0
6 Shots on target 3
7 Shots wide 3
4 Shots blocked 0
2 Yellow card 3
0 Red card 0
17 Fouls committed 17
6 Corners 2
0 Offsides 2

%87'lik topla oynama oranıyla gol atılamayabileceğini ve %13'lük topla oynama oranıyla gol yenilmeyebileceğini futbol literatürüne kaydetmiş maçtır.

"avrupa'nın yeni prensi" fenerbahce nin aldığı 1 puana mı yoksa fark yemediğine mi sevindiğini anlayamadığım,11 kişi nasıl savunma yapılırın cevabını futbol literatürlerine geçiren maç.porto nun dinamo kiev'i de yenmesiyle matematiksel olarak tüm takımların çıkma şansı var.haydi hayırlı traşlar.